(Daylon'un ağzından)
Agriche gelişi hiç iyi değil, Yasemin'in verdiği cevap hiç hoşuma gitmedi, bir an önce burdan gitmemiz lazım, bir açıklama yapmadan İza'nın elini tuttum "hadi gidelim" diyip arabaya bindik yol boyunca ikimizde tek kelime etmedik, bana endişeli gözlerle baktığını hissediyorum, ona dönersem bir açıklama isteyecek, ne söyleyeceğim, ne diceğimi bilmiyorum? Bizi bekleyen bir felaket var, savaş var mı diyecek. Ne dicem? Onun korkularını hissediyorum, endişeli ama aradığı cevaplar bende yok. Bu böyle olmamalı, onu kaybetme düşüncesi kafamın içinde dolanmaya başladı, düşüncesi bile kalbimin acı çekmesine yetti. Yeni kavuşmuşken, işler ilk defa güzel gitmeye başlamışken bunları yaşamak... Düşünceler beynimi yiğip bitiriyor. İza'yı yurda bıraktım. Hiç bir şey demeden ordan ayrıldım. Kralın beni neden çağırdığını bilmiyorum ve bu ani gelişen olay beni tedirgin ediyor, İza için endişeleniyorum. Arabayı sağa çektim, cebimdeki anahtarı çıkardım, işte tüm cevaplara bu anahtar sayesinde ulaşacağımı düşünüyorum. Çağırmasının altında güçlü bir neden yatıyor. Kafam karışık. Arabayı çalıştırıp eve gittim. Evdekilerin tedirgin bakışları, kaflarındaki tedirgin olduklarını düşünmelerini umursamadan odama gittim. Camın önünde durup her şeyi düşünmeye başladım. Bu ziyaretin nedeni beni korkutuyor. Her şey iyye gidiyo derken olanlar hiç normal değil. Cebimdeki anahtarı tekrar çıkarttım, gitmeye hazır mıyım? Bilmiyorum, hiç bir şey bilmiyorum. Ne yapmalıyım, ne demeliyim, hiç bir şey bilmiyorum. Bu bilinmezlik korkutucu. Yavaş yavaş hava kararıyor. Gittiğimde beni ne bekliyecek, bilinmezlik. Derin nefes aldım, kararan havaya dikkatlice baktım. Bir anda ayna bulandı, aynadan Elman çıktı. Ona doğru döndüğümde gözleri dolmuş, ağladı mı? "Elman bu olanlar da ne?" sesim artık boğuk çıkıyor "gel, kral seni çağırıyor." "Neden?" "daha fazla bir şey demem yasak. Lütfen beni takip edin." önümden yürüdü.Peşinden gittim, düşüncesini okumaya çalışıyorum ama zihninde beni dışarı iten bir şey var. Arkasını dönmeden "zihnime girmeye çalışma" bu aramızda geçen son konuşmaydı. Büyük bir salona girdik, Elman kralı selamladı ve gitti. İza'nın babası koltuğa oturmam için izin verdi. Masada kanlı harita, kanlı hançer ve mumlar var.konuşmaya başladı;
-Onlar İza'nın seni bulmak için kullandığı eşyalar. Keşke o gün ona izin vermeseydim, olacaklar hiç yaşanmazdı.
-Olacaklar derken.
-Burda konuştuklarımız aramızda kalacak.
-Buraya çağrılma sebebim ne?
-Buranın kuralları var. Sen ve kızım en büyük kuralı çiğnediniz. (sesi tek düze sesle konuşuyor. Gözleri kızarmış, zihnine girmeye çalıştım ama beni dışarıda tutan bir güç var sanki. Aynı Elma'nın zihninde olan gibi, nedeni ne olabilir bilmiyorum.) zihnime girmeye çalışma. Nerde kalmıştık, ha tamam. Evet kurallar.
-En büyük kuralı çiğnediniz derken ne demek istediniz?
-Bu krallığın ve diğer krallık ların en ana ve en önemli kuralı; bir vampir le veya kurt adamla arkadaşlık etmek, yardım etmek ve sevgili olmak yasak. Herhangi bir sebepten bile olsa izinverilmedikten sonra yasak. Cezası da çok ağır.
-ceza?
-Bedel.
-Nasıl bir bedel?
-İza şu anda krallığa giriş yapmak üzere, geldikten kısa bir süre sonra... (sesi iyice titriyor, kötü şeyler bizi bekliyor.)buza hapselocak.
-Aşık olduğu için, sevdiği için buza mı kapatılacak? Buna engel olmalısın. O senin kızın.(sesim git gide yükseliyor. Ayağa kalktım,eliyle oturmam için işaret etti.)
-Otur genç vampir, ben bir şey yapamam ama sen yapa bilirsin.
-Nasıl?
-Kızımdan vazgeç. Soğuk buz hapisanesinden sen kurtaracaksın. Yada gelmiş geçmiş tüm kral ve kraliçeden izin al.
-Vazgeçtim. O buza hapsolmasın.
-Hayır hala vazgeçmedim, kalbinden silmen lazım. En zor sınavı sen vereceksin.
- Geçmiş kral ve kraliçeden nasıl izin alcam.
-orasını senin bulman lazım. Ben yardım edemem.
Camdan baktığımda İza krallığa girdi. Koşup onu bu diyardan götürmek istedim ama bir şey var burda hızlı koşamıyorum, güçlerim azalıyor. Yanımda Elman belirdi. Gözleri ağlamaktan kızarmıştı. "Elman bana yardım et, burda bir şey var güçlerimi kullanamıyorum." "Üzgünüm, artık gitme vaktin." diyip kolumdan sürükledi. Dışarı çıktığımızda karşı koymaya çalıştım ama çabalarım boşa, artık güçlerimi kullanamıyorum. Beni zorla o boyuttan attı.
Yaklaşık yarım saat sonra keskin bir şekilde soğukluk hissettim. İza buza hasaldu. Vazgeçmem lazım ama ne kadar vazgeçtiğimi söylesem de içimdeki soğukluk gitmiyor. Geçmiş Karl ve kraliçelerle nasıl konuşup izin albilirm? Bir yanım buza hapsolmuş bir şekilde. Nasıl vazgeçmem lazım? Nasıl izin almam lazım? Cebimdeki anahtarı fark ettim. Karar verildi sabah erkenden o boyuta geçip kraliyet kütüphanesinde araştırma yapmam lazım. Ne pahasına olursa olsun İza'nın orda hapsolmuş biçimde bırakamam.
![](https://img.wattpad.com/cover/290102464-288-k194711.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAZGEÇME
FantasíaVazgeçme hayallerinden, umutlarından Her vazgeçtiğin hayalde umutta Kendine güven duygudan bir parça KAYBOLUR. Yasemin D.