2.BÖLÜM "ATEŞ KARA"

148 20 15
                                    

Bir yeni bölümle daha karşındızdayız inşallah begenirsiniz oy vermeyi unutmayın

ATEŞ KARA

En sonunda o şerefsizi elime geçirdim. Kardeşimin hayatını mahfetti, zorla dokunmaya çalıştı yetmezmiş gibi ondan öncesinde de aldatmıştı ama benim salak kardeşimin hiçbir şeyden haberi yok.

Şimdi bir ormanda yaptıklarının hesabını vericek bana, canını alıcam onun.

"Ben bir şey yapmadım yemin ederim, nolur yapma!" Yalvardı, yalanlarını sıralayarak yalvardı daha da sinirlendim gözüm döndü.

"KES LAN SESİNİ!" Sinirle bağırıp yüzünün ortasına tekmemi geçirdim. Geriye doğru savruldu.

Eliyle yüzünü tutup acıyla inledi. Başını kaldırıp baktı bana. "Lütfen affet, Kumsal bunları yaşasın istemezdim." Kanın beynime sıçradığını hissettim. Öfkeyle silahı belimden çıkarıp bir saniye bile düşünmeden kafasına sıktım. Eş zamanlı olarak bir çığlık sesi duydum, hemen dönüp baktığımda bir kadın ağlayarak bu tarafa, yerde yatan şerefsize bakıyordu. Bir bu eksikti şimdi.

Bir süre öylece durdu baktı buraya, gözleri gözlerimi buldu daha da hızlandı yaşları bir kaç saniye sonra kendine gelip koşmaya başlayınca hemen adamlara emir verdim. "YAKALAYIN ŞUNU!" Bu söylediğimle kız dahada hızlandı adamlar hemen peşinden koşmaya başladılar.

"Ateş gördü bizi, Sana yapma şunu dedim, napıcaz şimdi?" Bunu söyleyen en yakın arkadaşım Emir'e döndüm.

"Ne yapsaydım, bu şerefsiz haketti gebermeyi." Dedim sinirle, birde şimdi onun söylenmesini çekemiycem.

Bir süre sonra adamlardan biri bağırdı. "ABİ KIZI BULDUK!" Ardından kucağında kızla birlikte Barış ve diğerleri göründü. Bayılmış ya da düşmüş galiba.

Yanıma geldiklerinde sordum. "Noldu lan niye baygın kız, vurmadınız dimi?" Sordum, eğer ben emir vermeden sırf yakalamak için masum birini vurdularsa hepsini gebertirim.

Onlara bakarken Barış konuştu. "Hayır vurmadık abi kız kaçarken düştü." Deyince rahatladım. Sonuçta kendi düşen ağlamaz.

Olumlu anlamda kafamı salladım. "Tamam arabaya götürün." Barış beni onaylayıp arabaya doğru götürdü.

Onlar giderken Emir konuştu. "Ateş ne yapmayı planlıyorsun, bu kız uyanınca başımıza iş açıcak." Bıkkın bir şekilde döndüm ona.

"Emir soru sorma artık bana, ne yapacağımı bilmiyorum, bir şekilde korkutup sustururuz, bir şey olmaz." Dedim ve arabaya doğru yürüdüm.

Eve geldiğimizde Barış'a kızı yukarıya çıkarmasını söyledim bende salona gidip kendimi koltuğa bıraktım, başımı geriye yaslayıp gözlerimi kapattım.

Sonunda o şerefsizden kurtulmuştum. Kardeşime yaptıklarını yanına bırakmadım, ama o kızın orda olması hiç iyi olmadı ayılır ayılmaz bir şekilde ondan kurtulmam lazım ama nasıl yapıcam bilmiyorum, gördüklerini polise anlatsa bile bir kanıtı olmadığı sürece bir şey olmaz ama çok başımı ağrıtır, çok uğraşırım bu yüzden bir şekilde susturmam ve bir an önce ondan kurtulmam lazım.

Gözlerimi açıp ayağa kalktım ve merdivenlere doğru ilerleyip odama çıktım. İçeri girer girmez kızı yatağımın üzerinde buldum, göz devirip kapıyı kapattım. Bu salak niye buraya getirdi, başka oda mı yok sanki.

Bıkkın bir nefes alıp yatağa doğru yürüdüm, kenarına oturup yüzüne baktım. Bu kız biryerlerden tanıdık geliyor bana ama çıkaramıyorum. Biraz düşününce bunun hastanede koluma pansuman yapan doktor olduğunu hatırladım, Aras Arslan'ın kardeşi.

Aşk Ve YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin