Yorgunluktan ölüyordum . Rüzgar beni eve bıraktıktan sonra gitmişti. Ezgide yoktu evde , odama çıkıp kendimi banyoya attım ılık bir duş iyi gelirdi.
Terden yapış yapış olmuştum resmen. Yaklaşık yarım saat kadar duşta kaldıktan sonra tenimin daha fazla buruşmaması için çıktım. Dişlerimi fırçalayıp saçlarımı da kuruttuktan sonra banyodan çıkıp dolabın karşısına gectim.Iç çamaşırları mı giyinip üstümede rahat birşeyler giyindikten sonra odadan çıktım. Televizyonun karşısına oturdum. Ne zamandır izlemiyordum. Biraz gezindikten sonra birsey olmadığı için kapattım.
En iyisi mutfağa gidip yemek yapmaktı. Surekli ezgi yapıyordu bugünde ben yapip ona süpriz yapacaktım. Dolabı açıp içindekileri baktım. Ispanaktan başka birsey olmadigi icin dolaptan alip kapaga kapattim. Zamanımız olmadığı için alışveriş yapamamıştık. Yarin ilk isim bu olacaktı.
Ispanaklari güzelce temizleyip yıkadim. Dolaptan doğrama tahtasını alıp tezgah'a koydum. Ispanaklari dogradiktan sonra tencereyi çıkartıp ocağa koydum. Bu yemeği annem öğretmişti. Gözlerimin dolmaya başladığını anladığımda hemen dikkatimi dağıttım.
Soganı alıp dogradiktan sonra tencereye koyup salcayla kavurdum. Ispanaklarida icine attiktan sonra suyuda ilave ettim. Baharatlarida koyduktan sonra kapağını kapattim -kendimi yemek programindaymis gibi hissettim :) -
Başka bir tencereyede makarna icin su koyduktan sonra ocaga koyup iceriye gectim. Onlar olana kadar biraz dinlenim . Sonuc da sabahın köründe kalkip ruzgar beyefendiyle basketbol oynadık. Kaslarim çok ağrıyordu. Koltuğa uzandim biraz dinlensem iyi olacaktı.
Telefonumu koltuğun yanindaki masadan alıp ezgiyi aradım. Çalıyor.. çalıyor..
"Alo canım nerdes.." demeden
"Nehir ben seni sonra arıcam. Suan onemli bir işim var " dedikten sonra cevap vermemi beklemeden telefonu suratıma kapattı.Birsey vardı ama hadi hayırlısı arkadan bir adamın bağırış sesi geliyordu. Kafamı dağıtmak icin kalkip tencerelere baktim yemek olmuştu altını kapatıp diger tencerede kaynayan suyun içine makarnaları attım. Yapismamasi icin karıştırdıktan sonra mutfaktan çıkıp salonun balkonundan bahçeye çıktım.
Çıplak ayakla çimlere basmayı çok seviyordum. Bahçede duran salıncak 'a oturup sallanmaya başladım. Insan tek kalınca daha cok hissediyordu kaybettiklerinin yokluğunu. Ikisinide çok özlüyordum. Mezarlığa da gidemiyordum. Sanki onları bırakıp gidiyormusum gibi hissediyordum.
Gidipte onları birdaha birakamayacagimdan korktuğum icin gidemiyordum. Çok ozlemistim onları. Ama böyle yaşamayı da öğrenmiştim. Ben babamın kızıydım her zaman dimdik duracaktım hayata karşı. Biraz daha durduktan sonra içeri geçtim. Ocaktan pismis olan makarnalari alip süzdükten sonra tencereye yag koyup bekledim makarnalari da icine atıp karıştırdım.
Mutfakta isim bittikten sonra salona geçip ezginin gelmesini bekledim. Kurt gibi açtım. Karnımın gurultusunu duyuyordum. Telefonum çalmaya başlayınca midemdeki sesleri bırakıp telefonu aldım. Rüzgar arıyordu yüzümde gülümsemeyle telefonu açtım.
"Efendim" dedikten sonra rüzgarın konuşmasını bekledim.
"Yorgunluğun gectimi bakim küçük cadı" dedikten sonra yüzümdeki sırıtış yerine ofke aldı
"Küçük cadı mı? Dalga gececek baska birsey bulamadın mı ? rüzgar " diye soyledim. Telefondan gülme sesleri geliyordu bide gülüyor muydu ?
"Gülme! Ya gulmesene " diye uyardıktan sonra gülümsemesi ne kadar tatlı olsa da şu durumdayken sinirlerimi bozmuştu."Ahaha tamam ya sadece seni sinir etmek hoşuma gidiyor " dedikten sonra yine güldü. Sessiz durduğum icin anlamış olacak ki sustu ve öksürük sesi çıkardıktan sonra
"Tamam sustum prenses" diye soyledi ."Bu daha iyi " diye soyledikten sonra bu sefer ben gülmeye başladım ben gulunce oda güldü. Kapı açılma sesi geldiginde gülmeyi kesip
"Benim simdi kapatmam gerek sonra konusuruz " diye soyledim.
"Tamam seni seviyorum" diye soyleyince yüzümdeki sırıtışla
"Bende " diye söyleyip telefonu kapattım.Ezgi sinirli bir sekilde salak gibi sırıtan bana bakıp
"Bitti mi ? Yalışık konusmanız" diye soyledi. Anlasilan cok sinirliydi dudaklarımı birbirine bastırıp kafa salladım.
