4-Tarçın kokusu.

872 77 30
                                    

Yeni bir gün.

Yeni bir sabah.

Yeni bir uyanış. 

Hayatta bazen herşey kötü yada herşey güzel geçecek diye geliyor insana. Ben herzaman kötüyü yaşayanlardan ama güzel olmasını bekleyenlerdendim.

Vede şimdi mutlu olmaya başladım. Yeni bir dostum va artık beni bazen kendimden çok düşünüyor seviniyormuyum elbette. Ama dün geceden beri kafamı kurcalayan birşey var öğretmenim beni nereye götürecekti ? Nil'i birdaha göremeyecekmiydim ? bunlar kafamı kurcalayan tek şeyler değil tabi. Buradan çıkmak istiyordum ve belkide çıkacaktım. Ama çıkınca ne olacaktı ? Diğer insanlar beni dışlarlarmıydı acaba hayırrr bunu istemiyorum ben hep psikopat diye mi anılırdım acaba hayırr bunu istemiyorum benimde düzgün bir hayatım olacakmıydı acaba hayırr bunu hiç zannetmiyorum. 

''Asya ne zaman uyandın?.... Asyaaa''

''Hee şey biraz önce.''

''Her neyse sen iyi misin çok solgun görünüyorsun.''

''Bilmiyorum Nil öğretmenimin beni götüreceğini söylediğinden beri kendimi iyi hissetmiyorum.''

''Asya saçmalama dışarıyı bir düşünsene herkes herşey bütün güzellikler.''

''Dünya'da sadece güzellikler değil kötülüklerde var farkındasındır umarım.''

''Tabikide ama onları düşünürsen başına herşey gelebilir onun için hiçbirşeyi ve hiç kimseyi umursama.''

''Tamam neyse hadi gel Baha bey'in yanına gidelim belkide o bize birşeyler anlatır.''

''Gidelim öyleyse.''

''Kapıyı sen tıklat.''

''Hayır niye ben tıklatıyormuşum sen tıklat.''

''Hayır sen.''

''Sen dedim.''

''Sıkıldım bundan tamam tıklatıcam.'' dedim ve Baha bey kapısını açtı. 

''Kızlar bir sorun mu var.?''

''Evet var efendim sizin benim öğretmenimle sorununuz nedir acaba.?''

Nil kolumu cimcikledi. 

''Asya nıpıyırsın sıçmılımı.''

''Sın sıs bın nıpcığımı bılıyırım.''

''Neden bahsediyorsun.?''

''Gayet iyi biliyorsunuz beni götürecekmi gerçekten.?''

''Demek öğrendin tamam odama geçelim.''

''Asya öğretmenin bana seni çıkartmak istediğini söyledi kanser olduğunu ve atlattığını biliyorsun ama yinede her ihtimale karşı seninle olmak istiyormuş. Bende ondan para istedim kabul etti ve çıkıyorsun hemde yakalış bir saat sonra.

''Ne ciddi olmazsınız.''

''Ciddiyim. Yüklü bir miktarda para herşeyi halleder senin artık psikopat olmadığına ait bir belge okadar kolay hazırlanmıyor herhalde.''

''Daha fazla dinlemek istemiyorum.'' dedim ve çıktım. Nil'de peşimden geldi.

''Asya o adam neler diyor öyle gitmiycektin öyle demiştin Asya.''

''Sanki ben biliyormuydum ha ?''

''Bana oyun oynamadın demi ?.''

''Ne bana güvenmiyor musun ya hep yanyanayız nasıl önceden öğreneyim!.''

''Bana bağırma!''

Ağlamaya başladı. O an ne yapacağımı şaşırdım ve ona sarıldım.

''Nil hayatımın en iyi arkadaşı seni bırakmayacağım her gün seni ziyarete geleceğim. Seni unutamam daha yaşayacağımız birsürü anı var senin her gün yanına geleceğim ve sana ne olduğunu anlatacağım. Yeter ki sen ağlama dayanamam Nil hayatımdaki en değerli şeye bişey olursa dayanamam anlıyormusun ?.''

''Asya seni çok seviyorum canım arkadaşım.''

''OoOooO bende seni.''

''Hadi Asya öğretmenin geldi seni bekliyor.'' dedi Baha bey.

''Geliyorum efendim.''

''Nil gelicem sakın daha kötüsünü düşünme tamam mı meleğim.?''

'Asyaa gitme lütfenn.''

''Ağlama ağlarsan dayanamam demiştim Nil yarın gelicem söz veriyorum.''

''Pekala görüşürüz Asya.''

''Görüşücez tabi.''

Odaya girdiğimde öğretmenim oturmuş beni bekliyordu.

''Asya haklısın sana söylemeliydim.''

 ''Bunları dışarıda konuşsak.''

''Tamam.''

Dışarı çıktık. Tanrım ben dışarıdaydım. Kendimi yeni doğmuş bir bebek yeni nefes alan bir ölümlü gibi hissediyordum bu bu harika birşeydi nasıl olurda dışarı çıkardım. Bu inanılmazdı. 

Oksijen.

Mis gibi bir hava.

En önemliside öğretmenim.

Dışarısı oldukça soğuktu ama üşümek istiyordum iliklerime kadar soğuğu hissetmek. Özgürdüm artık hala inanasım gelmiyordu. Sanki birazdan yine birisi gelecek ve beni eski ait olduğum yere götürecekti.

''Asya evim biraz uzak taksiye bineceğiz tatlım bu taraftan.''

''Tamam.''

Taksiye bindiğimizde etrafı seyretmeye başladım. 

Ağaçlar gökyüzü insanlar herşey çok masum çok güzel bir o kadarda hoş göründü gözüme. İndiğimizde müstakil şirin mi şirin bahçeli bir eve geldik demir kapıyı ittirip içeri girdim öğretmenimde taksiciye ücretini ödeyip teşekkür etti. Merdivenlerden çıktım ve öğretmenimin ahşap kapıyı açmasını bekledim.

İçeri girdiğimde içeride hoş bir tarçın kokusu vardı tarçını severdim.

Herzaman bir hayal kurmamı sağlardı tarçın kokusu. 

Ben okuldan eve dönüyorum yine klasik bir gün. Annem döktürmüş gine benim için herşeyi bir dakika bundan daha güzel birşey var en sevdiğim TARÇINLI KURABİYE! en son onu yapmış sanırım ev harika kokuyor. Annemin yanağından öpüyor ve onun kokusunun hiçbirşeyi geçemeyeceğini söylüyorum o gülüyor ve beni öpüyor. Bana tarçınlı kurabiye ve limonata koyuyor. Elimle bir tarçınlı kurabiye alıyor ve yiyorum. Tadı her zamanki gibi muhteşem işte o anda şükrediyorum iyiki bunları yaşayabiliyorum tabikide rüyamda.

 Merhabalar herkese. Biliyorum baya bir geç kaldım affedin. Ama bayadır tanıtım videosu içi uğraşıyordum. Ve 2 kez silindi sinirlerim çok bozuktu yani ama sizin için tekrardan yaptın medyaya koyacağım hikaye hakkındaki görüşlerinizi aşağıya yazın sizi seven yazarınız. :*

TımarhaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin