Karlı bir anlaşma 2.perde
~~~~
[Tabi ki biliyordum ilgisini çeken bir konu var. Merak etme ben icabına bakacağım] (Erion)
"Bundan sonra yapacaklarını bana da söylesen fena olmaz"
Estelle gözlerini kısıp kollarını göğsünde bağladı. Onun ne düşündüğünü kestirmek o kadarda kolay birşey değildi. Ernonun arabada dediği aklına geldi öldürdüğü kişi sayısı giderek arttığını kendisi yapmadığına göre Erion ve Anely öldürmüştü onları.
[Estelle bazen benim kim olduğumu unutuyorsun] (Erion)
Erionun yüzünde tuhaf bir gülümseme vardı. Estelle kaşlarını çatıp iç çekti.
"Bazen dayanılmazsın."
[Haha.. Sevgili Estellem sencede eğlenceli kısım sırlarla dolu olması değil mi] (Erion)
Birkaç gün içerisinde olanlar bir hayli değişikti uzun süre sonra gördüğü en hararetli günlerdi.
[Hey Estelle biliyorsun değil mi? Bir süre sonra birini öldürmek çok basit gelecek sana] (Erion)
Estelle tekrar aynaya baktı Erionun yüzüne Ay ışığı yansıyormuş gibiydi aynı zamanda kendi yüzünde de. Gözlerini kıstı refleks ile
"Masum olmadığı sürece benim için bir sorun yok"
[Ha! O zaman birçok insanlar öldürülmeliyim sencede öyle değil mi.] (Erion)
Kısa bir kahkaha attı, Erionun ses tonunun heycanlı anlaşılıyordu.
"Ne demeye çalışıyorsun Erion"
[Şuan da sen göremiyor olabilirsin henüz o kadar gelişmedi Khalsi içgüdülerin. Lakin ben görebiliyorum insanların sahte duyguları, öldürme arzuları, öldürdükleri, o düşük seviye olan güçleri ile dik durmaları fazlasıyla gülünç öyle değil mi? ] (Erion)
"Erion tuhaf davranışlar sergiliyorsun"
Estelle kalp atışları artmıştı Erionun duyguları yüzünden heyecenlandı mı yoksa?
[Bazen gerçekler bunlardır Estelle bir gün hislerin geliştiğinde anlayacaksın insanların kan akışlarını hissettiğin zaman. ] (Erion)
Estelle bazen onun ne planladığını gerçekten merak ediyordu. O bir gece ruhuydu ölüm ve felaket arzusu ile dolup taşıyordur. Bunun farkındaydı ama böyle davranması yine de onun için yeni sayılabilecek bir şeydi."Şuan için gerekli olan bir şey değil?"
[Kabul et sen merak ediyorsun?.. Gücünün gerçek sınırını o gün geldiğinde benim dilediğimi gerçekleştireceksin değil mi Estelle?] (Erion)
"Ne dileğinde bahsediyorsun?"
Erion sadece bana bakıp güldü aynada ki görüntüsü silindi Estelle'nin kendi görüntüsü eski haline döndü.
Sık sık birkaç kez nefes alıp verdi kalbimdeki sancı nefesini anlık kesti eli göğsüne gitti.
"B-bu da ne."
Nefes alışverişi gittikçe kısıldı yüzeysel denecek kadar bedeninde sanki bir yük taşıyormuşta o kalkmış gibi bir his geçti. Gözleri gittikçe kısıldı tamamen kapanana kadar.
[Bu yaptığımdan ve yapacaklarım için üzgün değil-] (Erion)
Gözleri kapansada bilinci açık iken Erionun cümlesini duymuştu. Ne yapacağını bilmesede umuyorki bir karışıklığa neden olmaz.
***
Estelle gözlerini açtığında soğuk ve ıslak bir zemin hissetti. Ellerinden destek alarak oturur pozisyona geldi birkaç kez derin nefes alıp gözlerini kırpıştırdı.
Hangi tarafa bakarsa baksın etrafı zifiri karanlıktı. Oturduğu yer ve elinin değdiği yer parlıyordu.
Hiç böyle bir yer görmemişti. Kendinde ayağa kalkacak gücü bulamadı sanki ayak ve el bileklerine prangalar vurulmuş gibi kıprıştıkça canı yanıyordu.
"Erion!"
"Anely!"
Birkaç defa daha seslendi ama bir yanıt alamadı. Ne olduğu hakkında en ufak fikri olmadığı söylenebilir.
[Ha Bir yabancı mı? Ve bir khalsi? İnsan? sen burada ne arıyorsun?]
Estelle önünde beliren kadın sulietine baktı. Beyaz tüller içerisindeydi siyah saçları koyu teni gibiydi. Yüzü parlıyordu gözlerine bakınca göz bebeklerine ak düşmüş gibiydi. Bir süre daha onu incelemeye devam etti içinde bukre kalmış gibi hissetti bir an bu hüzün nerden geliyor kendiside bilmiyordu.
"Sen kimsin?"
[Kaba birisin soruya soru ile karşılık verilmez. Bu saygısızlığın için cezalandırmalıyım seni ama ilk seferin olduğu için bir kereliğe mahsus görmezden geleceğim. Şimdi söyle bana hangi ırktansın khalsi mi insan mı?]
Konuşması ile bir titreme geldi konuşuyormuydu ki gerçekten dudakları kıpırdamıyordu.
"Imm. Ben bir melezim herhalde Perus öyle söymişti"
[Ah Perusumu tanıyor musun? tanrıçam onu çok özledim nerde olduğunu biliyor musun?]
Ruh, Perus'un adını duyunca ciddi ifadesini silip gülümseme ile Estelle'nin dibine kadar girdi. Estelle kafasını biraz arkaya doğru çekmek zorunda kalmıştı.
"Biraz geri çekilebilir misiniz?"
[Aa! Afedersin tanrıçamın adını duyunca heycanlandım. Sana kaba dedim ama kendim kabalık yaptım. Öncelikle kendimi tanıtayım ben Blaise Adalet ruhuyum, orman ruhu Perusun sadık hayranıyım o mükemmel biri değil mi sencede?]
"Saygılarımı sunuyorum Adalet ruhu Blaise ben Estelle"
[Estelle? Yoksa sen Erionun kutsadığı kişi misin?]
"Evet "
[Öyle bir ruhu bedenine almana rağmen oldukça iyi gözüküyorsun. Erionun kutsadığı kişiler genelde güç bağımlısı olup delirir birer katile dönüşürler. Doğrusu daha erken olur aslında senin öyle olmayacağını söylemek]
"Erion ile üç yıl geçirdim"
[Bu bir şeyi değiştirmez. Sonuç olarak Erionun güçlerini yeni kullanmaya başlamış gibisin sende çok fazla onun özünü hissedemiyorum... Tsk gidip tanrıçamı ya da Ymir'i seçmeliydin. Lanet Erion çok hızlı davrandı.]
"Efendim sözünüzü kesiyorum ama ben neredeyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Dileği[Novel]
FantasyBir çok krallığı olan bir kıtada Sappen kralının bir hayali vardı. 'Tüm kıtayı birleştirmek' Bunun için birçok savaş çıkardı. Neredeyse tüm kıtayı fethetti bir bölge hariç orada kara ağaçlar bulunması yüzünden Penumbra* ormanı dendi. Bu ormanı alama...