KALBİN İŞİ AŞK

~22.BÖLÜM~

Medya:Ömer ASLAN

Nehir KOÇ

Babam olacak adam silahını Barış'a doğrulttuğu anda elimdeki silahla ona nişan alıp iki el ateş ettim. Yediği kurşunlarla birlikte yüzüstü yere düştü.

Silahı tuttuğum elim havada dururken  öylece yerde yatan cesede bakakaldım.  Bitmişti, her şey bitmişti. Şu an ne üzüntü ne de pişmanlık vardı benim için. Annemin intikamını almış olmanın verdiği gurur hissini yaşıyordum sadece. Anneme, bana yaşattığı onca şeyin intikamını almıştım işte.

Burak koşarak yanıma gelip elimde duran silahı aldı ve bana sıkıca sarıldı.

"İyi misin?" diye sordu hala sarılıyken.
Bakışlarımı yüzüne çevirip "Annemin intikamını aldım." dedim donuk bir ifadeyle. Burak tek kelime etmedi ve daha da sıkı sarıldı bana. Belki de böylesi daha iyiydi.

Ömer ASLAN

Barış'la birlikte içeri girdikten sonra Burak da çok bekletmeden yanımıza gelmişti.

Barış Burak'a bakıp "Nehir nerede?" diye sordu.

"Eve gitmek istediğini söyledi. Ben de gönderdim." dedi.

Burak şaşkınca "Babasını öldürdü ve hiçbir şey olmamış gibi eve mi gitmek istedi?" dedi.

"Ben de senin kadar şaşkınım ama yüzüme bakıp söylediği tek şey 'Annemin intikamını aldım.' oldu. Artık Tamer ne yaşatmışsa gram pişmanlık yoktu yüzünde." diye açıkladı Burak.

"Her neyse olan oldu. Şu kaçırılan boksörler için çağırdım sizi. Onları kurtarmaya gidiyoruz." dedim konuyu dağıtarak.

Burak gülümseyip "Emanetleri çıkartalım o zaman abi. Ağır silahlarla mı gideceğiz?" diye sordu heyecanla.

"Çatışmaya girmeyeceğiz. Adamları kendi elleriyle verecekler." dediğimde ikisi de şaşkın bir ifadeyle yüzüme baktılar.

"Iyi de abi bu nasıl olacak?" diye sordu Barış.

"Batur'a Natali'yi araştırmasını söylemiştim o da eli boş dönmedi bana. Bir kızı varmış ve bunu yakın çevresi dışında bilen kimse yokmuş. Batur yakın çevresinden birini bulup kızın yerini öğrenmiş."

Barış bana bakıp "Kızını alırız diye mi tehdit edeceğiz yoksa?" diye sordu.

"Hayır,kızını göstermemekle." dedim.

Burak "Kız elimizde mı?" diye sordu.

"Batur'un yanında." diye cevap verdim

Burak bu defa alıngan bir şekilde "Yanı abi sözde yakınında biz varız. Siz Batur'la her şeyi plânlamışsınız zaten. Hani bazen gidip Batur'la çalışmayı düşünmüyor değilim. O her şeyi bizden daha çok biliyor yeminle." dediğinde Barış ve ben gülümsedik.

"Hadi kalkın da Aghan amcayı daha fazla bekletmeden adamlarını gönderelim." dememle üçümüz birden kalktık. Mekandan çıkıp dışarıda park ettiğimiz arabaların yanına gittik. Arabalara bindikten sonra yola koyulduk. Yaklaşık yirmi dakikanın sonunda mekanın önündeydik. Arabaları park edip mekana doğru yürümeye başladık.
Kapının önündeki adamlar bizi görünce hareketlenmeye başladılar.

Burak "Şurayı tarayamadıktan sonra tadı çıkmıyor ki. Bari iki el ateş etseydik." dedi bana bakarak.

"Her zaman silahlar konuşacak diye bir şey yok Burak." dedim.

Mekânın kapısına geldiğimizde Natali'nin de kapıya geldiğini gördüm. Bizi görünce kaşlarını çattı.

"Yine mi siz? Ne istiyor?"  diye sordu öfkeyle.