16-Uçurum

272 23 0
                                    

Sabahları hep aynı şekilde uyanmak zorunda mıydım ben?

Her gün düzenli olarak aynı şey oluyor. Nil kendi yatağından benim yatağıma kadar geliyor. Hemen yatağımın dibinde yatıyor sonra ben onu farketmeden ayaklarımla üstüne basıyorum. Nil anırarak ayağa kalkıyor. Hep tek bir bahanesi oluyor sonra da neymiş burası daha soğukmuş te allam ya.

Bugün Emir'le Poyraz burada değillerdi. Dünkü konuşmadan sonra evlerine gittiler. Bugün evde Nil ile beraber yatmayı planlamıştık. Göt büyüteceğiz yani. Romantik bir film açıp efkarlanmayı bile düşünüyorduk aslında. Kahvaltımızı yaptıktan sonra evde ki tüm abur cuburları toplayıp televizyonun karşısına geçtik Aslı hanım da bize katıldı. Tam film başlamıştı ki o sırada telefonuma bir mesaj geldi.

KİMDEN: Yaquşuklu

Birazdan seni almaya geleceğim konuşmamız lazım.

KİME: Yaquşuklu

Niyeymiş o ?

KİMDEN: Yaquşuklu 

Gelince öğrenirsin.

Ne yapacağım ben bu çocukla ? Gidersem Nil'le Aslı hanım da keserlerdi beni. Ama şimdi Emir'in neden benimle konuşmasını istediğini de merak ediyordum. En iyisi gidip öğrenmek.

"Öhö.. öhöm kızlar Emir benle önemli bir şey konuşacakmış da ben onunla gideyim hemen geri dönerim. Zaten şuradan beş.."

"Defol Asya!" diye konuştu ikisi bir ağızdan. Bu hallerine gülerek yukarı çıktım ve üzerimi giyinip aşağıya indim. Kapıyı açtığımla Emir'i karşımda gördüğüm bir oldu.

"Bende tam çıkıyordum." 

"Fark ettim hadi gidelim." dedi ve arabasıyla bir uçurumun kenarına geldik.

"Neden buradayız ?"

"Senin ve benim için."

"Ne yapacağız burada ?"

"Geçen gün size geldiğimde neden teyzemlerde kaldığınızı sormamıştım. Sanki çok normal bir şeymiş gibi. İşte bu yüzden sen bana neden orada kaldığınızı ve nasıl tanıştığınızı anlatacaksın."

Bir an içim buz gibi oldu. Eskiler içimde yeniden canlanmış bir kor gibi buz tutan içimi ısıtmıştı.

"Bunu sana anlatmak zorunda değilim." dedim ve uçurumun tersine yürümeye başladım. Gerçi nereye gittiğimi de bilmiyordum ama şuan buradan kurtulmam gerekiyordu. Kolumdan tuttuğu gibi beni kendine çevirdi.

"Hiç bir yere gitmiyorsun Asya! Her şeyi bana anlatacaksın."

"Böyle bir zorunluluğum yok Emir hem bırak kolumu acıtıyorsun." dedim ağlamaklı sesimle.

Kolumu bıraktı ve uçurumun kenarına oturdu. O anda gelen ağlama isteğimle ağlamaya başladım ve bende gidip yanına oturdum. Nedense  ona her şeyimi anlatmak istiyordum. Ağlamaklı halimle başladım anlatmaya.

"Ben daha küçükken dışarıda bulmuşlar beni hastaneye getirmişler sonra. Ailemin gelmesini beklemişler araştırmışlar ama hiç bir iz bulamamışlar. Sonra ben çocuk esirgeme kurumuna gelmişim işte. Orada öğretmeninle tanıştım. Bana çok iyi baktı. Hep onunla birlikte bir sürü şey yapardık. Bana hiç kızmazdı. Bazı geceler gelir başıma ağlardı. Ama nedenini hala bilmem. Sonraları ben ne anlama geldiğini öğrendim orada kalmanın. Çok kötü günler geçirdim bir kaç kez kendime zarar verdim çevremdekilere de. Artık benimle başa çıkamayınca beni tımarhaneye gönderdiler. Aklım başıma gelsin diye. Öyle olmadı. Hiç bir zaman daha iyi olamadım. Aklım başıma da gelmedi. oraya gittiğimde daha 14 yaşımdaydım. 3 yıl geçirdim orada koca 3 yıl. Neler yaşadığımı orada ne zorluklara kaldığımı bir tek ben bilirim. Sonra Nil geldi yanıma. Kısa sürede her şey gelişti. Teyzen geldi sonra. Çıkardı beni. Hiçbir şeyi bilmiyorum doğru düzgün. Sanki hayata daha yeni başlamışım sonra Nili'de çıkardı öğretmenin. ikimizde kurtulmuştuk oradan. Aslı hanım tımarhaneye geldiğinde çocuk esirgeme kurumunun satın alındığını ve artık çalışmadığını söyledi. Aynı zamanda kansermiş te. Atlattığını söylemişler ama o atlatmadığını düşünüyormuş. Onun için beni yanında istemiş. En azından birlikte olalım diye. Neden beni bu kadar çok sevdi onu da bilmiyorum ben hala. Ama hiç sorgulamadım korktum hep Emir korktum beni bırakır diye korktum. Şuan koskoca 17 yaşındayım ama hiç bir zaman 17 yaşında olamadım." dedim sözümü bitirirken ağlamaktan gözlerim şişmişti. Ama kendimi iyi hissediyordum özgür rahatlamış. 

