Yine yorucu bir okul günün ardından sonunda eve gelebilmiştim. Aslında tam olarak eve gelmemiştim. Tam evin oradaki yokuşu çıkarken annem A101'den süt ve birkaç şey daha istemişti. Onları alıp geldim tam apartman kapısından girerkene en yakın arkadaşım ve yan dairede oturan Pınar ile karşılaştım. Yaklaşık 8 yıldır aynı binada oturuyorduk ve 7 yıldır çok yakındık. Yani en iyi arkadaşımdı. Ama maalesef aynı okulda okumuyorduk. Bu yüzden okul açıkken çok sık görüşemezdik.
"Naber lo? Napıyon?"
"İyi okuldan geldim eve çıkıyom gördüğün gibi kanka. Sen napıyon?"
"Bende eve gideceğim. Ama bir gidemedim. Tam geldim annem bir şeyler istedi 101'den' diyerek elimdeki poşetleri gözüne soktum. Ama gerçekten gözüne soktum bildiğiniz poşet gözüne girdi.
"Ya kanka görüyorum gözüme sokmana gerek yok. Ah gözüm."
"Ah çok özür dilerim Pınar ya çok acıyor mu?"
"Yo altı üstü gözüm çıktı pek bişim yok yani."
"Dalga geçmesene ya. Gidiyom ben."
"Aha trip kokusu aldım. Canı acıyan benim ne bu trip?"
"Ne tribi be şaka yaptım."
"Ha iyi kendine gel. Ben eve gidiyim yavru."
"Görüşürüz Pınar sütüm."
Evet tanıştığımızdan beri ona pınar sütüm diyorum. İlk zamanlar bana çok kızıyordu ama artık alıştığı için bir şey demiyor.
Kapının önünde durup zile bastım. Benim neden anahtarım yok ya. Kaç yıldır kendime özel anahtarım olsun diye yalvarıyorum ama annem hep evde olduğu için gerek yokmuş. Peh ya bir gün acil işi çıksa evde olmasa. Allah korusun.
"Hoş geldin ablaa."
"Hoş buldum bebem. Napıyon bakem?" derken bir yandan da üstümü çıkarmaya başlamıştım. Okulda durduğum kıyafetle hayatta evde bir saniye bile duramam. Gelir gelmez üstümü değiştirir şalımı çıkarırım. Beş saniye fazla duramıyorum evde şalımla.
"Abla biliyor musun bugün anneannemlere gidecekmişiz."
"Hadi ya neden bugün ya? ANNEEĞĞ niye bugün gidiyoruz anneannemlere ya? Ben gelmeyeyim diye mi? Ders çalışmam lazım bugün."
"Kızım deden ameliyat olacak ya bir moralini düzeltmeye gidelim dedik. Modu çok düşükmüş ameliyat olacağı için."
"İyi de neden bugün? Yarın olmuyor ki ameliyat. Bende gelmek istiyordum."
"Daha gitmiyoruz zaten saat daha 4. Baban geldikten ve yemek yedikten sonra gideriz. O zamana kadar dersin biter herhalde demi?"
"İnşallah annecim. O zaman ben derse başlayayım."
"Kızım daha yeni geldin bir otur dinlen öyle başlarsın dersine hem yemek yedin mi sen?"
"Öğlen yemeğine inmedim onun yerine kızlarla çiğ köfte yemeye gittik."
"Kızım ben sana demedim mi her öğlen çiğ köfte yenmez diye. Mideni bozacaksın iyice. Niye yemek hoşuna gitmiyor diye fastfood yiyorsun her zaman?"
"Tamam sultanım bir daha yemem zaten her öğlen çiğ köfte yemek de beni baymıştı. Bundan sonra düzgün şeyler yerim. Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum şimdi." Tabi ki de çiğköfteden vazgeçemem hehehe. Ama daha az yemeye çalışacağım.
Üstümü değiştirip pijamalarımı giydim ve annemin hazırladığı yemeği yemeye gittim.
"Ellerine sağlık sultanım. Ben biraz yatıp sonra dersime başlayacağım."
"Afiyet olsun kuzum. Tamamdır."
Odama giderek bugün yapmam gerekenleri ajandama yazdım. Gün içinde yapmam gerekenleri okuldan sonra yazıyordum çünkü ders saatleri bazen tam tutmuyordu. Ben de ajandama günümü yazmadan yapamayanlardanım maalesef. Günümü planladıktan sonra ders çalışmaya başladım. 3 saat ders çalıştım ve sadece bir iki sefer su almak için odamdan çıktım. Onun dışında babam gelene kadar çıkmadım. Babam duysa her 40 dakika da bir en azından 10 dk. mola ver diye kızardı. Aman duymasın. Zilin çaldığını duyunca dersime ara vererek babamı karşılamaya gittim.
"Hoş geldin babacım."
"Hoş buldum yavrum." yorgun görünüyordu. Bu aralar eve hep çok yorgun geliyordu. Bir oyun şirketi vardı babamın. Ama sanırım şu sıralar işler pek yolunda gitmiyordu çünkü eve hep çok yorgun geliyordu. Babamın acı çekmesi hiç ama hiç hoşuma gitmiyordu. Keşke onun yerine tüm acıları ben çeksem.
Elini yüzünü yıkadıktan sonra salona geçerek biraz yattı sonra annem de yemeğin hazır olduğunu söyleyerek sofraya çağırdı. Anneme yardım etmediğimi düşünmeyin sakın. Her gün ona yardım ediyorum ama bu hafta sınav haftam olduğu için benden yardım istemiyor. Her yardım etmeye çalıştığımda bana kızarak ders çalışmaya gönderiyor ama ben çok bunaldığını gördüğüm zaman mutfağı toplayarak ve kardeşlerim ile ilgilenerek ona yardım ediyorum. Evde hiç iş yapmayarak prenses gibi yaşayan kızlardan değilim Allah'a şükür. Yemeğimiz bittiğinde sofrayı topladım. Sonra da hazırlanıp anneannemlere gittik.
__________________________________________________________________________
Oy vermeyi yorum yazmayı unutmayın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİNA
ChickLitLina, sıradan bir aile hayatı yaşarken gelen bir telefonla dünyası alt üst olur. O telefon, doğduğu hastanede yaşanan bir karışıklığı ortaya çıkarır ve Lina'nın asıl ailesinin başka bir yerde olduğunu öğrenmesine neden olur. Bu haberle birlikte, Lin...