Cem Adrian ~Sancı
Koma Nudem~Digrî Dile Men
2.KATRAN \ İKİNCİ YANGIN
🕸️
LORİN-İ XANİ'DEN
Annem derdi ki; çığlık atamıyorsan ninniler söyle.
Ninniler yazardım geceleri .
Ama onları hiç okumazdım .Çünkü acım, çığlığım bende kalmalıydı.
Kalmalıydı ki geçmişi hep diri tutabileyim.Ama Kabe'yi tavaf etmek için ilk şaftın adımını attığımda zamanı durdurup acımı boğazımı kuru bir öksürük kadar yakıcı taşıyan bir şey oldu .
Herkes o kutsal mabedin etrafında af için dönerken benim günahkarım tam karşıma dikilip durdu .
Üstünde dikişsiz beyaz kumaşın ucu ayak bileklerine dek dökülmüştü.Tavafımı engelleyen kişinin kim olduğuna refleksle bakmak için doğrulan gözlerime cam kırığı acılar battı .
Tek omuzunda ihramın beyaz kumaşı vardı ,açık kalan omuzundan boynuna dek uzanan kara dövmelerin altında onlarca yara izi saklamış bir halde bana bakıyordu Lal Yeşili gözleri.
Herkese sürgündü bu adam .
Bir bana görünürdü. Bir benim toprağına bastığım yere gelirdi.Ama işte böyle ansızın ,kalbim ağzımda , içimde buhranlar varken geldiğinde aklım uçardı.
Derhal gözlerimi o mukaddes yapıya çevirdim . İbrahimin İsmail'iyle yaptığına ,evvelinde hazreti Adem babama vahyolana....
Ne yıllardır dudaklarımın ardına mühürlenmiş o soruyu düşünmenin vaktiydi ,ne de onu gördüm diye içimde yanan kıyameti dert etmenin .
Yavaşça bana ardını döndüğünü hissettiğimde dahi bakmadım .
Gözlerimi yere indirdim .
Arkama dizilmiş insanlar bana ilerlememi söylüyorlardı.Onun attığı adımların arkasına hapsolmuş adımlarla ilerlemek zorunda kaldım.Yedi kez siyahlar içindeki mukkadesimi tavaf ettik.Son tavafın ardından adımları kalabalığa karıştı ,hiç gelmemiş ,hiç dualarıma sessizce amin dememiş gibi kaybolduğunda aklım için endişe ettim .
Kabe'nin mukkades örtüsüne dokunup peçenin açıkta bıraktığı gözlerimle yalvardım.Bir son istedim yaratıcıdan ,bizim için ,onun için hayırlı bir son...
On beş günüm Mekke'nin aziz kokusunu solumakla geçti .Ve onu ilk gün dışında bir daha hiç görmedim.Sanki bir hülya görmüştüm.Büyülenmiş ve çaresizdim.
Mardin'e dönmeden evvel yönümü
Gül Şehrine çevirdim .Efendimizi zirayet ettiğimde , onun gölgesini bir kez daha , suffe misali ardımda hissettim.Ama görmedim yüzünü ,kısacık saçlarını, keskin yüzündeki hiç silinmeyen kırgınlığı..
Öyle muhabbet dolu şehirlerdiki kendi simam önümden geçse sanıyorum ki yine görmezdi gözlerim .Belki hep yanımdaydı ama gözlerim onu bulamamıştı .Sadece hissi vardı ; her karışımı ele geçiren bir his .
Bir selamla ardımda iki dünya bıraktım.
O kutsal beldenin beni bir daha davet edeceği günü düşleyerek Şiilerin hazreti Hüseyin için yürüdüğü Kerbela kervanına katıldım .Ben bir Sünniyim .
Sünnet ve Kur'an ile yol alırım .Şiiler susuz ve çıplak ayakları ile Kerbelayı yürürken bende gençlerin efendilerinden olan Hazreti Hüseyin'in geçtiği yerleri ondan kalan acı geçmişi ,ziyaret etmek için kalabalığa karışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞLIĞIN NİNNİSİ ( Ara Verildi )
Teen FictionŞimdi bir çığlık olsanda sussam seni .Bir ağaçtan yabani içime saldığın kökleri, ellerimle kestiğimi görsende utansan. İlerde birgün , çok acımasız bir hastalık gibi derinlerimde nüksedeceğinden habersiz ,o gecenin şafağına kadar; zihnimle ,kalbimle...