Emir bana bakıyordu. Hiç konuşmadan dinlemişti beni. Gözünden bir damla yaş döküldü. İlk defa onu ağlarken görüyordum. Beni kendine çekti ve oda konuşmaya başladı.

"Ben daha 8 yaşındaydım o zamanlar. Babam bir mafyaydı. Çok pis işlerle uğraşırdı. Ama her zaman severdi beni. Harika bir baba oğul ilişkisi vardı aramızda aslında. Ta ki o güne kadar. Babam yine bu şekilde işlere le uğraşırken. Arkadaşlarımın yanına bahçeye çıkmıştım. Top oynuyorduk. O sırada siyah bir araba kaçırdı götürdü beni. Babamı aradılar sonra. İstedikleri şeyleri yapmazsa eğer öleceğimi söylediler. Hiç korkmamıştım. Babamın gelip beni kurtaracağını da biliyordum çünkü. Babam onların istediği her şeyi yaptı. Ama sonra..." 

Emir hıçkıra hıçkıra ağlıyordu yanımda. Onu böyle görmek içimi acıtmıştı. Ona sarıldım ve her şeyini geçtiğini ve anlatmaya devam etmesini istedim. Oda sözlerine devam etti.

"Sonra evde büyük bir gürültü koptu. Yüksek ses nedeniyle gözlerimi kapatmıştım. Keşke hep kapalı kalsaydı. Gözlerimi açtığımda babamın yerde yattığını gördüm. Yanına gittim. Uyuyor uyanacak sandım. Diğer adamlar çoktan oradan gitmişti. 2 gün boyunca orada uyanmasını bekledim. Uyanmadı. O gün teyzem her yerde beni aramış. Her  şeyi öğenmiş. Olaya poliste karışmış tabi. Sonra beni onun göğsünde uyuyor halde bulmuşlar. Öldüğümü sanmışlar ama uyanmışım sonra. Babamı o günden beri bir kere bile göremedim. Ölüsünü son bir kez görmek isterdim O benim her şeyimdi. Oda beni annem gibi bırakıp gitmişti. Annem fahişenin tekiydi zaten. Ondan hep nefret ederdim. Zaten onu en son 5 yaşında görmüştüm. Hala suratını hatırlıyorum. Aklıma geldikçe tiksiniyorum. Babamın cenazesine bile gelmedi o aşşağlık kadın! Ben daha sonra hep teyzemle yaşadım. O sıralarda bir şey öğrendi. Babam bütün her şeyini benim üzerime bırakmış. O gün bugündür teyzemi çok severim. onun hakkında bugüne kadar hiç kötü bir şey duymadım. İlk defa onu bu kadar yorgun görüyorum hatta. Hep umutla bakardı bana. Gözleri parlardı. Ama artık parlamıyor. Onu da kaybedersem kim kalır yanımda ? Nasıl yaşarım ben ? İşte asıl ben o zaman iyileşemem."

"Artık ben varım yanında. Her zaman her şeyin üstesinden birlikte geleceğiz. Her şeyde ben olacağım yanında artık ikimizde yalnız kalmayacağız. Hep birlikte olacağız tamam mı her şeyim?" dedim kısık bir sesle. Emir'in değerini şimdi daha iyi anlıyordum. O benim kısa sürede her şeyim olmuştu. Ve ben her şeyimi asla yalnız bırakmayacaktım.

Merhaba canlarımmm :* Aslında hikayeyi tek başıma yazıyormuş gibi hissediyorum. Çünkü ne okunması var nede votesii lütfen bana destek çıkın yorum ve votelerinizi hiç eksik etmeyin. Çünkü benim onlara ihtiyacım var.

ÖNEMLİ !!! Lütfen burayı okuyun.

Bizimkilerin yaşlarını değiştirdim. Artık 17 yaşındalar. Bu şekilde devam etmesinin daha iyi olacağını düşünüyorum açıkçası. Hepinizi kocaman öpücükler. Sizi seven yazarınız :***

He birde multide Asya...

TımarhaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin