11.BÖLÜM "ŞİRKET"

77 9 1
                                    

Selamlar...

Napıyorsunuz??

Okumaya başlamadan once oy verir misiniz lütfen? Birde satır başı yorumlarda görüşelim.😊

Keyifli okumalar...

¤¤¤¤¤¤

"Aras'la konuştum, bana her şeyi anlattı." Merakla ona baktım. Devam etti. "Eğer Ateş'ten korkuyorsan, bu yüzden burda kalıyorsan korkmana gerek yok. Sana hiçbir sey yapamaz. Burda kalmanın bir anlamı yok yani." Durdu arkasına doğru baktı sonra yeniden bana döndü ve fısıldayarak konuştu. "Bak eğer istersen seni ondan kurtarabilirim." Şaşkınca baktım ona. Neden böyle düşünuyordu ki? Acaba abim mi böyle düşünüyordu? O mu bunları söylemesini istemişti? Ama aslinda bir yerde haklıydı. Abimle Ateş'ten korktuğum için gitmemiştim ama artık o korkum birden bire yok olmuştu. Ve ben ondan korktuğum için değil onun yanında olmak istediğim için burda kalıyordum.

Gözlerim Caner'i buldu. Tam konuşacakken başka bir ses böldü beni. "Noluyor burda?" Kapıya doğru baktım, Ateş her zaman ki gibi çatık kaşlarla bakıyordu buraya. Hemen Caner'den uzaklaştım.

"Bir şey olmuyor." Ateş'in gözleri Caner'in üzerindeydi. Acaba duymuşmuydu ki söylediklerini. Eğer duyarsa pek iyi şeyler olmaz. Tekrar bakışları beni buldu.

"Ne yapıyorsunuz burda?"

"Konuşuyorduk sadece bir şey yapmıyorduk." Hemen cevap verdi.

"Ne konuşuyordunuz?" Bunu demesiyle ne konuştuğumuzu duymadığını anladım ve belli etmeden rahat bir nefes verdim.

"Çocukluk arkadaşımla özel şeyler konuşyorduk sadece." Deyip Caner'in gözleri beni buldu. "Degil mi Damla?" Onay vermemi bekler gibi sorunca başımı salladım.

"Evet, öylesine şeyler." Dedim.

"Öylesine olur mu hiç benim için bâyâ önemli sonuçta görüşmeyeli uzun zaman olmuştu özlemişim seni." Arkamdan hırıltılı sesler gelince Ateş'e doğru baktım. Öfkeyle yanan gözleri Caner'in üzerindeydi. Tekrar ona döndüm ve yalandan gülümsedim.

"Ben seni hatırlamıyorum ama uzun zaman olduysa ve dediğin gibi çocukken de tanışıyorsak bende özlemişimdir seni." Konunun değişmesine sevinirken bir anda geriye doğru çekilince düşmemek için Ateş'in kollarına tutundum. Alev saçan gözleri benim üzerimdeydi bu sefer.

"Damla hadi içeriye geç sen ben de geleceğim birazdan." Deyip beni kolumdan tutup mutfaktan çıkardı ve kendisi de bir şey söylemeden yeniden mutfağa girdi, kapıyı da kapattı. Şaşkınca kalırken salondan gelen seslerle o tarafa döndüm. İlerleyip salona girince Kumsal'ı gördüm. Ve yanında biri erkek biri kız 16 yaşlarında iki çocuk vardü. Bir kere daha şaşırdım bunlar kimdi şimdi?

Salona girince Kumsal'ın da gözleri beni buldu. Gülümseyerek konuştu."Damla nasılsın?" Deyip yanıma geldi ve sarıldı, ben de ona sarılırken cevap verdim aynı zamanda gözlerimde dünyadan soyutlanmış çocukların üzerindeydi.

"İyiyim, sen nasılsın? Ve kaç gündür nerelerdeydin ya?" Benden ayrıldı ve çocuklara bakıp tekrar bana döndü.

"Abimin yanındaydım yani diğer abimin." Kaşlarımı şaşkınca kaldırdım.

"Sizin başka bir kardeşiniz mi var?" Başını salladı.

"Evet, yani daha doğrusu abimiz çünkü Doğan abim Ateş abimden de büyük." Deyip gülümseyerek çocuklara döndü. "Bunlar da onun çocukları. Ali ve Deniz." Deyip çocukları da tanıttı. Gülümsedim. Ali başını kaldırıp yüzüme bakmazken Deniz yanıma geldi.

Aşk Ve YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin