~5.BÖLÜM~

1.6K 121 309
                                    

Medya: Nehir KOÇ

Nehir KOÇ

Dün Zeynep'i görmek için yanına gittiğimde duyduklarım beni çok şaşırttı. Ben Tolga'ya güvenmiyordum, bunu Zeynep'e de söylemiştim. Ama Rauf abinin böyle bir şeye alet olmasına anlam veremiyordum.

Zeynep'in eşyalarını almak için ailesinin yanına gidiyordum. Eminim onlar da perişan haldelerdir. Apartmanın önüne geldiğimde arabamı park edip indim. Hızlı adımlarla apartmanın kapısına doğru gidip zili çaldım.

Çok geçmeden otomatın sesini duymamla kapıyı itip içeriye girdim. Merdivenleri seri bir şekilde çıkıp kapının önünde durdum. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım.

Kapıyı parlayan gözlerle Fatma teyze açtı ama beni görünce gözündeki ışık söndü. Zorla gülümsemeye çalışıp "Sen miydin Nehir?.. Gelsene içeri." dedi.

Bie şey diyemiyordum. Zorla da olsa konuşmaya çalıştım. "Yok girmiyim Fatma teyze. Ben şey için gelmiştim.. Iı Zeynep'in eşyaları için gelm-" sözümü bitirmeden Hilmi amca çatık kaşlarla elinde bir bavul Fatma teyzenin yanına geldi.

Bavulu önüme atıp "Al bunu, bir daha da bu evden ona ait hiçbir şey isteme kızım... Fatma, sen de içeri gir." dedi Hilmi amca öfkeyle ve içeri girdi. Fatma teyze istemeye istemeye kapıyı kapattı.

Ben önüme atılan bavulu alıp aşağıya inmeye başladım. Hilmi amca Zeynep'e çok öfkeliydi anlaşılan. Ama annesi affetmişti, bu gözlerinden anlaşılıyordu.

Apartmandan çıkıp arabama doğru gittim. Bavulu arka koltuğa koyduktan sonra arabama binip Zeynep'in evinin yolunu tuttum.

Zeynep ailesini sorduğunda ne diyecektim ona? Babasının bavulu o şekilde verdiğini söylesem üzülecekti. En iyisi söylememek. Ah Zeynep! Ne işler açtın başına.

Önümdeki arabanın durmasıyla ani fren yaptım ama bu çarpmama engel olmadı. Hay aksi şeytan! Bir bu eksikti. Hemen aşağıya indim. Tabi arabasına çarptığım kişi de indi. Kumral, yeşil gözlü, genç biriydi.

Adam beni gördüğünde "Al işte kadın şoför." dedi isyan edercesine. Etrafta küçük bir kalabalık oluştu.

Bu söylediğine aldırış etmeden "Çok özür dilerim. Sinyal verdiğinizi geç farkettim." dedim mahçup bir şekilde.

Adam umursamaz bir tavırla "Tamam bayan. Bir daha başkalarına çarpmayın sorun yok." dedi. Ilkinde bir şey dememiştim ama bayan ne ya.

"Bayan değil kadın, biraz kibar ol." dedim kaşlarımı çatarak.

Adam dalga geçercesine " Niye? Bayan deyince havan mı bozuluyor?" dedi.

"Anlatsam da anlamazsın zaten kadın düşmanı." dedim öfkeyle.

"Bana çarpan sensin bayan feminist. Şimdi müsadenizle gidiyorum. Konu fazla uzadı." dedi ve arkasını dönüp arabasına bindi. Daha sonra arabasını çalıştırıp uzaklaştı.

Adama bak ya. Bir dövmediği kaldı.

Öfkeyle elimi saçlarımdan geçirdim ve arabama binip yoluma devam ettim. Trafikli bir yolculuğun ardından eve gelmiştim.

Dün yaptığım gibi arabamı dışarı park ettikten sonra yan koltukta duran hoparlörü aldım ve arabadan indim.

Arka kapıyı açıp bavulu da aldıktan sonra büyük demir kapıya doğru ilerledim. Adamlar bu defa sorgusuz sulasiz bir şekilde beni içeri aldılar. Bende evin kapısına doğru ilerledim.

Zeynep ASLAN

Koltukta oturmuş öyle boş boş kanalları değiştiriyordum. Bu sabah programları da hiç iç acıcı değil.

KALBİN İŞİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin