9.BÖLÜM "ÖFKE"

110 16 113
                                    

Selamlar... yeni bölümle karşınızdayız baya uzun bir bölüm oldu umarım seversiniz.

Okumaya başlamadan önce yıldıza basıp oy verirseniz çok güzel olur.😊

İyi okumalar...♡

¤¤¤¤¤¤

"Abin ve ben yakın bir arkadaşız ve o bana bir şey anlattı." Merakla baktım ona. Biraz daha yaklaştı bana ve kulağıma eğilip fısıldadı. Söylediği şeyleri duyunca dondum kaldım. Bu gerçek mi? Abim neden ona böyle bir şey söyledi ki? Şaşkınca ve birazda korkuyla ona baktım, o da geri çekilip yüzüme baktı sırıtarak.

"DAMLA!" Ben ona şaşkınca bakarken birinin sesini duymamla bakışlarımız o tarafa döndü.

Ateş kaşlarını olabildiğince çatmış, ellerini yumruk yapmış ve gözlerinden alevler çıkarak adeta kırmızı görmüş boğa gibi buraya doğru bakıyordu.

Gözlerimi üstünde gezdirdim ve gömleğine bulaşan kırmızı lekeleri görünce kaşlarım çatıldı. Ne olmuş buna savaştan çıkmış gibi.

Ben ona bakarken o hemen yanımıza geldi ve öfkeli bakışları beni hedef aldı. "Damla içeri gir!" Sakin kalmaya çalışıyordu ama işe yaradığı pek söylenemezdi.

"Ateş sakin ol. Ne oldu san..." sözümü kesen Ateş'in öfkeli sesi oldu.

"DAMLA SANA İÇERİ GİR DEDİM!" Şaşkınlıkla ona bakarken Kartal da keyifle sırıtıyordu. Şaşkın bakışlarım korku ve birazda öfkeye dönüştü.

"Ateş bana bağırma! Hem ne bu halin? Ne oldu sana?" Bakışları hızla beni buldu ve kolumdan tutup hafifçe kendine çekti.

"Eve gir!" Emredici bir tonda söyledi. "Sonra konuşacağız, şimdi eve gir!" Dişlerinin arasından konuşması ne kadar öfkeli olduğunu anlamama sebep oldu. Kartal'a çevirdim bakışlarımı ve uzamaması için hızla eve doğru yürümeye başladım.

Eve girince yeniden Ateş'in sesini duydum. "NE İŞİN VAR LAN SENİN BURADA!" Ateş'in sesini duyunca daha da arttı korkum. Üstü başıda kan olmuştu, ne oldu ki bu hale geldi? Umarım bir sorun çıkmaz ve o adam burdan bir an önce gider.

"Buraya Damla'ya bir şey söylemeye geldim ve gidiyorum, ha bu arada sahte sevgilinin güzelliğini yakından görmek büyük şere..." Kartal'ın sözü kesilince ne olduğunu anlayıp daha fazla dinleyemeden yukarı, odama çıktım. Kartal'ın dediğini düşündüm, banada tam az önce Ateş'e söylediği şeyi söylemişti. Gerçekten Ateş bana yalan söylüyor olabilir miydi? Beni öldürmek üzere olan birisine mi güveneceğim? Ama abin söyledi diyor. Abim neden ona böyle bir şey söylesin ki? Eğer bu gerçekse direk bana söylerdi. Sıkıntıyla ofladım, gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum.

Pencereye doğru gidip aşağıya baktım. Kartal'ın yüzü tanınmaz haldeydi. Arabasına doğru ilerliyordu, arabasının yanına gelince kafasını kaldırıp bana baktı göz göze gelince bakışlarımı kaçırdım, ama o benim aksime göz kırpıp arabasına bindi ve son sürat hızla uzaklaştı. Perdeyi kapatıp içeri geçtim. Aşağıya inip Ateş'e ne olduğunu sorsam mı? O halini, ne olduğunu merak ediyorum. Ama sormayada çekiniyorum çünkü eminim şuan burnundan soluyordur.

Daha fazla dayanamayıp aşağı indim. İner inmez Ateş'i gördüm salonda volta atıyordu. Bakışları beni bulunca bana doğru yaklaşarak konuştu. "O adamla ne işin var senin? Niye onunla konuşuyorsun? Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun?" Sesi sert çıkmıştı, ama buna rağmen sakin kalmaya çalışıyordu. Bunu da kendini sıkmasından ve yumruk yaptığı ellerinden anlayabiliyorum.

Elindeki kanları gömleğine sürdükten sonra sinirli gözlerini tekrar bana çevirdi. Korkuyla konuştum. "Ben şey, merak ettiğim içi..." bana öyle bir bakış attı ki devam bile edemedim, sanki bir kelime daha etsem beni öldürecek gibi bakıyordu gözlerime.

Aşk Ve YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin