...
Polina Regulusu ormana girerken gördü ve karşılaştıkları göle yeniden gitti. Yasak ormana girmekten korksada Regulus ile karşılaşma isteği baskın gelmişti.
Tabiki her zamanki gibi Slytherin prensinden hoşlanma ihtimalini kabul etmiyor ve manzarası güzel olduğu için göle geldiği bahanesini içinden tekrarlıyordu.Fakat umduğu gibi olmamış Regulus'u bulamamıştı. Başta paniğe kapılsa da -ki Regulusa bir şey olmasından mı yoksa kaybolmaktan mı korkmuştu cevabı muammaydı-
dolaşıp çokta karanlık olmayan yerlere bakmaya karar vermişti.Polina sonunda kaybolduğunu anladı bu sefer aklına asası yanında olduğu geldiği için endişelenmedi.
"Ivanov? Ne işin var burda?" Polina arkasını döndüğünde Regulusu görmesiyle ne diyeceğini bilmedi
Polina
"Iıı ben dolaşıyordum" dolaşıyor muydum gerçekten mi?! Yasak ormanda mı !
"Dolaşıyor muydun?" Dedi kaşlarını çatarak Normalmiş gibi kafamı salladım. "Peki..." Ona yaklaşıp "sen ne yapıyorsun burada ?"
Kaşlarını daha çok çatıp ne diyeceğini düşündü neden bulamadı herhalde "Bilmem bende dolaşıyordum sanırım" dedi saçmaladığını fark ettiğinde yüz ifadesine gülmeden duramadım.
-Tebessüm etmekten bahsediyorum kahkaha atmıyor-
Bana baktığını görünce gülmeyi zar zor kestim.Kolumu tutup "sana bir şey olmadı değil mi?" Bir heycanlandım... Gülsem tuhaf mı olurdu? cevaplamadığımı fark edip
"ha? İyiyim, İyiyim bir şeyim yok" Asamı arkama saklayıp
"Ben asamı çantamda bırakmışım yani yolu bulamam seninki yanında mı?"
Yaptığım kötüydü ve neden yaptım bilmiyorum ama yaptım işte
"Benimki de yanımda değil ama yolu biliyorum sorun yok" hayal kırıklığı yaşamadığımı söylersem yalan olur "Peki... Sen daha burada mısın? ben yolu kendim mi bulayım?"
"Yok beraber gidelim kaybolursun falan, bende gidiyordum zaten"
Hareket etmeden bana bakınca
"Ee ne taraftan gideceğiz?"
Önümden ilerleyerek geçti bende ona yetişip yanından yürümeye başladım. Bir süre sessizlik oldu"Partiye üst sınıflardan biriyle gidiyormuşsun"
"Evet ilk teklif eden oydu bende kabul ettim. Aslında Drewle birlikte gidecektik ama Newt teklif edince reddedemedim. Sen kiminle gidiyorsun?" Aslında Lena bana büyük ihtimalle beraber gideceklerini söylemişti ama yine de belki başka birini davet etmiştir diye sordum.
"bilmiyorum kimseyi davet etmedim Lenayla gideriz sanırım onu biri davet ederse bende herhangi birini davet ederim"
hayır ya Lenayla kardeş kardeş gidip gelin işte başkasına ne gerek var (?) Lenacım yanlış anlama bende Remus seni davet etsin isterim ama 'umarım kimse Lenayı davet etmez.'
Regulus'un bana şaşkınca baktığını görünce son cümlemi sesli söylediğimi fark ettim. Tam bir rezillikti ne diyeceğimi bilemeyip hızla 2 adım önden yürümeye başladım. Arkamdan sırıttığını farkındaydım ama bir şey diyemeyecek kadar utanıyordum.
-Tırnak ('...') içinde olanı dışından söyledi-
Hogwarts'a girdiğimizde onun zindanlaar gideceğini düşünerek "Sonra görüşürüz" diyerek ortak salona ilerledim. Maalesef o da benden sonra Regulus da içeri girdi. Tüh be keşke içeri beraber girseydik de kızlar çatlasaydı. Kızların yüz ifadesini düşününce gülmeden duramadım.
"Niye gülüyorsun kız?" "Hiç öyle saçma sapan bir şey düşünüyordum"
"Black ile mi alakalı" "Yok be ben niye Sirius'u düşüneyim"
"Salak mısın? Regulusu diyorum" "hayır başka bir şey düşünüyordum. Ne oldu biliyor musun?" Diyerek olanları anlatmaya başladım
...
Günaydınn
Yorum yapıp Oy vermeyi unutmayınn <33