livinblack: bay muzu görmek için heycanlı mısın
edyth: bunu yapmayacağını söyle
livinblack: neyi ;)
edyth: hayır lütfen yapma
edyth: hayır şuan penis görmek istemiyorum
edyth: bana nude atma!!!!!!!!!
annem tabağıma havuç parçalarını koyarken büyük babam bana gülümsedi.
"okul nasıl gidiyor, edyth?" telefonumu masanın üzerinden alarak kucağıma fırlattım. "iyi gidiyor büyük baba." diyerek ağzımdaki bir parça patatesi çiğnedim.
"büyük annemin hastalığı hakkında iyi bir gelişme var mı?" dediğimde halam hüzünle gülümsedi.
"hayır, tatlım." diyerek başını önüne eğdi.
"lütfen üzülmeyin, o iyi olacak." dedim ve mırıltılar ile bana katıldıklarını belli eden kuzenlerime gergince gülümsedim. elimdeki telefonun ekran şifresini girdim. açtığımda karşımda gördüğüm fotoğraf ile teleşla masadan kalktım.
herkesin bakışları bana dönerken hızla sandalyemi yerine geri koyarak, odama doğru koştum, aynı zamanda özür dilediğime dair bağırdım.
aile yemeklerinden her zaman nefret etmiştim, ama asıl problem bu değildi.
asıl problem calum'ın penisini görmemdi. okulda onun yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyordum. tanrım, utanması gereken kişi oydu.
edyth: aman tanrım
livinblack: biliyorum güzelim, çok büyük değil mi
edyth: şuan seni engellemek istiyorum
livinblack: yalan söylüyorsun, çünkü şuan beni üzerinde istediğini biliyorum
livinblack: ellerimin vucudundan yukarıya çıktığını ve kendimi sana bastırdığımı
livinblack: yani demeye çalıştığım
livinblack: seni tahrik ediyor oluşumu hiç bir şey değiştirmiyor
edyth: pekala
livinblack: itiraz etmedin, vay canına
edyth: sikeyim buna nasıl itiraz edebilirim
edyth: ama bu olmayacak
livinblack: şuan seni fena becermek istiyorum
livinblack: beyaz tenini öpmek ve dilim ile boynuna darbeler bırakmak
edyth: sikeyim
edyth: sikeyim
livinblack: ellerimi kasıklarına bastırmak
livinblack: küfür edişin hoşuma gidiyor edyth
livinblack: bana karşı her zaman ıslaksın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hazelnut crying for potato ➳ hood
Fanfiction''bu orospu çocuğunu rahatsız edebilirsiniz."