Lori Lori 🎶
Kurdum bir gece yarısı ,
Düş kumpası .
Kefenli hayaller ;
Sessizliğin kuması .
^O gece bir düşün kumpasıydı.
O gece yarısı ,kefeni çalınmış hayallerin sessiz kumasıydı.
O gece, kaderin kaleminden akan kanlı bir mürekkepti; şiirsiz bir şairin içi göçmüş acıları,dört çocuğun hikayesinin ilk bölümüydü.
Bir yangındı .Hiç yanmadı ; yakıldı .
Tıpkı dört ömür misali .Küçük kız, beline değen iri bukleli siyah saçlarını is bulaşmış yüzünden savurarak uzaklaştırdı.İçin için döktüğü yaşlar göğüsüne yasladığı erkek kardeşinin saçlarına yağarken o dumanı göğü saran yangını izliyordu .
Zihninde yalnızca bu kahredici ateşi yaktığına gözleriyle şahitlik ettiği o gümüş kapaklı çakmak vardı ve durmadan şiddetlenen bir sızı.
Düne dek masmavi duvarları olan namlı konakları şimdi baştan aşağı kızıl bir çembere dönmüştü.Annesinin dakikalar öncesinden gelen acı çığlıkları gibi ağır ağır yok oluyordu geçmişi ve o bunu bilmenin ağırlığıyla oracıkta büyüyordu.
Son anda elinden tutup yangından kaçırdığı kardeşinin kulaklarını küçük avuçları ile sarıp ,başını da gövdesine bastırırken o yaşta bildiği tüm duaları aralıksız ediyordu .
Annesi ,babası ve kız kardeşi gece yarısı çıkan o yangının içinden dirilip dönsün istiyordu .Evet ,bütün duaları bunu diliyordu. Çünkü etrafta koşuşturan çalışanları hatta Irak'ın puslu sokaklarının gece yarısı müavini olan sarhoşları ; yanan evleri gibi ailesinin geri kalanının da kül olduğu hükmünü zehirli dillleriyle vereli çok olmuştu .
O ise imanla sallanmış yüreğindeki umuda canla asılmış, alevlerin ailesini ona bağışlamasını bekliyordu.Aklının her şeye erdiği bir yaşta olsa da ancak kollarına sığınan yedi yaşındaki çocuk kadar kabullenebiliyordu o anları .
Kardeşi bağrında ağlarken onlara acıyarak bakanlar vardı.Safir gözleri gök gibi ağlamayı bıraksa bir an ,o acıyan bakışlara kabadayılık ederdi.
Hem çıplak ayaklarına dakikalar içinde parlak papuçlar bulanlardan annesini , babasını ve biricik kız kardeşini istemeye hakkı yok muydu?
Alevleri yere sermek için elleriyle kova kova su taşıyanların umutlarını kestikleri bir zamanda küçük omuzlarını doğrulttu .Kardeşinin saçlarına yatırdığı yüzünü kaldırıp ortasında durduğu kalabalığa çevirdi .Bembeyaz tenine sinmiş kızıl ateşin siyah isi mavi gözlerine sürme misali çekilmişti.O gece her döktüğü gözyaşınında rengi ancak ölümün isiydi.
Kıvılcımının cehennemden geldiğine inandığı o ateşi kanı çekilmiş gibi duran bembeyaz eliyle işaret etti .Dakikalardır ateşler içinde yanmakta olan konağı arkasında bırakıp elinde gümüş bir çakmakla çıkagelen -sanki o dev alevlerin üstünden yürüyüpte gelmiş gibi duran- oğlan çocuğunu gün ışığında bulmuşcasına gösteriyordu.
Kızın şaşkınlıktan pembe dudakları aralandı. Yeşil damarların çevresini sardığı küçük mavi gözlerinden akan siyah yaşlar bir an için kurudu .
Çünkü adımları ölümü anımsatan o çocuğun Lal Yeşili gözlerini yakından tanıyordu .İçi buz sıcağı ile yandı .
O gece ,kendi kaderlerini yazmaları için dört çocuğun eline ucu olmayan kalemler verildi .
Şafağında çocuklardan biri katil , bir diğeri ölü ilan edildi .Alevleri izleyen çocukların ikisi de katilin infazına ve ölünün küllerine şahitlik etti .
O kör gecede ,dört kalem birden kırıldı .
İki ölünün küllerinde yıkandı geriye kalanların alnına yazılan is rengi yalanlar.
O gece yangındı , herkesi yaktı .
🕸️
Şimdi bir çığlık olsanda sussam seni .
Bir ağaçtan yabani içime saldığın kökleri, ellerimle kestiğimi görsende utansan.İlerde birgün , çok acımasız bir hastalık gibi derinlerimde nüksedeceğinden habersiz ,o gecenin şafağına kadar;
zihnimle ,kalbimle , gözlerimle
binlerce kez katlettim seni .Rudengar dinle !
Bu, çığlığın ninnisi.Lorin-i Xani.
Rudengar * Kabadayı11.9.23
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞLIĞIN NİNNİSİ ( Ara Verildi )
Teen FictionŞimdi bir çığlık olsanda sussam seni .Bir ağaçtan yabani içime saldığın kökleri, ellerimle kestiğimi görsende utansan. İlerde birgün , çok acımasız bir hastalık gibi derinlerimde nüksedeceğinden habersiz ,o gecenin şafağına kadar; zihnimle ,kalbimle...