5.Bölüm - Yemek

277 25 0
                                    

Annemin cenaze isini hallettikten sonra son kez mezarına sarılıp ağladım. Babamın mezarının yanına görmüştük artık birliktelerdi.

Rüzgarın omzumdan tutup kaldırmasıyla mezarın başından kalktım,gitmeden once uzun uzun baktiktan sonra arkami donup arabaya doğru yürüdüm.

Rüzgar kapıyı açıp ön koltuğa oturttu. Sürücü koltuğuna gecmesiyle arabayı çalıştırdı camdan dışarıyı seyrediyordum uzun bir sessizlikten sonra rüzgarın sesiyle ona döndüm.

''Direk eve mi geçelim, yoksa sahil kenarına mı ? Hava alsan iyi olur" hicbir yere gitmek istemiyordu canım üstelik yarın ezgi gelecekti,

''Eve gidelim, canım istemiyor" diye söyledim. Cevap vermedi kısa bir yolculuktan sonra araba durdu, kapıyı açıp dışarı çıktım.

" Seninle gelmemi ister misin tek kalmanı istemiyorum" suan sadece yalnız kalıp ağlamak istiyordum , hepsi üst üste gelmişti

" yanlız kalmak ıstiyorum, sen gidebilirsin " dedikten sonra , yanıma gelip sıkıca sarıldı. Kisa sürede fazla yakın olmuştuk, bu zor zamanlarımda yanımda olmuştu hep , git gide daha da bağlanıyordum ona, küçük bir çocuğun cok sevdigi oyuncagi olur ve ondan kopmak istemez ya her gittiği yere götürmek ister, ışte bende ona o kadar bağlanmıştım ,ondan ayrılmak istemiyordum, her ne kadar tek taraflı bir sevgide olsa, onunda bana karşı ilgi duyduğunu hissede biliyordum.

Sesiyle birlikte dusuncelerimden sıyrıldım ne kadar da uzun süre sarılı kalmıştık

" seni yanlız bırakmak hic içimden gelmiyor" diye söyledi.

" Hersey icin teşekkür ederim, yanımda olduğun icinde sağol ama benim yüzümden işinden olmanı istemiyorum son bir haftadır hep yanımdasın " diye soyledikten sonra

" Benim isim zaten bu unuttun mu ben senin psikologunum başkasının degil " dedikten sonra hafif sırıttı. Haklıydı bende tebessüm ettikten sonra ellerimi belinden cekip eve dogru yürümeye başladım. Evin önüne geldiğimde kapıyı açıp içeri girene kadar beklemişti, arkamı dönüp el salladiktan sonra içeri girip kapıyı kapattım.

Iste şimdi yanlız kaldığımı hissetmiştim,duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Annemin sesini duymak istiyordum ama onun sesi yerine sadece sessizliği hissediyordum icimdeki çığlıklar dahada büyümeye başladı. Bir anda yere oturdum ellerimi başıma koyup cenin pozisyonunu aldım. Böyle olmak zorunda mıydı. Ikisinide kaybetmek canımı acıtıyordu, tek başıma üstesinden nasıl gelecektim.

Yanaklarimdan usul usul damlalar akmaya başladı. Simdi sadece yalnızlığımla bir başıma kalmıştım. Bir süre daha oylece durduktan sonra kapı sesiyle irkildim. Hemen yerden kalkıp göz yaşlarımı sildim, kapıya doğru yaklaşıp

" kim o" diye seslendim, ama ses gelmedi yavaşça kapıya acmamla yere düşmem bir oldu. Biri suanda üstüme atlamış sıkıca sarılıyordu gözlerimi acmamla ezgiyi görmem bir oldu . Ezginin gülen yüzüyle üstümden kalktıktan sonra benide kaldırdı

" Nehir seni o kadar ozlemişim ki uzun süre o sekilde kalabilirdim" derken bile sıkıca sarılıyordu. Bende çok ozlemiştim ama suan halim yoktu. Bir sure daha öyle durduktan sonra , kollarımdan ayrılıp yüzüme baktı, bir anda yüzü düştü.

Birsey olduğunu anlamıştı yakin arkadaş olmak bunu gerektirir. Sesini duymamla dusuncelerimden sıyrıldım.

"Kuşum senin neyin var ağlamışsın , noldu ? " diye sordu. Yüzüne öylece bakıyordum annemin öldüğünü söylemek istemiyorum. Ağlamaya başlamıştım yine kolumdan tutup iceriye götürdü koltuğa oturduktan sonra sıkıca sarıldı

Çakma PsikoloğumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin