1.BÖLÜM "TANIŞMA"

242 26 37
                                    

Yarın'ı belli olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Her şey icin hazırlıklı olun hic birşey'in belli olmadıgı 3 günlük dünyada başımıza en kötü ne gelebilir dediklerimiz geldi.
______________________________________

Sabah güne alarm sesiyle kalkmıştım demeyi o kadar çok isterdim ki.. güne abimin tepemde bağırma sesiyle kalkmak nedir ya? Güne bu kadar kötü başlanmaz ki. "DAMLA KALKSANA İŞE GEÇ KALACAKSIN."

Yataktan kalkıp dudağımı bükerek abime baktım. "Abi hani insanlar hayvan gibi uyandırılmaz değil mi, insan hadi uyan güzelim falan der dimi haksızlık bu." Diye söylenip telefonuma baktım.

Saati gördükten sonra çığlık atıp dolaba yöneldim, seçtiğim kıyafetleri yatağa fırlatırken abimin kahkaha sesini duyunca sinirle ona döndüm. "İNSAN BİR SAATİ SÖYLER DİMİ HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN İŞTE GÜNÜMÜ KÖTÜ BAŞLATTIN!" Dolaptan bir tane bluz alıp üstüne fırlattım abimin, ama sonra o bluzun kafama gelmesi uzun sürmedi.

Tam söylenecekken odadan kaçarak çıkması ile kahkaha attım, lavaboya girip işlerimi hallettikten sonra üstümü giyinip saçımı yukardan at kuyruğu yaptıktan sonra halka küpemi taktım, dudağıma lipbalm sürüp aynada görüntümü beğendikten sonra odadan ışık hızıyla çıkıp dolaptan atıştırmalık kek alıp abime de görüşürüz deyip evden çıkmıştım.

Abimin adamı arabayı önüme getirirken telefonla Can'ı aramış açmasını bekliyordum sonunda telefonu açmıştı, bende o sırada arabaya binmiş kekimi yiyordum. "Alo, Can naber? nasılsın? iyi misin? Diye sormak için aramadım ne yalan söyleyeyim, artık Kumsal'la tanıştır beni kızı çok merak ediyorum anlattığın gibi birisi ise çok iyi anlaşırız özellikle Cansu, ben ve o ne dedikodu yaparız ama hadi bugün bize gelin olmaz mı?"

Konuşmam bitince kekimden bir ısırık daha almış Can'ın konuşmasını bekliyordum. Sonunda ağzını açmayı başardı sanırım ki konuşmaya başlamıştı. "Kızım azıcık nefes al konuşurken sabah sabah sakin olsana ayrıca Kumsal meselesini birdaha açmamak üzere kapatıyorum kız delinin teki." Ağzım şaşkınlıkla açıldı.

"Ne demek bırakıyorum, hani kızı seviyordun?" Bir süre cevap gelmemişti. "Orada mısın?" Derin bir nefes alma sesi duyduktan sonra sonunda bir kelime duyabilmiştim.

"Bugün anlatırım size gelip ama ağzını açıp tek kelime etmeyeceksin birdaha da Kumsal demeyeceksin bana, aslında açıklama yapmama gerek yok fakat başımın etini yiyeceğini biliyorum." Ne olmuş olabilirdi öve öve bitiremediği kişiyle ki?

Fazla üstelememeye karar verip, "Neyse ne hadi kapat işe geldim evde konuşuruz." Dedim. Araba durmuştu ve bende kekimin bitmiş çöpünü alıp arabadan inmiştim. Beni tabiki Cansu karşılamıştı. Çöpümü hemen iki adım yanımdaki çöp kutusuna atıp yanına gitmiş ve koluna girmiştim. "Cansu bizim Kumsal'la tanışma hayalleri çöp oldu, sanırım.. ayrılmışlar." Cansu şaşkınca bana baktı.

"Nasıl yani, e hani çok seviyordu ayılıp bayılıyordu nolmuş birden bire." Dudağımı bilmiyorum anlamında büktüm.

"Bilmiyorum. Sadece kız delinin teki çıktı dedi, ayrıldık bir daha da bu konuyu açma dedi." Cansu göz devirip önüne dönünce bende omuz silkip önume döndüm. Herhalde bütün günümüzü Can'ın en fazla 2 hafta süren ilişkilerini konuşarak geçirmeyecektik.

Hastaneye girince Cansu'dan ayrılıp giyinme odasına gitmiş üstümü değiştirip işe başlamıştım. Şimdi ben Damla Arslan doktor halimle pansuman yapacaktım, çünkü hemşirelerin çoğu izin almış ve diğerleri de hastalarla ilgileniyordu. Şuanda çok yoğun olmadığım için ben bakıcaktım.

Pansuman yapacağım odaya girdim. kaşlarım çatıldı, bu hasta odası değil miydi adam bütün arkadaşlarını toplayıp gelmiş. Çok tatlı canı galiba. Doğru hasta olup olmadığını anlamak için yanına dogru yürüyüp ismini sormuştum.

Aşk Ve YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin