Her sey 1994 yılında başladı. Olayların yaşandığı yer ise, tarihi ahşap bir evdi. Yüksel ailesi yakında içinden çıkılmaz bir hal alacak alan olayları başlarda önemsemedi.
Üsküdar semtinde oturdukları ahşap binada meydana gelen ilk gariplik evdeki ışıkların kendi kendine yanıp sönmesiydi. Elektrikçiler ve tamirciler çağrıldı ve binanın elektrik sistemi kontrol edildi. Ancak probleme rastlanmadı.
Bir süre sonra, Emir Yüksel uykusunda rahatsız edilmeye başladı. Gece yattıktan sonra üzerine bir ağırlık çöküyor; bazı geceler güçlükle ağırlıktan kurtuluyor ve çığlıklarla uyanıyordu. Genelde evde bulunduğu zamanlarda da bu gerilimi hissediyor, evden çıkınca rahatlıyor, ancak tüm bunlara anlam veremiyordu.
Son çare olarak, eşini ve çocuğunu alarak evden taşınan Emir Yüksel, bir süre için yaşanan tüm garip olayları o eski ahşap evde bıraktıklarını düşündü. Ancak, bir gece yatmak için odasına giderken karşısında bir siluet belirdi ve kayboldu. Bu siluetin ortaya çıkış sıklığı artınca, Emir Yüksel'in eşi ve kızı da aynı görüntüyle karşılaşınca, ailenin geceleri kabusa dönüştü. Olayın bir diğer ilginç şahidi de ailenin köpeğiydi. Evde tanımlanamaz varlık dolaştığında köpek hemen uzun uzun ulumaya başlıyordu.
Bir gece, yine ışıklar yanıp sönmeye başladı. Köpek yine huzursuz hareketler yapıyor ve uluyordu. Çileden çıkan Emir Yüksel çığlık çığlığa bağırıp çağırmaya başladı ve varlığa onlardan ne istediklerini sordu. O gece bu soruya yanıt alamadılar; ancak tüm aile ilk defa silueti hep birlikte gördü.
Çaresizlik içinde, belki de bu varlığın onlara anlatmak istediği bir şey var düşüncesiyle evlerinde bir seans düzenlediler; ancak bundan sonuç elde edemediler.