Bölüm 1

1.6K 66 199
                                    

Merhabaaa 👋🏻

Unnie çıldırmış olmalı...

Yeni yeni hikayelerle çıkıyorum karşınıza.

Ah umarım mahcup olmam...🙄

Başlayalım mı ailemizin hayırsız oğlanı Taehyung'un hikayesine...

Keyifli okumalar.

*

Her pazar olduğu gibi bugün de yan daireden yüksek müzik ve gürültülü konuşma sesleri yükseliyordu.

Yaşadığım binaya taşınalı beş ay olmasına rağmen henüz yüzünü bir kere dahi görmediğim kapı komşum varlığını her pazar günü, sonuna kadar hissettiriyordu.

Yarın önemli bir sınavım vardı ve bu gürültü içinde ders çalışmaya çalışıyor, ama bir türlü konsantre olamıyordum.

Artık buna katlanmayacaktım. Bugün o gündü! Kapısına dayanıp ağzıma geleni söyleyeceğim ve şu lanet gürültüye bir son vermezse polisi aramakla tehdit edeceğim gün!

Hışımla çalışma masamdan kalktım ve kapıya hızlı adımlarla yaklaştım. Kapı koluna uzanıp açtığımda gürültü biraz daha artmıştı. 

Tabii ki benim sinirlerim de. Adeta burnundan dumanlar çıkaran bir boğa gibiydim.

Bir kaç saniye merdiven boşluğunu izleyip o sinir bozucu gürültüyü dinledim. 

Kapılarımız bitişikti ve arada maalesef ki sadece on beş santimetrelik bir duvar bulunuyordu. O nedenle de ev kıyafetlerimi ve terliklerimi çıkarma zahmetine girmemiştim. 

Kendi kapımdan dahi ayrılmayacaktım. Nasıl olsa bağırıp çağırıp tehdit edecektim. Bunun için üstüme başıma dikkat etmem gerekmiyordu herhalde!...

Peh! Bitişiğimdeki parti manyağı için bir de özen mi gösterecektim...

Yandaki kapıya bütün üst bedenimle eğildim ve zilini çaldım. Gürültü o denli fazlaydı ki zili bile duymuyorlardı. 

Bu kez de kapıyı dövmeye başladım. Yumruklarım acıyordu her vuruşumda.

Nihayet açılmıştı kapı. İçeriden uzun boylu, aşırı yakışıklı, dolgun dudakları dikkat dağıtan güzel yüzlü bir çocuk çıktı. "Ne oluyor yahu? Bu ne öfke? Sakin ol arkadaşım! "

Bir de sakin ol diyordu. Deli miydi ne? "Asıl burada neler oluyor. Ne bu gürültü? Yeter artık her hafta, her hafta..."

"Dur dur dur... Ben ev sahibini çağırayım, derdin neyse ona anlat!" demişti dolgun dudaklı yakışıklı.

Nasıl biriydi bu evde yaşayan?... Kapısını bile başkası açıyordu...

Az sonra sağdaki komşu kapıdan bir kafa ve yarım bir beden eğildi benim tarafıma. "Evet ne vardı?"

"Ne mi vardı? Saçmalamaz mısınız acaba? Ne yok ki? Ses var, gürültü var, sinir - stres var... Ah evet bir huzur yok sadece!" 

Hala burnumdan soluyordum. En ufak ters hareketinde üzerine atlayıp saçını başını yolacaktım. "Şu lanet müziğin sesini kısın yoksa polis çağıracağım. Ders yapamıyorum sizin yüzünüzden."

"Ah özür dilerim güzel komşum. Çok mu rahatsız ettik seni? Çok özür, gerçekten!" demişti cıvık şey. Bir de dalga mı geçiyordu?

"Bana bak sen! Kimsin nesin, seni tanımıyorum ama ..." 

Yan Daire, No.7Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin