1- Çocuk

1.2K 58 161
                                    


︶°︶•︶°︶•︶°︶•︶°︶

Küçük kız ayaklarını bir ileri bir geri sallıyordu. Elinde bir kalem, dizlerinin üstünde birşeyler karaladığı bir defter vardı, ancak dikkati onda değildi. Omzuna değmek üzere olan kısa kahverengi saçları ve parlak kahverengi gözleri vardı. Yan bakışlarla kapısı açık olan soldaki odayı izliyordu.

Yerinde duramayan, kıpır kıpır bir çocuk gibi görünüyordu. Beyaza çalan yumuşak bir ten rengine sahipti. Sabahın oldukça erken saatlerinden bu yana, hastanenin bu servis odasındaydı, lakin ne yorgun ne de uykusu varmış gibi duruyordu.

"Tatlım, birazcık sessiz olur musun?"

Başını sağında, hasta yatağında yatan annesine çevirdi. Kadın, çocuğun ayaklarını yere sürtmesinden çıkan sesten rahatsız olmuş olsa gerek, dayanamayıp uyarmıştı küçük kızını.

"Üzgünüm."

Kadın yattığı yataktan uzanarak kızının kısa saçlarına elini attı, ince parmaklarıyla yavaş yavaş taradı onları. Yorulduğunu anlayınca yeniden beyaz ince örtünün altına girip gözlerini kapattı. Daha yeni ameliyat olmuştu, taburcu olana kadar da bu hastanede geceleri tek başına, gündüzleri küçük kızıyla kalıyordu.

"Bak" dedi kız, ardından defteri kaldırıp annesine gösterdi.

Kadın gözlerini aralayarak "Çok güzel." dedi mümkün olduğunca ağrısını ve yorgunluğunu gizlemeye çalışarak gülümserken.

"Anne..." Arkasındaki kapısı açık odada, onunla aynı hizada yatağın yanındaki koltukta oturan çocuğa bakıp, tekrar annesine döndü. "...onunla konuşabilir miyim?"

Kadın başını hafifçe kaldırıp kızının baktığı odaya göz attı. Yatakta zayıfça bir kadın bedeni, koltukta da dizlerini karnına çekmiş, iki büklüm oturan daha zayıf küçük bir beden vardı.

Güneşin henüz doğmadığı bir vakitte, gecenin bir vaktinde bu odaya getirilmişti kadın; biliyordu çünkü o saatlerde ağrısından uyuyamamış, etrafta olan biteni görmüştü. Tam olarak hatırlayamasa da hemşirelerden duyduğu kadarıyla kadının bir kaza veya havale geçirmiş olduğunu biliyordu, yanında o çocuktan başka kimse yoktu. İlk müdahale yapıldıktan sonra, kendine gelip bilincini tamamen edinene kadar kalması için bu odaya getirilmişti.

Öğlen saatleriydi, ama bu saate kadar zavallı kadını ziyarete ya da almaya gelen kimse yoktu.

Olumlu mânâda başını sallayarak onayladı kızını. Sıkılmış olabileceğini düşündü. Annesinden ayrı olmak istemediği için birkaç gündür burada, gün boyunca bişeyler karalıyor, bir şekilde zaman geçirmeye çalışıyordu kızı. Arkadaşlık edecek birini bulursa onun için mutlu olurdu.

Kahverengi saçlı kız, kocaman gülümseyip elindekileri koltuğa bıraktı ve ayaklarını zeminle buluşturdu. Atılgan adımlarla koridora çıktı. Odanın kapısına yaklaşıp koltuktaki çocuğun görüş açısına yaklaşana kadar yürüdü.

Küçük bedeni üzerinde oturduğu refakatçi koltuğunun yarısını bile kaplamayan oğlan çocuğunun epeydir kesilmediği belli olan saçlarının altındaki ölü gibi gözleri; odanın girişinde, bir eli duvara dayanmış, sanki girmek için izin almayı bekler gibi hali olan kızı buldu.

Kız sonunda farkedilmenin verdiği mutlulukla gülümsedi. Koltuktaki minik bedene daha çok yaklaştı. Sessiz olmaya çalışarak heyecanla selam verdi. Koltuğun dibine kadar yaklaştı.

ᴄʜɪʟᴅHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin