Evet,arkadaşlar.Bölüm geç geldi farkındayım.Ama bilgisayarımdaki sorunlar yüzünden doğru düzgün wattpade bile giremedim.Hem sınavlar var bildiğiniz gibi ve ben her gün 2 sınav olduğum için hiç vaktim olmuyor. Ama bir aralık bulup yeni bölüm yazmayı başarabildim:)Neyse artık yeni bölüme geçelim...
Ağlıyordum, yaralıydım ve çaresizdim.En sonunda yakalnmıştık ve savaşmak zorunda kalmıştık.Isaac beni korumak için tüm gücüyle savaştı.Yere yığıldığında artık sonumun geleceğini anlamıştım. Tam gözlerimi kapatmış sonumu beklerken bir silah sesi ve düşmanlarımızın çığlığı gecenin sessizliğini adeta bir bıçak gibi kesmişti.Kimin yaptığını görmek için kafamı çevirdiğimde babamı görmüştüm .Onu düşmanlarımız yani Annabeth ve Jacob'ın bizi fark etmelerinden önce hapseldiği yerden çıkarmayı başarmıştık.Babamın elinde daha önce hiç görmediğim garip bir alet vardı ve üstü yara bere içindeydi.
Ben babama bakarken Annabeth'in sesi duyuldu.
''Daha işimiz bitmedi seninle ufaklık.Yerde yatan arkadaşını görüyor musun? Senin için hayatını feda etti.Ama bizden kurtulamayacaksın.Seni bizzat ben Efendimiz'e teslim edeceğim.''dedi ve hızla zıplayıp gecenin karanlığında kayboldu.
Hemen Isaac'in yanına koştum.Başını dizlerimin üstüne koydum.Ağır bir yarası vardı ve kan kaybediyordu.Onu kaybedemezdim ,bunca şeyden sonra bunun olmasına izin veremezdim.Hemen nabzının atıp atmadığına baktım.Yaşıyordu, bu demektir ki hala bir umut vardı .Bir yandan ağlıyor bir yandan da üstümdeki giysiden kopardığım bez parçasını Isaac'in büyük yarasının üstüne bastırıyordum.Babam yanıma geldi ve Isaac'in durumuna baktı.
''Yarası ağır ama kurtarılabilir.Buradan gitmemiz lazım. Onu tedavi edebilmek için malzemelere ihityacım olucak.Onları da evde bulabiliriz.''
Babamın bu dediğinden sonra bizim yeni eve taşındığımızı ve diğer evi yaktığımızı bilmediği aklıma geldi. Ona bunu söylemeliydim.
''Baba, sen kaçırıldıktan sonra biz başka bir eve taşındık ve Isaac de evdeki kütüphane gibi bizi ifşa edebilecek şeylerin bulunmaması için evi yaktı.''
Babam şaşkınlıkla bana baktı.Sonra yüzü ciddi bir ifade aldı.
''İyi düşünmüş.Peki ordan benim eşyalarımı aldınız mı?''
İşte bunun cevabını bilmiyordum.Çünkü Isaac'in evden aldığı eşyalara bakmak aklımın ucundan bile geçmemişti.Ona bilmediğimi belli eden bir bakış attım.Babam da sıkıntıyla bir süre düşündükten sonra bana baktı.
''Buraya ne ile geldiniz?''
''Isaac'in arabasıyla geldik.''
Babam da bu cevap üzerine 'Nerde o zaman göster?'bakışı attı.Ben de Isaac'in başını yavaşça yere bırakıp hızlı adımlarla arabanın olduğu yere gittim.Babam benim burda durmamı söyledikten bir süre sonra sırtında Isaac'le benim olduğum yere geldi.Bende hemen arabanın kapısını açıp babamın Isaac'i arka koltuğa yerleştirmesini izledim.İşi bittikten sonra bende Isaac'in başını bacağıma koydum.Babam arabayı çalıştırırken gözyaşlarım yavaşça yanğımda aşağıya doğru süzülmeye devam ediyordu.
Yüzü o kadar renksizdi ki sanki benim Isaac'im değildi o.Ben bunları düşünürken aynı zamanda evin yolunu tarif ediyordum.En sonunda eve geldiğimizde babam hızla kapıyı açtı ve Isaac'i eve götürmeye başladı.
Babam tedavi için üst kata malzeme aramaya gitmişti.Ben ise her yerim kan içinde Isaac'i izliyordum.Hepsi benim yüzümden olmuştu.Beni korumaya çalışmasaydı belki de bu durumda olmayacaktı.Artık ağlamaktan yorulmuştum.Yerimde sabit bir şekilde duramıyordum.Başım sürekli dönüyordu.En sonda pes edip Isaac'ın yattığı masanın yanındaki sandaleyeye oturdum.
Babam elinde malzeme çantasıyla dönmüştü.Hemen işe başlamıştı.O Isaac'in yarasını kapatmaya çalışırken artık daha fazla ağrıya dayanamayan göz kapaklarım kapanıverdi.
YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE...
![](https://img.wattpad.com/cover/21640334-288-k82489.jpg)