9.Korkuyorum

12.6K 792 938
                                    

9|Gerçeklerin Çemberinde Vazgeçiş

Dik tek bir fikrim bile yoktur benim .
Her düşüncemin kenarı ovaldir ; kimseye çarpacak sivri bir ucu yoktur yani .Ama ilk kez önyargı denen şeyin beni çembere aldığını seziyorum ve beraberimdeki herkesi.Her düşünceme öyle sivri hatlar veriyor ki beynime batan kıymıksı acısı yüzünden düşünmeye dahi çekiniyorum.

Bir sandalyeye bağlanmış o adama sadece bakarken ne çok yorulmuştum. Sahi bu karmaşık ifadesinin - gülümsemesinin - anlamı gerçekten yüzünde miydi ?

" Yok ben bunu geberticem anacım !"
Ömer hanın demir kapısına tekmeyi savurup hızla ona doğru yürüdü." Neye gülüyorsun lan ! Neye? Ne bu artistlikler? Üfle lan ! Kafan mı güzel oğlum senin !"

Havaya kalkmış öfkeli yumruğa,
Aj Moran'ın gözleri bile dönüp bakmadı .Henüz bana bakmaya saniyeler önce bakmış gözleri şimdi tavanın en ücra köşesine saplanmıştı.

Tebessüm eden dudağında küçük bir ıslık sesi çınladı.Ömer neredeyse o yumruğu savuracakken " Peki ." Dedim, sesimin yankısı beni bulana dek devam etmedim .
" Bizimle konuşmuyorsun ,
konuşmazsın anladık . Ömer Dua'yı çağır ."

"Af buyur ?" Dedi eli Aj Moran'ın çenesine hizalanmış Ömer." Yoksa Çin İşkencesi de mi biliyor o kız ?"

"Birlikte göreceğiz neler bildiğini Ömer .Bırak konuşmayı da Dua'yı hemen buraya getir hadi. "

Ömer ellerini ovuşturarak sırıttı .
Hızla kapıya yürürken tıpkı yaramazlık yapacak bir çocuk gibi heyecanlıydı ."Görelim, görelim..." Diyordu .

Demir kapıyı araladığı gibi Baran'ı gördüm."Baran ! Derhal şirkete gidiyorsun !"

"Ama Lorin-"

Kafamı sertçe ileri itip Ömer'e kapıyı çekmesini işaret ettim .

Zaten burası yeteri kadar kalabalıktı .

Elleri arkasına kırk düğümle bağlanmış, postallarını milim oynatamayacağı şekilde sandalyeye sabitledikleri Tetikçi'nin kötü namından olsa gerek onlarca korumayı başına dikmeyi uygun görmüştü amcam ve diğerleri.

Tek tek evlerimizi de tarattık.
Bir bomba ile göğe uçma ihtimalimize karşı(!)

Çünkü kimseye Aj Tar Moran'ı bu kadar kolay esir alabilmek mantıklı gelmiyordu .Doğrusu en çok bunu sorgulayan benden başkası değildir heralde .Üç gecedir sabahından zifri gecesine dek bulduğum her fırsatta ona sorular sormak için geliyordum.

Ama şimdiye dek aldığım tek cevap daha doğrusu ondan duyduğum tek kelime gülerek sarfettiği " Rol ." Kelimesi olmuştu.

Neden böyle demişti hatta neyime böyle demişti anlamış sayılmam ama artık emindim .Aj Moran hikayemizin bir yerinde vardı .Çünkü farettim ki bana tanıdık gibi bakıyordu,tıpkı Dua'ya bir duaymış gibi baktığı gibi açıkça ,gizlemeden.Örümcek ağlarına benzer bir döngünün içindeydik ama tek fark bizim ağlarımız kopacak cinsten değildi.

Yüksek tavanın köşesine bakarken başını bir şeyi görmeye çalışır gibi eğip yana yatırdı .Ritmik bir ıslık çaldı ,Bager gibi .Gözlerim şaşkınlıkla irileşirken korumalarında tedirgin olduğunu gördüm .Aj Moran postallarının parmak uçlarına basıp
sandalyenin arka ayaklarını biraz kaldırdığında onlarca silah aynı anda ona doğruldu .

ÇIĞLIĞIN NİNNİSİ ( Ara Verildi )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin