"Ben kendi ailemi istiyorum" diyen kızla düşüncelerimden çıktım. Ne oluyor be? Ne alaka? Niye ki?
"Herkes kendi çocuğunu alsın" dedi ardından biyolojik olarak babam olduğunu öğrendiğim adam.
"Ben kendi kızımı size vermem." dedi babam da
"O benim kızım." dedi biyolojik olan annem
"Onu doğurman onu senin kızın yapmaz. Ona ben baktım. Ben emzirdim, ilk adımında ben yanındaydım, ilk sözcüğünü ben duydum. Ha eğer Hazel'i de istemiyorsanız onu da yanıma alırım. Sokakta kalacak hali yok kızımın. Ama Lina'yı da size vermem." Kızını hemen kabul etmişti demek annem.
"Onu ben doğurdum. Onun annesi benim." Dedi çaresizce.
"Hanım Hanım o benim yavrum. Beni anlamıyor musun?" lan annemin beni sevdiğini biliyordum ama benim için neredeyse saç baş kavga edecek be kadın. Ama o ilk söylediği. Buz devrindeki Sid misin mübarek. Cvbnfgbjv (sidin nasıl yazıldığını bilmiyorum çok şey yapmayın.)
"Aaaa hanımlar benim için kavga etmenize ne gerek var. Bırakın da kararı ben vereyim." Annem ve Meltem Hanım Teyze bana beklentiyle bakmaya başladı.
"Bence bu konuyu gidip başka yerde konuşmalıyız. Bu hastane odası beni geriyor biliyorsun anne." Annem başını salladı ve babamla beraber kalktılar. Teksoy ailesi de kalktığında beraber odadan çıktılar. Ben en sona kaldım ve doktor denen münasebetsize tehditlerimi ve kötü bakışımı göndererek odadan çıktım. Gerçekten çok ahlaklıyım annecim.
YAZARDAN
İki ailede odadan çıktıktan sonra doktor rahat bir nefes aldı. Lina ve iki aile onu korkutuyordu. Korkması da gerekiyordu zaten. 16 yıl önce bebekleri değiştiren hemşire kendi sevgilisiydi. İki bebek doğduğu zaman yabancı ve garip bir adam gelerek, bebekleri değiştirirse onu hastanenin baş hekimi yapacağını söylemişti ve gözünü hırs bürümüş adam da bunu sevgilisine yaptırmıştı. Bununla da yetinmeyip kadını ihbar etmişti. 2 ay önce adama gelen kadın bunu ailelere söylemezse her şeyi ailelere anlatmakla tehdit edince her şeyi açıklamak zorunda kalmıştı. Tabi sadece bebeklerin karıştığı kısmını.
İki aile odadan çıkarak sakin bir kafeye gidip konuşmaya başladılar. Hepsinin kafası çok karışıktı. Şahin ailesi kızlarını vermek istemiyor, Teksoy ailesi ise kızlarını istiyordu.
Yıllarca Hazel ile çok uğraşmışlardı ama kız Teksoylardan nefret ediyordu ve onları bitirmek için her türlü şeyi yapmıştı. Kazanacağı sırada bu olaylar gelişmişti ve Hazel ne olursa olsun gerçek ailesinin yanına gitmek istiyordu.
Kafası en karışık olan kişi Lina idi. Bir yanda gerçek ailesi vardı. Yıllardır kendini yarım hissediyor ve bir ikizi olsun istiyordu. Hep kayıp bir ikizi olduğunu düşünmüştü ve sonunda o kayıp ikizi bulmuştu.
Ama öbür yanda yıllardır ailesi sandığı ve canından çok sevdiği anne babası ve kardeşleri vardı. Ailesini bırakmak istemiyordu. Her zaman en büyük olmuştu.
Anne tarafında ve baba tarafında ilk torundu. O yüzden herkes tarafından çokça sevilmişti. 3 amca 1 hala, 4 dayı ve 2 teyzesi vardı. Annesi ve babası da en büyük çocuklardı.
Tabi doğduğu zaman daha 2 yaşında olan bir dayısı ve teyzesi vardı. Biraz da onun kıskançlığına maruz kalmıştı ama büyüdükleri zaman birbirlerinin en yakını olmuşlardı.
Biraz geç yayınladım özür dilerim. Biraz yoğun bir dönemdi. Yazacak şey de gelmiyor açıkçası aklıma. Gerçek ailesiyle yaşasın istiyorum ama nasıl olacak çok karıştı. Neyse umarım bölümü seversin biraz kısa oldu gerçi ama. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİNA
ChickLitLina, sıradan bir aile hayatı yaşarken gelen bir telefonla dünyası alt üst olur. O telefon, doğduğu hastanede yaşanan bir karışıklığı ortaya çıkarır ve Lina'nın asıl ailesinin başka bir yerde olduğunu öğrenmesine neden olur. Bu haberle birlikte, Lin...