Void Stiles~ hayal et

~I love best friend P.9~

İlahi bakış açısı;

   Void geri döneli bir hafta oluyordu. Birlikte çok güzel vakit geçirmiştiniz. 2 günde bir farklı ülkeye gidip tapınakları ziyaret ediyordunuz. Tapınağa girmenize izin vermediklerinde gece çıkıp oniler sayesinde içeri sızıyordunuz. Bu kadar uğraşmanızın sebebi Lydia'yı geri diriltmek istediğiniz içindi.

Normal bir insan diriltilemezdi fakat bir ölüm perisi iki ayrı dünyanın sınırında olduğu için geri getirilmesi mümkündü. Void ne kadar uğraşmak istemese de Stiles'a borçlu olduğunu biliyordu, daha da önemlisi sana söz vermişti.

Stiles'ın sana ettiği yardımlar karşılığında ona bir iyilikte bulunmak istiyordu. Onun hala Lydia'ya aşık olduğunu biliyordun...

* * *

3 haftanın sonunda lanet parşömeni bulmuştunuz. Void yaklaşık 24 saattir meditasyonda büyüyü söylüyordu. Parşömene bakmadan okuması tuhaftı. Madem böyle okuyabiliyordu ne için 3 hafta uğraşmıştınız ki!

Void büyüyü uygularken onilerde senin hizmetindeydi. Bir şeye ihtiyacın olur diye her an başında bekliyorlardı. Tabiki abur cubur dışında pek bir ihtiyacın yoktu. Bir kaç tuhaf yemek aşermende işin çabasıydı. Evet 2 hafta önce bir birlikteliğiniz olmuştu ve Void o günden sonra hamile olduğunu hissetmiş, sana pamuk gibi bakmıştı.

Onun bebek için bu kadar endişelenmesi ve üzerine titremesi seni çok mutlu ediyordu. Sevdiğin adamdan bir bebeğiniz olacaktı ve Void onun şimdiden cinsiyetini öğrendiği için isim bile bulmuştunuz.

Cassy...

O bir kızdı. Henüz iki haftalık olmasına rağmen şimdiden tekme atıyor ve babasının en ufak yaklaşımında içeride kıpır kıpır oluyordu. Aslında ikinizinde şaşırdığınız bir kısım varsa o da kızınızın melez olmasıydı. Hem bir kitsune hemde bir cadıydı. Bunu Void söylemişti.

Kitsune olması seni mutlu etmişti. Hatta şaşırmıştın çünkü Void'in iyilik sever bir Nogitsune olduğu söylenemezdi. En çok tuhaf bulduğunuz kısım ise cadı olmasıydı. Tilki genleri babasından geldiğine göre cadı genleri de anneden gelmiş olmalıydı ama sen cadı değildin ki...

Bunları düşünürken Void'in senin ismini fısıldadığını duydun. Büyü içerisinde iken adın geçmişti ve bir dakika içerisinde gözlerin kapandı...

* * *

Gözlerini açtığında soğuk bir yerdeydin. Tuhaf, karanlık, rutubet kokan ve uğultuların olduğu bir sokaktı. Uzun sokak üzerinde bir sürü bank vardı ve hepsinin üzerinde birileri oturup birşeyler tartışıyordu. Ne tartıştıktarı ilgini çekmedi. Kendi vücudunu kontrol edemez bir şekilde sokak boyunca yürüyordun.

Sokağın sonuna geldiğinde ve orada bir tane bankın üzerinde oturan bir kız gördün. Yalnızdı. Yanına biraz daha yaklaştığında onun Lydia olduğunu farkettin. Çığlık atacakken ağzını elinle kapattın. Bir süre sonra yanına yaşlı bir kadın geldi ve onun yanına oturdu. Seni farketmemiş gibi görünüyorlardı.

"Seni özledim büyükanne..." gözleri dolmuş bir şekilde yaşlı kadına sarıldı. Kadın burnunu Lydia'nın saçlarına koydu ve derin bir iç çekti:"Çok erken küçük denizkızım..." Lydia ayrılıp büyük annesinin ne demek istediğini anlamaya çalıştı.