Bir Başka Şiir

37 1 1
                                    


Sırt üstü paslanı vermiş tüm hislerinden arda kalanlar

Ne saf umutlar beyaz artık ne de gül gibi solanlar

Bire bin katılan yalanlar kervanı bekler bizi yolculuğa

Kim doğru ki artık geride kalanlardan hepsi taşındı uzağa


Kasvetli geceler mum ışığı aydınlatamıyor artık önünü

Sisli bir perde temizleyemiyor vehnim yalanlarla dolu önümü

Gökyüzünde bir kuş takılmış yıldızın peşine uçu verdi

Düşüncelerim hayalde gerçeklerin hayal olacağını kim derdi


Bir çivi çak toprağın orta yerinden tam kalbine soykırım yapalım

Öyle bir suçlama olsun ki dünyada değil alemde yargılanalım

Bin bir zorlukla toprağı yarıp dışarı çıkmış fidan masum oluverdi

Yargıcın tokmağı bizi elbette dar ağacına sürdü cellat ipi gerdi


Biz cennete diye yola çıktık önümüzdeki yol ayrımını göremeden

Kimse hak etmiyor varmayı cehennem denen yerden geçmeden

Ateş sarsa tüm gökyüzünü kaybolsa yıldızların hepsi arkasında

Belki bir yaz yaşarız hiç bilmediğimiz bu soğuk kışın tam ortasında


Fizan'dan duyulan sesler kulakları sağır edercesine yankılanır

Dibinde bağırdığım sessizliklerin önünde ne taş ne de duvar kalır

Bir adımda dünyayı gezerken uzaklaştı bu bedenim yerden gökten

Binlerce adım saydım ıraklardan gelemedim ne de vaz geçtim senden


Arza talep olaylar silsilesi devam ederken dünya denen yer kürede

Taleplerim bir bir birikirken kalp bankasında arz olan sen hani nerede

Kafesteki kuşu salarsın da geri dönmeyeceğini bildiğin halde beklersin

Bir kez olsun çıksın iki dudak arandan adım yine de beni toprağa gömersin






Aklımdan SeçmelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin