"Biraz daha yakınlaştırır mısın?"
Ekranda ki görüntüye iyice yaklaşıp, videoyu çeken kişinin yüzünü incelemeye başladım. Çok tanıdık geliyordu. Biraz daha incelediğimde kim olduğunu anladım.
"Woojin!"
"Chan, bence bekle."
Hyunjin dinlemeden sinirle karanlık ve sıcak odadan çıkıp, az ileride olan sınıfa girecekken, Seungmin'in sesini duymamla ona döndüm.
"Bu ne hız? Okulda koşturmaman gerektiğini biliyor olmalısın. Elini yumruk yapmayı bırak."
Bana sinirle bakan gözlerinden gözlerimi ayırdım.
"Özür dilerim hocam."
"Rahat dur."
Yanımdan geçip gittiğinde sinirle ellerimi saçlarımdan geçirdim. Anlamıştı bulduğumu ve bir işe bulaşma uyarısı yapmıştı.
"Zaten tek hatanda seni okuldan atmak için çabalıyorlar. Ya Seungmin hoca görseydi onunla kavga ettiğini, ne olacaktı?"
Kızardı bana, çok kızardı. Hem de kıyamaz sarılırdı. Kollarına ihtiyacım var Seungmin.
Seungmin
12/A sınıfina gel, bekliyorum seni.Beni duymuştu.
"Ben biraz yalnız kalmak istiyorum. Derse yetişirim."
Hyunjin anlayışla kafasını sallamış ve Jeongin'in yanına gitmişti. Ben de bana söylediği sınıfa gidip ona baktım.
"Buldun değil mi?"
"Evet."
"İsmini ver. Öğrenci bilgilerinden birşeyler bulacağım."
"Kim Woojin."
"Tamam."
Beni eliyle yanına çağırdığında, beklemeden oturduğu sandalyeye gidip, yere çöktüm. Kafamı onun kucağına bıraktığımda, şefkatle saçlarımı okşadı.
"Sinirli ve üzgün olduğunu biliyorum Christopher fakat, sabretmelisin. Herşeyi halledeceğiz."
"Hallolsun lütfen. Çok sıkıldım."
"Mezun olmana az kaldı. O zamana kadar benden başka kimseyle muhattap olma. Bir sorun çıkarsa da halledeceğiz. Yanında olacağım."
Kafamı kaldırıp alttan onun yüzüne baktım.
"Ben mezun olduğumda ve bir iş bulduğumda, yani durumum olduğunda... Yeonjun'u yanıma alabilirim değil mi? Birlikte sahiplenebiliriz değil mi?"
Şaşırdığı belliydi, ağzı ve gözleri aynı anda kocaman açılmıştı.
"C-christopher b-ben h-haz-"
"Akşam konuşalım bu konuyu. Derse gitmeliyim."
Zil de çaldığında dudaklarına hızlıca bir öpücük bırakıp, hiçbirşey demeden çıktım sınıftan. Ne olursa olsun Yeonjun'a olan sözümü tutmalıydım. Hayır diyeceğini biliyordum, bu yüzden tadını çıkarmalıydım. Onunla ya da onsuz, sözümü tutacak ve küçük adamamı yanıma alacaktım.
-
"Yemeği hazırladım güzelim."
Tabakları da koyduğumda, koltukta uzanan sevgilime baktım. Bana gülümseyip masaya geldi. Okulda ki ilişkimiz hala aynıydı. Bana öğretmenden fazlası olmuyor, bu benim için sorun değil. Evde öyle değil en azından. Ama aramızda bir gerginlik vardı. Tekrar o konuyu açmamı istemiyordu. Ben ise bu konuyu konuşmak istiyordum.
"Seungmin, ben-"
"Bak, elbette bir çocuk güzel olur. Özellikle de Yeonjun'un olması çok daha güzel olur ama... ben bir çocuk için hazır değilim, hiçbir zaman hazır olmayacağım. Beni anlamını umuyorum Christopher."
Bana umutla baktığında kafamı önüme eğdim. Dudaklarımı birbirine bastırdım, belki o güne kadar hazır olabilirdi değil mi? Üstüne gitmeme gerek yoktu.
"Seungmin, ben ona söz verdim."
Gözlerini kaçırdı.
"Üzgünüm Christopher."
Acelece önündeki yemeğe döndü. Yavaşça yemeye başladığında arkama yaslandım. Ellerimi kucağıma koyup, oynamaya başladım. Bu konu ikimizde germişti. İştahım kaçmıştı. Ayağa kalkıp ona yanaştım. Çenesinden tutup kendime çevirdim ve güzel yüzünü inceledim. Uzanıp dudaklarına uzunca bir öpücük bıraktım. İlk seferki gibi...
"Ben uyuyorum bebeğim, iyi geceler."
Gülümseyip hızlıca odamıza gittim. Giderken ismimi mırıldandığı duysam da durmadım. Yatağa girdiğimde sebepsizce biraz gözyaşının ardından kendimi uyumaya zorladım. Onun nefesini ensemde hissedene kadar.
---
...:(
Üzücü oldu gibiNasılsınız? Nasıl gidiyor?
BEN SİZİ ÖZLEDİM!!😖
Sizi seviyoruuuuummmm💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flawsome -CHANMİN-
FanfictionFazla bilinmedik küçük bir kasaba ve küçük bir okul. Yargılayıcı bakışlar ve dalga içeren cümleler. Ben Bang Christopher Chan. Bu da benim hayatım... !Eşcinsellik ve +18 içerir! *Hayal ürünü bir kitaptır* *angst*