Heyooo ben geldim beybilerim neler yapıyorsunuz sizleri ve güzel yorumlarınızı çok özledim o yüzden bol bol yorum lütfen ha bu arada Instagram da grup açmayı düşünüyorum katılmak isteyenler yoruma hesabını yazsın iki lafın belini kıralım :))))
Oysuz geçmeyelim ⭐
🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋
11.bölüm : sen kimsin ?
( Gizem'in çocukluğundan )
Yazardan
" Babaanne neden gökyüzüne dokunamıyorum ? " dedi Gizem , babaannesiyle bahçedeki ağacın altına uzanmış gece gökyüzünü izliyorlardı 5 yaşında ki Gizem'in ilgisini çeken tek şey gökyüzüydü
geceleri gökyüzünü izlemeden uyumazdı babaannesi Gizem'in ruhuna güzel şeyler aşılamak istiyordu o kaybolmuş çocuğu baştan yaratmak istiyordu" Kim demiş dokunamadığını , şimdi elini gökyüzüne uzat ve hayal et kızım ama gözlerini kapat çünkü güzel şeyler gözle görülmez kalple hissedilir kızım " dedi babaannesi , Gizem babannesini pür dikkat dinleyip söylediklerini yapıyordu
" Babaanne beni hiç bir zaman bırakmayacaksın değil mi ? " Dedi küçük Gizem, mavi gözlerini merakla babaannesine dikmiş söyleyeceklerine hazır ediyordu kendisini
" Ben seni bırakmam ki kızım , bir anne kızını bırakmaz ki , bırakamaz bazen sadece gözle görülmeyiz ama kalple hissediliriz bu bıraktığımız anlamına gelmez eğer beni göremezsen elini gökyüzüne uzat diğer elinide kalbine koy işte tam orada olacam kızım tamam mı ? " Dedi babaannesi , Gizem başını sallayıp babannesinin kollarına atladı yaşadığı kabusları atlatmaya çalışıyordu küçük Gizem hâlâ bazı geceleri tir tir titriyordu rüyalarında o gölge hiç bir zaman bırakmıyordu peşini ,kendi adını unuttu ,kendini unuttu ama o gölgeyi asla unutmadı
" Peki sana sarılmak istediğimde nasıl sarılacam ? kokunu nasıl içime çekecem ? " Dedi küçük Gizem , babaannesi bu sorusuna ne cevap vermesi gerektiğini düşünüyordu ama yetersiz kalıyordu küçük kızının gözleri parlıyor söyleyecekleriyle her an gözlerindeki parıltı sönebilirdi o yüzden ona tebessüm edip kendine daha fazla sardı güzel saçlarını öpüp kokladı minik Gizem sorgulamayı bırakıp babaannesinin kucağında usulca uyudu
( Günümüz )
Gizem'in anlatımıyla
Kucağımda kanlar içinde yatan Hazal hâlâ gözleri kapalıydı beni duymuyordu hıçkırıklarım boğazıma dizilmiş ağlamakta bile zorluk çekiyordum Aral Fırat'a yönelip
" Fırat hemen babamı ara hastaneye geleceğimizi söyle acilen amilyathaneyi hazırlasınlar " Fırat ikiletmeden hemen ayağa kalktı eline telefonu alıp Aral'ın babasıyla konuştu
" Kaan hemen çolağı ara bunu yapan kimse hemen bulsunlar işin içinde Tilki varsa onu öldürmekten beter edecem , " dedi aynı şekilde Kaanda hemen ayağa kalkıp birilerini aramaya başladı Aral Hazal'ın baş ucunda çöktü başımı kaldırıp gözlerimi Aral'a diktim
" Kimsiniz siz ha ? , Neler oluyor burada? kardeşime bir şey olursa seni mahfederim Aral Barçın! seni mahfederim ! " Dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Yaşlar
Novela JuvenilBirden asansörün kapıları açıldı Aral hemen çıktı ben ise hâlâ gördüklerimin şokundayım , kafayı yemek üzereyim , iyi düşün Gizem bu o olabilir mi ? Babaannem'in katili Aral Barçın olabilir mi ? Beni hastaneye getiren , destek oluyormuş gibi duran...