11. Bölüm - Zaman

187 9 3
                                    

Bütün hücrelerim uyuşmuştu. Dünya durmuş ve bir tek biz hareket ediyor gibiydik. Sadece biz vardık sanki, onun varlığı beni rahatlatıyordu,  ellerimi saçlarına çıkarmış oynuyordum.
Rüzgarın geri cekilmesiyle ne kadar mutsuz olsam da nefes almak icin oldugunu anladıgim da gülümsedim . Ilk defa biriyle öpüşmüştüm ve bunun ruzgar  olmasi beni sevindiriyordu. Bir sure yüzüme bakıp gülümsedi, mideme giren ani bulantiyla elimi ağzıma götürüp boğuk sesimle
"Lavobaya gitmem gerek " diyip kosar adımlarla lavabo olduğunu anladığım koridora girdim .

Dogru tahmin! Kapiyi açıp kendimi tuvalete attım mideme gelen ani bulantiyla içimdekileri çıkarmaya basladim. Allah tan kimse yoktu birinin beni böyle görmesini istemezdim.

Bok vardı da içtim, her seferinde böyle oluyordum mideme dokunuyordu. Kapının açılıp kapanma sesi geldiginde ne kadar tedirgin olsam da kusmam bir türlü bitmiyordu. Gelen sesle kusmayı bıraktım. Ruzgar resmen kızlar tuvaletine girmişti

"Nehir iyi misin ?" Diye soru yöneltince derin bir nefes alıp
"Evet iyiyim, icki mideme dokundu sanırım " diye soyleyip gecistirdim. Beni boyle gormesi en son isteyeceğim şeydi.
"Sen çık ben birazdan gelirim " diye söyleyip devam ettim.

"Sen ordan çıkana kadar burdayım güzelim " diye soyledi.
"Rahat rahat icindekileri cikarabilirsin" diyede devam etti. Bütün hucrelerimin bastan aşağı kızardığını hissedebiliyordum. Bu cocuk beni utandirmaktan vazgecmiyordu.

"Sen buradayken rahat rahat çıkarmam o kadar da kolay değil rüzgar! " diye soyledim. Kesinlikle burda olmaması gerekiyordu. Ben bile kendimden igreniyorken kim bilir ruzgar ne yapardı?

"Ayrıca beni utandirmaktan vazgec!" Diyede ekledim. Sinirlenmistim kendimi kastigim icin midem yeniden bulandı ve kusmaya devam ettim. Kapının sertce acilmasiyla, daha dogrusu kırılmasıyla korkup geriledim yuhh!! rüzgar kapıyı kırmıştı.

Şaşkın suratımla ona bakarken yavaşça yanıma gelip diz çöktü , saçlarımı omzumdan geriye doğru ittirip
"Benim yanimdayken rahat ol ,utanma, çekinme , korkma çünkü ben hayatım boyunca benden utanıp, cekinen korkan nehir'i istemiyorum. Ben benim yanimdayken rahat olan herseyiyle benim olan nehir'i istiyorum. " diye soyledi.

Söylediği seyle ne kadar mutlu olsam da utanmam bunu degistirmiyordu benim doğamda vardı ben buydum. Sanki her davranisimda , yaptiklarimdan sonra gidecekmis gibi hissediyordum Söyleyecek söz bulamayınca gözlerinin icine baktım en iyi cevabı gozlerim verirdi.

Elini alip kalbimin üstüne koydum ve kalbimin atışını hissetmesini sağladım. Onun yanindayken cok mutluydum bir o kadar da korkuyordum. Daha önce bu hisleri tatmamistim onunda beni birakip gitmesinden korktugum icin hic bitmesin istiyordum.
Gözlerine tekrar bakıp söze başladım.

"Sen benim kalbimde yaşadığım ve gun geçtikçede çoğalan hic azalmayan yanginimsin. Ve ben bu yanginin bitmesinden korkuyorum. Cok sey yaşadım ve artık yoruldum hemen birine guvenmemi bekleme. Yaninda ne kadar guvende  hissetsemde birine alışmam ve rahat olmam o kadar da kolay degil bana zaman ver en azindan alışmam için " diye soyleyip gülümsedim. Elini basima koyup yavasca yaklaştı alnını alnıma yaslayip

"Peki en azindan bunu yapabilirim " diye soyledi. Ahh resmen tuvalette romantik dakikalar yasiyorduk. Alnımı öpüp yerden kalktı. Elini uzatıp kalkmam icin yardım ettikten sonra tuvaletten çıktık. Yüzümü yıkayıp saçlarımı düzelttim rüzgarın yanına gidip elinden tuttum. Yüzüme bakıp gulumsedikten sonra kapiyi açıp lavabodan çıktık.

Elimi bırakıp kulağıma yaklaştı.
"Hemen geliyorum bir yere ayrılma" dedikten sonra yavasca uzaklaştı. Barmene hesabı ödemek için gittiğini anlamıştım. Kisa sure sonra yanıma gelip elimi tuttu.

"Hadi çıkalım "  dedikten sonra dans edenlerin arasından gecip bardan çıktık. Arabanın oraya geldiğimizde elimi bırakıp kapıyı açtı koltuğa oturduktan sonra oda sürücü koltuguna gecip arabayi çalıştırdı.

Cok sessizdik radyoya uzanıp şarkı açtım ilk calan sarkida durdum. 'Mustafa cecelinin askım benim' şarkısı çalıyordu. Cama yaslanıp rüzgarı izlemeye başladım. O kusursuz yüz hatları ve sempatik tipiyle tam bir şaheser gibi duruyordu.

Bir ara baktığımı anlayınca oda yüzüme bakıp gülümsedi.  Onda çözemediğim birseyler vardı. Ne kadar yakın dursada bir o kadar uzaktı. Ne kadar yakin olsak da sürekli tedirgindi.

Sanki birşey var ama anlatamıyor gibiydi. Daha sonra bunu sorucaktim simdi anın tadını çıkartıyordum. Araba durunca geldiğimizi anladım. Hic ayrılmak istemiyordum hele ki evde beni bekleyen merakli arkadasim ezgi olunca zulüm gibi geliyordu bu bana.

Rüzgara bakıp
"Bugün için ve her zaman yanimda oldugun icin teşekkürler" dedikten sonra birsey demesine fırsat vermeden dudaklarindan hafifce öpüp kapıyı açıp çıktım arabadan.

Sanırım böyle bisey beklemiyordu bir sure sonra kendine gelip gülümsedi. Elini boynuna götürüp ovduktan sonra isaret parmagiyla orta parmagini birlestirdikten sonra erkek selamı verip arabayı çalıştırıp uzaklaştı. Yola bakarken gülümseyip dudaklarımı ısırdım.

Eve dogru yürümeye başladım kapiya gelince anahtarla kapıyı açıp içeri gectim. Etrafa baktım kimse yoktu ezgi uyumustu galiba ellerim önümde parmak uclarimda ses cikarmadan yürümeye başladım. Merdivenlere gelince yavasca çıkıp odamın kapısına geldim.  Ezgiyi atlatmıştım bugün, yüzümde sırıstıyla ve ezginin cenesinden bugunluk kurtulmanin verdigi sevinçle kapıyı açıp odaya girdim. Tovbe yarabbi!! Gozlerimi kalatip tekrar actim . Ohaa ezgi tam karsimda ellerini beline koymus ayaklariyla ritim tutuyordu şimdi sıçtım...

                      ♣♣♣♣
Heyoooo yeni bölümle karşınızdayım. Kısa oldu biliyorum sinav haftası yaklaştığı icin butun performan odevlerimi bu hafta bitirmeye karar verdim. Sinav haftasi boyunca bölüm yazamaya bilirim simdiden özür diliyorum sizlerden. Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Sizi seviyorum  ♥♥ :)))))

Çakma PsikoloğumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin