Neden, neden, neden... Bir sebep olmalıydı. Hayatımın bok yolunda ilerlemesinin bir sebebi olmalıydı. Babamın bunu bana yapmasını bir sebebi olmalıydı. O siktiğim mektuplarını önemsiz bir şeymiş gibi içine bile bakmadan koymasınin bir sebebi olmalıydı.
Bileklerimdeki çiziklerin, gözlerimdeki kızarıklığın, gözlerimin altındaki morarıklığın sebebi... Neden kendime bunu yapıyordum? Neden artık hayattan bıkmıştım? Eski zevkini vermiyordu renkler, etrafımda gördüğüm şeyler eski güzelliğini yansıtmıyordu.
İskender peki? O niye canımı yakmıştı? Benim olaylardan haberim olmamasına rağmen aramızdaki bu soğukluk niyeydi?
Hayatımdaki insanlar niye çekip gidiyordu? Artık kalbim sıkışıyordu. Yapayalnız kalmıştım sanki. Artık hiçbir şey yolunda gitmeyecekti. Bu kuşun kanadını, yaşama sevincini elinden almışlar paramparça etmişlerdi...
💐
2 saat önce...
İskender ve Buse aşağı kata inmişlerdi. Yani Mavi Ay'ın odasına. Bizim odamıza. İçeri girdiğinde Elif her zamanki enerjisiyle seslendi bize "Günaydın!"
"Günaydın" dedik ikimizde aynı ayna. Ardından yerdeki puflardan birine oturdum.
Dün aldığım uyku ilacının etkisiyle yorgundum biraz kafamı biraz arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım. Ta dibimde bir ağırlık hissedince kafamı oraya çevirdim "Ne?"
Arda:Bakıyorum da birileri uykularını alamamış?
Buse:Alakası yok. Dün gayette gereğinden erken yattım. Uykumu da aldım. Sadece gözlerim ağrıyor.
Asya:Dur bir bakayım
Buse:Ay Asya, nolur sen de-
Asya:Kızım senin gözlerin kıpkırmızı!
Elif:Aynen Buse bu halin ne? Nasıl oldu bunlar?
Buse:Aaaaa babam da aynı şeyi annem de aynı şeyi söyledi, mevsimsel değişikliklerden kaynaklı 'alerjik' bir şey işte. Neyse konumuz bu değil.
Arda:Başka bir şey oldu da benim mi haberim yok?
Buse:Hayır, sadece Sinan bugün geldi de bir yere kadar mı gitti, yoksa gelmedi mi daha diye soracaktım
Elif:Hayır gelmedi.
Buse:Elif, şey biz dün Sinanla bir şey konuştuk. Daha sonra o sana anlatıcak, ama bulduğun zaman sen yine de bulduğun zaman bir konuş olur mu?
Elif:Tamam, tamam konuşurum ama sorun ne kötü bir şey-
Buse:Merak etme gayet iyi, sadece şu sıralar kafa dinlemesi ve konuşacak birine ihtiyacı var anladığım kadarıyla.
Elife karşı tebessüm etmiş,ardından İskender'e baktım. Bir şeyler var gibiydi. Baya büyük şeyler. Normalde bildiğim bir konu olsa çok karışmayabilirdim. Ama bilmiyordum işte sorun buydu.
Buse:İskender iyi misin?
İskender kollarını birleştirmiş yere bakıyordu. Benim sorumla bana bakmıştı. "Gayet iyiyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙷𝙰𝚃𝙰 ꜱᴇᴢᴏɴ 2/1
FanfictionGeçen kitapta Buse'nin hayatını öğrenmiştiniz. Ailesine kavuşmuştu ancak hiç bir şey normal olmayacak. Kötü günle geride kalmıştı şimdi daha kötü günler vardı. Kitabın tamamı sevgili arkadaşım Meryem'e ithaf edilmiştir...