Kahvaltı için ortak salona indim Tam hufflepuff masasına ilerliycektim biri koluma dokundu
Bu Ranaydı yanında bir de erkek vardı"Hey merhaba Polina notlar için yeniden teşekkür etmek istedim ve istersen bizim yanınız da oturabilirsin arkadaş oluruz."
"Peki tamam olur" dedim ve linaya bir bakış attım kafasını olumlu anlamda salladı. Gryffindor masasına oturduk.
"Sizi tanıştırmayı unuttum özür dilerim Polina bu Chris Lone"
"Memnun oldum"
"bende" dedi gülümsiyerekYanımıza adlarının Çapulcular olduğunu öğrendiğim grup geldi. kahverengi saçlı olan "Nasılsın Rana" Sonra bana baktı gülümseyerek baş selamı verdim Ranaya geri döndü
"İyiyim Polinayla tanışmış mıydınız?"Uzun saçlı "Ah hayır fırsatımız olmadı ben Sirius Black"
Ne yani Regulusun abisi falan mıydı?? Bu tatlı çocuk ve o saygısız kasıntı kardeş mi?!?
Hepsi kendini tanıttı. Çapulcular gittikten sonra aklımı kurcalayan soruyu sordum.
"Rana? Siriusla diğer Black kardeş mi?"
"Evet kardeşler, bu kadar şaşırmış olmana şaşırmıyorum çünkü bencede o ruhsuzla Sirius'un alakası yok"
Kafamla onayladım Regulus'a bakıp terardan Ranaya baktım "Yani tipleri benziyor ikiside oldukça yakışıklı ama dediğin gibi apayrı insanlar"
"Yakışıklı demek ha?" Dedi Chris
"Crish niye yanlış anlıyosun yalan mı söyliyim doğruyu söylemek de suç oldu yahu"
Ranayla birbirilerine baktılar "Tabi tabi doğruyu söyle sen"
"Chris!" Tuzluğu alıp kafasına attım
"Ah yarsaydın kafamı"
"Abartma"
Doyduğumda kalkıp odamdan kitapları aldım dersimiz bitki bilimdi Chris ile aynıydı bu yüzden dersliğe beraber gittik. kapıda Regulus ve beyinsiz arkadaşları vardı.
"Bunların ne işi var burda ders sizinle"
"Bilemem"
Regulus
"Abi niye iki saattir burdayız kime bakıyorsun ?"
"Burda sadece Hufflepuff ile Gryffindorlular var kimi arıyo olabilirsin ki?" Rosier Haklı şekilde konuştu.
"Ya size isterseniz gidin dedim ya birinden not alıcam" Dedim bi rahat bırakmadılar ki
"Ya Kimden not alıcaksan bizim binadan da alabilirsin eminim bütün kızlar sana bayılarak not verir" dedi çenesi düşük Barty
"O yılışık olanlarla mı uğraşıcam bir de yok kalsın" -Slytherin binasına aşığım yanlış anlaşılmasın 💜-
"İyi biz gidiyoruz o zaman" Başımla onayladım
Götüm dondu nerde bunlar...
Bugün yanına oturduğu çocukla beraber geliyolardı. O niye yanındaydı ki. Neyse seslenince gider."Ivanov!"
Bana döndü "Efendim"
Karşı karşıya geldik. Şu sahıs niye gitmediyse hala bir şey konuşuyoruz gitsene kardeşim
Ona baktığımı fark edince gitti."Geçen iksir dersinde not almamışım sende varsa versene yani verir misin?" O kaş çatmasından sonra kendi kendimi düzeltmeseydim beni lanetliycekti herhalde
"Not almıştın diye hatırlıyorum ama..." Niye sorguluyosun aa almadım işte "...Tamam sorun değil veririm ama şimdi ders başlıyıcak sonra ben seni bulurum"
"Teşekkür ederim" dedim gülümsemeye calışarak. Bir şey demeden gitti. Arkamı döndüp gittim bizim malların yolun yarısında bana baktığını gördüm. Yani her şey görmüşlerdi! Dogrusu hiçbir şey olmamıştı ki.
"Gerçekten mi? Ivanov mu?" Diye sordu Rosier
"Ne gerçekten mi bir şey olduğu yok not istedim"
"Ben sana bir şey var demedim ki zaten" dedi sırıtarak
"Kapa çeneni"
...