' Dua artık kendine zarar veriyor .' Dedim Aj,gözlerini sıkıca yumdu.
" Başından beri kötü bir plandı. O çok bile dayadı Aj."'Onu durdurabilirim." Dedi ama sesi ümitsizdi.Sesi ,aslında Dua'yı durdurmanın mümkün olmadığının farkındaydı.
"Dua'yı tanıyoruz Aj .Neler yapabileceğini biliyoruz özellikle arzuları söz konusu olduğunda rayları dahi yoldan çıkardığını da.Plan sana aitti tetikçi ,bu doğru . Ama o gece Dua'yı sen kaçırmadın ,Dua peşini bırakmadı. Tıpkı yıllardır seni bırakmayışı gibi tutarsız ,dengesiz bir kararla senin oyununu oynadı. Artık sıkılmışa benziyor Aj . " Omuzuna yavaşça dokundum ." Bırak,başından beri içinde gezinip altını üstüne çevirdiği hayatından kolayca çıksın . Belki ilk kez şımarık bir tokat senin değil onun yüzünde patlar ."Söylediğim tek bir kelimenin bile ona çarpmadığını görüyordum.Çünkü Dua kendini ,nasıl onun esiriymiş gibi yaşamaya alıştırmışsa ,Aj da tıpkı Dua'nın ona vura vura içine aldığı o lekeli görevi kabullenmişti ; sanki Aj , o gece ateşten kaçırdığı o kızın gerçekten prangaları olmuştu .
Neredeyse ben bile Aj'ın ,incecik parmak uçlarıyla koca adamları kanatan Dua Moran'ı yıllardır zaptettiğine inanacaktım.
Ama ,neredeyse.
Dua , kurnazdı . Ve şüphesiz büyük bir oyunbaz.Dua'nın kendi hayatını yazacak bir kalemi olsa şüphesiz bütün okurlarını Aj'ın hikayesinin en kötüsü olduğuna inandırırdı.
Ama tüm ürkünç,acılı sahnelerin ardında hatta her satırın kapanan perdesinin altında , Dua'nın yalancı dudakları Aj Moran'ın üzerinde gezinirdi.
Gerçekçi olacağım Aj Tar Moran
Kesinlikle insanlara karşı iyi bir adam değil . Sadece kötü demek bile adaletsiz olur.Ama Dua, şeytana okunmuş bir ninni olsa gerek , yıllar içinde şeytanı güldüren Aj Moran'ın en keskin bıçağı oldu; ona saplı ona kanlı .Derin bir nefes aldım ve Aj'ın ilgileneceğine inandığım o cümleyi kurdum "Onu öldürdüğü cesetlerin üstündeki kanı dahi siyah gören ,
gaddar gözlerinle tanıştırma Aj Moran. Aksini iddia etse bile o -yalnızca ondan-şevkat dilenen gözlerini seviyor.
" Sözlerimden hoşlanmamıştı .Geriye yaslandım ve cam masanın orta yerinde duran gümüş güpürlü çakmağı bir kez çevirdim .O hızla dönerken " Dua senin yanında öyle birine dönüştü ki her şeyi kaldırabilir,tüm gerçeklerini...Hem senden nefret etsin istemiyorum. "Dedim.Güldü .Gözlerinde ışıldayan acımasızlığın içinde ince bir kan pıhtısı gibi acı seyiriyordu.
Hala masanın üstünde dönen o gümüş çakmağı eline aldı . Göz göze geldik .İkimizde o çakmakla dört çocukluğun yandığını biliyorduk.
Aj o çakmağı çaktı .Ve o andan sonra sadece ateşe baktı ." Dua böyle nefret ediyor benden ; cayır cayır ."
Dua ,onu nefretine de inandırmıştı.
O büyük bir günahkârdı.
Bager Karaaslan
Tetikçi'yi son görüş gününden.
13 Ekim Günlüğü.
Lorin KARAASLAN'DANÇözemezsin .
Bu düğüm değil .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞLIĞIN NİNNİSİ ( Ara Verildi )
Teen FictionŞimdi bir çığlık olsanda sussam seni .Bir ağaçtan yabani içime saldığın kökleri, ellerimle kestiğimi görsende utansan. İlerde birgün , çok acımasız bir hastalık gibi derinlerimde nüksedeceğinden habersiz ,o gecenin şafağına kadar; zihnimle ,kalbimle...