❛ 'Kaybettiğinize en çok pişman olacağınız şey nedir?' diye sorulsaydı, akıllara aile, arkadaş, sağlık ya da para gibi önemli ve değerli sayılan kavramlar gelirdi. İnsanların öncelikleri ve değerleri, kendine hastı ne de olsa.
Kimileri aşkı, aileye...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
En şenlikli kültür festivaline ev sahipliği yapmış kolej olarak, okulun adını bütün liseler arasında tarihe yazdırmayı başarmıştık. Yine de rakibimizi geçememiştik, yani Marley Alman Koleji'ni. Öğrencileri tarafından sosyal medyada sürekli biz Fransız Kolej'lileri hedef alan küçük düşürücü içeriklere maruz kalıyorduk. Rekabet damarımızı tahrik ediyorlardı, onları herhangi bir konuda geçmeyi fazlasıyla istiyorduk. Konsey başkanlığına geldiğimden beri okulumun itibarı daha bir artmıştı, eğer bu şekilde gidersek en prestijli lise sıralamasında rakip okulu yerinden edeceğemize emindik...
Festival haftasını geride bırakmış, derslere başlamıştık. Dönemin ilk beden dersinde ve yine benim hiç eğlenmediğim bir yerdeydik; havuz...
Dikdörtgen şeklinde, 2 metre derinlikteki havuzun kısa olan kenarında, çelik merdivenlere tutunmaktaydım. Omuzlarından yukarısı suyun üstündeydi, havuza dalacak olursam yüzmem gerekiyordu, bense yüzmeyi beceremiyordum. Kalbim için fazla yorucu bir aktiviteydi, nefesimi tutmaya çalışmak bir yana bütün bedenimi sistemli bir şekilde hareket ettirip kulaç atmaya çalışırsam kalbimin ritmini anında bozuluyor, bu da kasılmalara neden oluyordu. Boğulmam işten bile değildi ve su yüzeyinin boyumun 40 cm üstünde olduğunu da hesaba katarsak benim için en mantıklısı burada dikilip diğerlerini izlemekti... yine.
Eren'in ve benim sınıfımdaki kızlar havuzun diğer ucunda, Isabel'le yeni gelen Nifa'ya tezahürat yapıyorlardı. İki kızıl saçlı, havuzu arkalarına almış bir halde dizlerini kırdılar. Geriye doğru zıplarken havada birden fazla sayıda takla atmaya çalışıyorlardı. Dalgıç pozisyonunu bozmadan suya daldıklarında Isabel iki, Nifa ise bir takla atmayı başarmıştı.
'Isabel-chan muhteşemdin!!'
'Sonuncusu çok iyiydi Isabel-chan!'
Suyun içindekiler ve dışındakiler aynı anda heyecanlı sesler çıkarıyolardı. Nifa sevimli bir kızdı, daha şimdiden uyum sağlamıştı. Kibar ve sorumluluk sahibi birine benziyordu. Isabel gülerek ona su sıçrattığında Nifa da karşılık verdi. Bunu birkaç kez tekrarladıktan sonra birden Isabel'in saçının yarısı çözüldü, Nifa durup ona saçını işaret edip bir şeyler söyledi. Bunun üzerine Isabel suya dalıp bana doğru yüzmeye koyuldu.
