yirmi

18.5K 865 241
                                    

Giray: Geldim

Gaye: Çıkıyorum

Giray: Tamam
(Görüldü)
__

Gaye'den

   Giray'dan gelen bildirim ile çantamı alıp evden çıktım.

Giray'ın grip olmasının üzerinden yaklaşık 4 gün geçmişti belki daha fazla da olabilir.

O günden beri baya samimiydik.

Her gün telefondan saatlerce konuşuyorduk.

Bugün beraber kahvaltıya gidecektik ve Giray'da onun için şu an aşağıda beni bekliyor.

Çoğu insanın aksine kahvaltıya bayılırım ve en sevdiğim öğün.

Giray kahvaltıdan nefret ederdi.

Evli olduğumuz -hatta daha öncesinde bile- sabahları ağzına zorla bir şeyler tıktığımı hatırlarım.

Arabanın kapısını açarak bindim.

Giray 32 diş sırıtıyordu.

"Hoşgeldin." Dedi.

"Hoş buldum." Dedim onun gibi gülümseyerek.

"Ay çok açım. Bir an önce gidelim yiyelim." Diye ekledim.

"Hay hay." Dedi.

"Gittiğimizde çok uzun kalamayacağım. Özür dilerim." Dedim yüzümü ekşiterek.

"Olsun." Dedi tebessüm ederek.

"Derin çağırdı da önemli bir şey konuşacakmış. Ay aşırı gerildim." Dedim.

"Ben bırakabilirim seni." Diye teklif etti.

"Yok ben giderim de biz önce yemek yiyelim." Dedim.

Dediğimle sırıtmıştı.

"Her neyse aşırı büyük bir dedikodu soracağım." Dedim merakla.

Bunu cidden aşırı merak ediyordum ve Tuğçe asla cevap vermiyordu.

"Tuğçe ve Mert sevgili mi?" Diye laps sordum.

"Bilmiyorum ki." Dedi.

"Tuğçe sana söylerdi öyle bir şey olsa." Diye ekledi Giray.

"Tuğçe'nin sağı solu belli olmaz." Dedim.

İkisi de ne yaparlarsa yapsın mutlu olsunlar yeterdi benim için.

Yolun geri kalan kısmı benim çoğunlukla boş yapmamla geçmişti ve mekana gelmiştik.

___

"Emin misin taksi ile gitmek istediğine?" Diye bilmem kaçıncı kez sordu Giray.

Kahvaltımızı etmiştik ve ben şimdi Derin'in yanına gidiyordum.

"Evet." Dedim tekrardan.

Valeden taksi çağırmasını rica edip, yine yanıma gelmişti.

İkimizde öyle susup yola bakıyorduk.

Taksinin yaklaştığını gördüm.

Yaptığım şeyden pişman olacaktım.

Ama olsun...

Ay sıçtık.

Derin bi' nefes alıp, bir anda Giray'ın dudaklarına yapıştım.

Dumura uğramış olacak ki öylece durdu.

Taksi yanımızda durunca, dudaklarımızı ayırıp, söylememem gereken o 2 kelimeyi söyledim.

Unutamadım | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin