bonus

2.3K 222 55
                                    

the smiths - asleep

calum yanımda değildi, ve yanımda olmamıştı. o hiç bir yerdeydi, çevresindeki insanlar onu ortalıkta sürüklüyordu. belki sadece sürüklendiğini gören tek kişi ben olduğum için beni boşvermişti.

ashlynn ile onu ilk gördüğümde yıkıldığımı hissetmiştim. ashlynn omzuna dokunup kıkırdıyordu. calum ise gözlerini onun dudaklarına dikmiş nasıl güldüğünü izliyordu.

kendimi aralarında bir şey olmadığına inandırmıştım.

o kızın benden daha iyi bir fiziğe ve yüze sahip olduğunu biliyordum. kalbimi asıl kıran bu değildi. hiç bir zaman kıskanç olmamıştım. ama calum'u şuan yanımda istiyordum. ellerini, ellerimin üzerinde hissetmeye ihtiyacım vardı.

çok geç kalmıştım. yıllar sonra gülümseyerek çizdiğim nü resmine baktığımda onu hatırlayıp yüzümde hüzünlü bir gülümsemenin oluşmasına izin verecektim.

çünkü o gitmişti.

ashlynn ile beraber devam etmek istediğini görebiliyordum ve o kızı alıp beraber dünyayı dolaşacaklarını bana söylemeden gitmişti.

ondan geriye sadece elimde onu çizdiğim bir nü ve pizzacıda oturduğumuz masa kalmıştı.

her gün oraya gidiyor, pizza yiyordum ve sonra onun resimini çizip michael ile konuşuyordum. mavi saçlı sevgilisi her zaman yanımda olduğunu bana fısıldıyor ve sarılıyordu. kim olduğumu bilmiyordu, beni tanımıyordu. sadece sarılıyordu.

calum ile yaptığım hiç bir şey için pişman değildim. dört sene boyunca bana katlanması bana karşı bir şeyler hissettiğini sanmamı sağlamıştı.

o üniversiteyi bitirdiğinde ben liseden mezun olacaktım ve beraber fransa'ya gidip sergi açacaktık.

o üniversiteyi ve bende liseyi bitirmiştim. yaz tatili için son bir kaç haftamız kalmıştı. ama beni beklememişti.

bundan tam bir ay önce ashlynn ile kaçmıştı ve bunu michael'dan öğrenmiştim.

ona mesajlar atmıştım ama cevap vermemişti. bir süre sonra onu rahatsız ettiğimi anlayarak bunu kesmiştim. daha sonra kendime engel olamayarak ona bir daha yazmıştım. büyük ihtimalle artık sinirlerini bozmuştum ve numarasını değiştirmişti.

şimdi ilk gün oturduğum okul tuvaletinin reyonunda ağlayarak karaladığım kik adresine bakıyordum. uzun süredir kik adresini kullanmadığı için yazdıklarım ona iletilmiyordu.

gözlerim şişmişti, bunu umursamadım.

bana söyleyebilirdi. bana benimle olmak istemediğini söyleyebilirdi. ama yapmamıştı.

veda etmemişti, sadece gitmişti.

ve belki,

intihar ederdim.


uhm, tam bir orospu olduğumu biliyorum

haha!

ama yeni bölüm yazdım

kendimi durduramıyorum bu kitaba aşığım!

ve eğer bakmak isterseniz diye söylüyorum,

yeni bir kitap yazmaya başladım beni orada bulabilirsiniz

tabii ki de hüzünlü bir kitap

the life may leave my lungs ➳ horan

hazelnut crying for potato ➳ hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin