Sabah uyandım,meleğim yanımda yoktu. Telaşla misafir odasına baktım arada yoktu, aşağa indim. "ben san gidicek seni bırakıcak demedim mi?" "sen sus, mutfaha bakacam." "gitti, biliyorsun gidiceğini reddetmek işe yaramayacak." "sen kapa çeneni. Mutfağa iniyorum." Oh! Şükür oradaydı keyifle kahvaltı hazırlıyor. Gitmemiş,yanımda. Bırakmadı beni. Arkasından yaklaştım, sıkıca sarıldım. Başını çevirdi"10 dakikadan kahvaltı hazır"anlımdan öptü. Odama gittim yeni okul için hazırlanmaya başladım. Okul kıyafetlerini daşabın kapağına asmış. İç sesim şimdi niye sustu? "neredesin kötü haberci, noldu hani gittiydi, bıraktıydı beni noldu?" "tamam haklı çıkmış olabilir. Son gülen iyi güler" "üf hemen bir şey söyle aman alttan alayım deme git laf söyle" yine sus kaybol ortadan. Yeni okul, yeni hayat. Herşeyin nasılda bir kazayla değiştiğini anlamıyorum. Nasıl oldu kaza onuda anlamıyorum. Bir ara babam ile annemi konuşurken dutmuştum"bunu kimse duymaması, çok tehlikeli yanlış kişilerin eline geçmemeli. "gibi şeyler söylemişlerdi. Okul çıkışı karakola gidip soruşturma için bilgi alıcam. Okul formamı giydim;kısa kollu pembesi kırmızısı bir t-sort ve klasik siyah pantolon. Saçımı at kuyruğu yaptım. Aşağıya indim. Kahvaltı çoktan hazırdı. Masada defterimde duruyor"kendine niye bireyler hazırlamadın "" özel bir diyet uyguluyorum. "" bana daha ismini söylemedin. "" ismim Tolga""çok güzel güncel,yenileyikçi bir isim." "benimkini biliyorsun ama yinede söyleyin bende Açalya" "hadi kahvaltını yap, daha ilaç içip okula yetişecen 1 saatten az zamanın kaldı" "daha saat 7.30 ders 8.30'da başlayacak geç kalmadım." "bak şuna nelerdiyo hızlı ol küçük hanım yoksa ben giderim sende yürüyerek gelirsin" "senin yaşın kaçda araba sürüyon." "merak etme aramızda 1yaş var. Ehliyetsiz sürüyom." "yasa dışı. Polise yaklaşırsan arabanı bağlarlar." "yakalanma, beynimde polis sensörü var" "iyi, fazla güven me o sensöre." "yaptın mı kahvaltını? Hadi." "tamam bitti."ilaçlarımı verdi içtim. Bu ara saat 8.00 oldu. Hızla kapıdan çıktık. Evin önünde volvo s60 vardı çok havalı. Çok hızlı gider ama arabayı hızlı sürmedi. Bügün hava sıcak olmasına rağmen uzunkollu, ceket, şapka, gözlük takıyor du. Arabada hiç konuşmadı."bu havada niye böyle giyinmiş bunda bir tuhaflık var." "hemen konuş zaten hiç ağzını hayra açma zaten" canı isteyince konuşsun canı isteyince sus git bu da iyi. Önümde okul çantam ve defterim vardı. Çantamı Tolga hazırladı. Okul için gerekli olan malzemeleri Tolga ayarladı. Okula geldik. Ben arabadan inerken sanki gidecekti bir daha asla gelmeyecekmiş gibi bakıyordu yüzüme, içimi burktu bu bakışı. Aniden yüzünü düzeltti. "dikkatli ol. Ben kendi okuluma gidiyorum. Çıkışta gelir alırım seni. Geç gelebilirim, sakın bir yere gitme ben gelip alıcam seni. Tamam mı?" tamam dercesine başımı salladım. Ben okulun bahçesine girince gitti.
Okulun bahçesinde önce boş boş dolandım. Böyle bir yere varamıyacam, kağıda müdür yardımcısına nasıl giderim yazıp bir öğrenciye gösterdim. Yolu tarif etti. Müdür yardımcının yanına gidip sınıfımı öğrendim. İşte 7-D'sınıfındaydım,hayırlısı. Sınıfı bulmam zor oldu."işte kayboldun gördün mü?" "ağzını hayra aç. Hatta sen en iyisi sus." Konuşamamak sinirimi bozmaya başladı. Tabi ben sınıfı bulana kadar ders zili çaldı. İlk günden geç kaldım. Aferim(!) kendimi ayakta alkışlıyorum. Böyle bir başarı kimsede yok. Dakika bir gol bir. Maşallahı var. Kimsenin yapamayacağı iş ben yaptım.
Sınıf kapısının önünde durdum. Gitmeye cesaret toplamaya çalıştım. İçimdeki ses bağırarak "kesin görmek istemediğin biri var" "sen niye hiç iyi bir şey de essin ki?" "gerçekleri söylüyorum sanada iyilik yaramaz. Ne halin varsa gör. Sana söylüyorum görmek istemediğin birini göreceksin." "sen sus artık." diyerek sınıf akpsının önünde iç sesimle tartışıyorum,tabi bu tartışma bana dah fazla zaman kaybettirdi. Derin bir nefes aldım. Kapıyı çalıp içeri girdim. Sınıfta hiç ummadığım birini gördüm. İç sesim haklı çıkmanın verdiği gururla "ben sana dedim istemediğin biriyle karşılaşacağını bak kim çıktı karşına. Karakter yoksunu. Beyinsiz, beyin nakli gerçekleşme bilseydi bir beyin alır bağışladım." "ilk defa aynı fikirdeyim, bu sefer haklısın" "ben her zaman haklıyım" "tamam haklısın, sen ağzını kötüye açmadan susma vaktin geldi" Yaa Musa efendi yüksekten uçmayacaktın. Ya sen beni o halde terk et üstüne üstlük git beni en yakın arkadaşımla aldat bide gel işler iyi gitsin de. İlahi adalet. Yetimin ahı yerde kalmaz. Yine ne yaptı acaba. Kafası çatlak yine hangi hocaya saygısızlık yaptı. Ee arkasını toplayacak biri yok. İşte böyle düşersin Musa efendi. Ya işte biz buna ilahi adalet diyoz. "haline acıma hakketti" "kim acıyo ya ona, Allah bildiği gibi yapsın." "üzülmek yok" "yok" Neyse hadi derse diyip hocaya durumumu kağıda yazdım verdim. Hocada tek boş ola sıraya oturttu. İçimden"beni aldatmanın cezasını Allah burnunuzdan fitil fitil getiriyor. Ya az kalıbının adamı olayında yapmasaydın. Ay pardon senin kalıbın yok unutmuşum. Bide senin için üzülecek ha oldu. Balıklar denize küsüp karada yaşasın bende senin için üzüleyim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇME
FantasyVazgeçme hayallerinden, umutlarından Her vazgeçtiğin hayalde umutta Kendine güven duygudan bir parça KAYBOLUR. Yasemin D.