Koridordan gelen gürültüyle uykundan uyanıyorsun. Gözlerini açıyorsun ve kapıya bakıyorsun. Kafandaki korku, zor nefes almanı sağlıyor. Hızlı bir şekilde yorganı başının üstüne çekip sıkıştırabildiğin kadar sıkıştırıyorsun. Bu biraz sıcak olabilir ama güvenli olduğu kesin. Daha rahat nefes alabilmek için ve dışarısını görebilmek için biraz boşluk bırakıyorsun. Bu, güvenli hissettiriyor.
Başka bir gürültü...bu kez dışarıdan gelen, daha derin ve daha yüksek bir ses. Sakin olmaya çalışıyorsun.
Daha sonra banyonun penceresinin çarpma sesini duyuyorsun. Oysa iki kez kontrol etmiştin. Belki de bir hafta uzakta olan ailen geri dönmüştür. Ya da kedin geceleri evin içinde dolaşıyordur. Tüm bu umutlara rağmen korkuyorsun. Görüş alanını azaltarak yorganı daha sıkı çekiyorsun.
Kapınızda duyduğun ses daha yakın. Beyniniz çocukluk kabusları ile doluyor. Kapı kolu çeviriliyor ve göremediğin bu şey sana yaklaşıyor. O, ellerini yorgana sertçe bastırarak nefes almanı zorlaştırıyor.
Hala yorganın sana güvenli geldiğini düşünüyor musun?