Annenin adını yanlış yazmışım. Düzeltip tekrar attım. Keyifli okumalar. Satır arası yorum yazmayı unutmayın :)
Annemler gittikten sonra beşimiz sessizce salonda oturuyorduk kimseden çıt çıkmıyordu. Benim için alışılmadık bir şeydi. Ne kadar ciddi bir konu konuşulursa konuşulsun kızlar etrafta coştukları için hiç sessiz olmazdı evimiz. Açıkçası biraz sesi özlemiştim şimdiden. Yalandan öksürüp tüm dikkatleri üzerime topladım.
"Eee şey neden bu kadar sessiziz?"
"Ne yapmamızı bekliyorsunuz Hanımefendi? Kalkıp sen geldin diye halay mı çekelim?"
"Tabii ki de öyle bir şey beklemiyorum ayrıca oynamaktan nefret ederim. Sadece uzun zamandır bu kadar sessiz bir ortamda bulunmamıştım. Beni biraz gerdi." Diye kendimi açıklama isteği duydum karşımdaki ergen bebe yüzünden.
"Hadi canım gerçekten mi? Bizim evimizde de uzun zamandır ses yok maalesef." Dedi hanım teyze.
"Küçük kardeşlerim olduğu için ev hiçbir zaman sessiz kalmaz. Konuşacak bir şey olmasa bile her şekilde saçmala kabiliyetleri var maalesef. Bazen kafamı dinlemek için sınav günlerinde dedemlerde kaldığım bile oluyor. Burada öyle bir şeye ihtiyacım olmayacak belli ki." Dedim hüzünle gülümseyerek.
"Dediğim gibi evimiz uzun zamandır sessiz ama bu sessizlik uzun sürmeyecek artık. Çünkü yarın abilerin de gelecek. Onlar gelince ses hiç eksik olmaz."
"Öyle diyorsanız."
"Neden şaşırmadın?"
"Hangi konuda?"
"Abilerin dedim."
"Evet. Anladım. Ne oldu ki?"
"Kaç abin olduğunu sormadın veya abilerim mi falan diye de şaşırmadın."
"Abilerim olduğunu biliyorum. Benim en çok şaşırdığım şey karıştırılmamdı ve bir ikizimin olması. Sonrası beni hiç de şaşırtmadı."
"Hadi canım neden bir ikizin olduğuna bu kadar şaşırdın?" diye sordu Aden salağı. İlk defa bana düzgün bir şey demişti.
"Şu hayatta tek istediğim şeydi bir ikizimin olmasıydı. Yahut yaşı bana yakın olan bir kardeşimin veya bir kuzenimin falan olması."
"Yok muydu gerçekten?"
"Maalesef. İki tarafın da en büyük torunuyum ve ailemin ilk çocuğuyum. İlk torun ve çocuk olduğum için hep el üstünde tutuldum ama yaşıtım kimse yoktu. Ha pardon bir tane benden 2 yaş büyük bir dayım ve teyzem var. Onları unutmamak lazım. Onları unuttuğumu duyarlarsa beni kızgın yağda patates gibi kızartır. Bu arada patates kızartması en sevdiği yemektir. Böyle işte."
"Anladım." Dedi ve yine uzun bir sessizlik. Çok geçmedi ki kapıda bavullarımda bir adam belirdi. Doğru ya ben bavullarımı unutmuştum.
"Efendim Lina Hanım'ın eşyalarını getirdim." Dedi adam. Belli ki buranın çalışanıydı.
"Tamam Erkan yukarı çıkarabilirsin." Dedi bey amca. Gerçekten bir ara isimlerini sormalıydım böyle olmuyor. İnternetten mi baksam ki. Tanınan bir ailenizin olması böyle bir şey.
"Bu arada kızım abilerinin oluşuna neden şaşırmadın?" diye soru bey amca. Allah'ım ya neden şaşırmam gereken bir konu ki bu?
"Buraya gelmeden önce babam sizi araştırdı efendim. Büyük ihtimal sizde beni araştırmışsınızdır diye düşünerek. Hem internet hem de birkaç tanıdık sayesinde. Bu biraz özele girmek oluyor olabilir ama gerçek ailemin nasıl insanlar olduğunu nasıl insanların yanında kalacağımı bilmesi gerektiğini düşündü. Bu tür şeyleri bilmeden yanınızda bırakmazdı beni üzgünüm. Ve bir de Hazel ile aranızda olanları da az çok biliyorum. Detaylıca değil sadece üstünkörü. Hastane odasında ona karşı tutumunuzdan dolayı sadece birazcık araştırdım." Dedim. Odadakilerin hepsi şaşkın bir şekilde bana bakıyorlardı. Galiba biraz da kızgın. Şimdi nanayı yemiştim galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİNA
ChickLitLina, sıradan bir aile hayatı yaşarken gelen bir telefonla dünyası alt üst olur. O telefon, doğduğu hastanede yaşanan bir karışıklığı ortaya çıkarır ve Lina'nın asıl ailesinin başka bir yerde olduğunu öğrenmesine neden olur. Bu haberle birlikte, Lin...