"Iyı o zaman simdi benimle ilgilen! " dedikten sonra yüzündeki öfke gitti ve ağlamaya başladı.Ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde koltuktan kalkıp hemen yanına gittim. Kolundan tutup koltuğa oturttuktan sonra sakinlesmesini bekledim. Içini cekip
"Ben çok mu cirkinim?" dedikten sonra ağlaması daha da siddetlendi. Ne oldu bilmiyordum ama baya üzülmüştü. Başını göğsüme yatırıp sarıldım.Ben sormadan onun anlatmasini bekledim. Kendini iyi hissedince anlatacakdı nede olsa. Saçlarını okşayıp
"sen dünyada gördüğüm en güzel kızlardan birisin" diye teselli ettim. Gercekten de oyleydi kızıl saçları dolgun kırmızı dudakları ve yesil renk gözleriyle çok guzeldi. Ona cirkin diyen halt etmişti resmen.Tekrar içini çekip derin bir nefes aldı sanırım ne oldugunu anlatacaktı bende derin bir nefes alıp onu dinlemeye başladım.
"Sen gittikten sonra evde tek olduğum için hazırlanıp bende çıktım. Kendime birseyler almak icin bir mağazaya gittim. Iste beğendiğim bir elbiseyle bi kac parça birşey daha alıp mağazadan tam cikacakken bi tane çocukla çarpıştım. Doğruyu soylemek gerekirse çok yakışıklıydı neyse konudan uzaklaşmayım " dedikten sonra bana bakip
"Dinliyorsun dimi" diye sordu. Kafami salladim icini cektikten sonra devam etti."Ben elimden düşen posetleri alirken bir anda bağırmaya başladı. Yok iste önüne baksana , sen kör müsün senin yüzünden üstüm battı , bütün kadınlar cirkin oldugunuz icin kendinizi alışverişe adamaktan baska birsey bilmiyorsunuz vs. Daha neler neler düşüne biliyor musun bana çirkin dedi. Iste o ara sen aradin kapatmak zorunda kaldim. Neyse sonra bu bağırınca bende poşetleri almayı bırakıp kafamı kaldırdım çocuk anın da sustu. Bu sefer ben bağırmaya başladım. Ne bagiriyorsun be sensin çirkin , asıl sen önüne bak ben tam çıkarken sen gelip bana çarptın bide cok bilmiş gibi konuşuyorsun diye bagirdiktan sonra yerden poşetleri alıp omzuna çarparak çıktım. Arkamdan çirkin suratlı diye bağırdı. Hic durmadan magazadan çıkıp taksiye atladığım gibi eve geldim" diye sözünü bitirdi.
Sonunda bitti dercesine gözlerimi yumup açtım. Evet simdi ona birsey soylemem gerekiyordu dimi. Biraz bekleyip kafamı topladıktan sonra
"Kesinlikle haklısın kardesim, öküzün teki ne anlar güzellikten bosver onu sen hem bak seni görünce susmus kesin güzelliğin karşısın da etkilenip sustu . Diyecek birsey bulamayınca cirkin suratlı demis öyle olmadığını ikimizde biliyoruz. "Diye soyledim. Tam ezgi bir sey diyecekken midemden guruldama sesi gelince sustu ve bana baktı"Nee ! sabahtan beri birsey yemedim aksam yemeği icinde seni bekledim" diye soyledim. Biraz düşünür gibi yaptıktan sonra
"Sen yemek mi yaptin ? " diye atildi. Kafamı evet anlaminda salladiktan sonra
" Hadi be ahaha kardes ya bide beni beklemis birsey yemeden, seni yiyebiliyoz mu?" Diye sordu ahh! sapsal ya mutfağa hic girmedigim icin bu kadar sasirip sevinmesi normal hayır anlamında kafamı salladigimda
"Gel buraya !" Dedikten sonra bacaklarima oturup gıdıklamaya başladı. Daha fazla dayanamadigim icin ezgiyi üstümden attığım gibi mutfağa koştum. Homurtu sesleri çıkarttık dan sonra gülerek mutfağa geldi. Tabakları çıkartıp yemekleri koydum. Ezgide kasiklari çıkartıyordu. Sohbet ederek yemeklerimizi yedikten sonra mutfağı toplayıp salona geçtik.Ezgi televizyonu açacağı sırada
"Ben çok yorgunum sabah rüzgarla basketbol oynadık bugün erken yatsam iyi olur" dedikten sonra yanına gidip yanağını öpüp
" iyi geceler " diye soyledim.Oda beni optukten sonra
"Yanimda oldugun icin sagol sanada iyi geceler" diye soyledi. Elimi yumruk yapıp ona doğru uzattığım sirada oda aynı sekilde yapıp tokalastirip
"Kardeş dayanışması" dedikten sonra ikimizde gülümsedik. Cocuklugumuzdan kalma bir hareketti . Merdivenleri çıkıp odama girdiğim gibi kendimi yatağa atıp gözlerimi kapattım. Herseye ragmen mutluydum ama bu mutlulugun da digerleri gibi sonu oldugunu biliyordum. Daha fazla dayanamayip uykuya daldım...
♣♣♣
Yeni bölümle karsinizdayim fırsat buldukça yaziyorum umarim begenirsiniz :)))
Yorum ve votelerinizi bekliyorum ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakma Psikoloğum
Teen FictionBeklenmedik anda beklenmedik seyler yaşarsın hayatta. Her seyin bittigini sandığın zamanda biri cikar karsina ve iste o zaman anlarsin her sonun bir başlangıç olduğunu.Bitmiş bir sonda, baslamis bir baslangic, bu hikayede acı, mutluluk, yalan, sevgi...