3. bölüm : kurşun

1.7K 118 41
                                    

( Açıklama )

Merhaba arkadaşlar nasılsınız. bölümler kısa biliyorum ama zamanla uzatıcam sizinle kendimi geliştiricem . Bir kaç bölüm sonra hikayenin sahneleri daha eğlenceli ve gizemli olucak lütfen okumaya devam edin ve beğenin keyifli okumalar


🩸


3.Bölüm: Kurşun

( Gizem'in anlatımıyla)

Ben  soğuğu seven biriyim , gece ve karanlık ruhumun yansıması gibi. Benim mevsimim sonbahar çünkü ben gittiğim her yeri solduruyorum asıl sonbahar ben olmalıyım. Hayat elimdeki tüm güzel şeyleri almaya yeminli gibi şimdi bu koskocaman dünyada yapayalnızım ne sesimi duyan var ne de bana elini uzatabilecek biri.

Bir ses duydum, burada biri mi vardı ? Emin bile değildim ; çünkü sadece ses duydum  bu bir kedi de  olabilirdi. Yüksek yerleri seviyorum kötü bir şey olunca yüksek yerlerde otururdum hatta bir gün okulda  arkadaşımla kavga etmiştik çok sinirlenmiştim sakinleşmek için okulun en yüksek yerine yani okulun çatısına çıkmıştım. 

Okuldaki öğretmenler hemen itfaiyeyi aramış intihar edeceğimi zannetmişlerdi ama benim öyle bir amacım yoktu.

kendime zarar verdiğim doğru; çünkü sinir sorunlarım vardı, sinirlenince kendimi kaybedip kendime zarar veriyorum  ya da çevremden birine zarar veriyordum o yüzden çok arkadaşım yok hatta hiç yoktu.

Tek arkadaşım, kuzenim Hazaldı o da burada değildi teyzemler tatile gitmişlerdi.

Hazalla aynı okuldayız o da 16 yaşındaydı ama benden 6 ay büyüktü. çok ağır biriydi insanlara göre soğuk biri ama bana göre çok sıcak kanlıydı. Birbirimizden bayağı farklıyız ama birbirimizi anlıyor, tamamlıyorduk. Teyzem ve eniştem üniversiteyi kazanmasını çok istiyorlardı. Ona nasıl haber vereceğim bilmiyordum.

Şimdi hastanenin çatısında aşağıdaki insanlara bakıyordum  ve ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Nasıl ayakta durucaktım? Kime ne söylecektim?

Haber verecek kimsem yoktu  o an aklıma Lia Shine 'nın " Tek Başınayız Aden" sözleri geldi. Şarkı " hiç kimsemiz yok Aden " diye devam ediyordu. Ayağa kalktım kollarımı açtım keşke bu esen rüzgar beni aşağı itse  ya da ayağım kaysa düşseydim. Kollarımı açmış bir şekilde sadece ağlıyordum.

Arkamdan bir kişinin beni çekmesiyle üstüne düşümem bir oldu, neye uğradığımı şaşırdım başımı kaldırıp beni çeken kişiye baktım bu oydu, hastanede yanımda olan çocuk Aral ve şuan altımda ezliyordu.

" Sen ne yaptığını sanıyorsun amacın ne senin? kendini öldürmek mi istiyorsun? Eğer öyleyse git başka bir yerde yap"dedi bana, karşımda sert bir yüz ifadesiyle duruyordu. Üstünden kalkıp

" Ne saçmalıyorsun ?! " dedim, kolumu kavrayıp

"  Kendini atıyordun sen ve buna saçma mı  diyorsun?" dedi Aral

" Hayır kendimi atmıyordum! bak  sana açıklama yapacak hâlde değilim burada olduğunu bilmiyordum o yüzden rahat bırak beni  " dedim,  karşımdaki bu adam sanki daha fazlası mümkünmüş gibi sinirlenmişti.

" Beni hastaneye getiren sendin değil mi ? "Dedim, başını sallayıp

" Evet bendim " dedi tek seferde ,sanki sus der gibi konuşuyordu benimle. Bana olanları anlatması için sakinleştim.

" Bana olanları anlatır mısın ? Ne olduğunu, buraya beni nasıl getirdiğini? " dedim , başta bana boş gözlerle baktı çok sert davranıyordu.

Kanlı Yaşlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin