And just call on me
Just call my name
Like you love me
Lara'dan...
Burnuma gelen o tuhaf kokuyla aniden gözlerimi açtım. Bir arabada bir kaç adamla birlikteydim. Adamlardan birinin elinde beni uyandırmak için kullandığı sıvı duruyordu. Sürücü koltuğunun yanında oldukça şık giyinmiş o kadın patron vardı. Ne ara buraya geldim ben?
'Günaydın, belki de tünaydın. Öğle oldu mu?'
'Bana mı soruyorsun?' dedim alayla. El bileklerimde açmasını bildiğim kelepçeler olduğunu yeni fark ediyordum. Etrafı biraz inceledim. Dışarıyı camlardan dolayı göremiyordum. Ön cama ise yaklaşıldığında görülebilirdi ama yanımdaki adamlar beni tuttuğu için bu pek mümkün olmuyordu. Kelepçeler nasıl açıldığını bildiğim türden bir kelepçeydi.
O an aklıma Tony geldi. Yakalanmış mıydık? Hayır.. minik kulaklık hala kulağımdaydı. Peki neden beni uyandırmadı? Ona bir şey mi oldu?
'Lara, seni hala takipteyim ama artık gizli takip edeceğim bir nokta yok.'
'Sigara kullanıyor musun?' dedim yanımda sigara içtiğine emin olduğum adama. Kaşları çatık başını salladı.
'Bırak gitsin. Hayatını tehlikeye kendi ellerinle sokuyorsun. Hiç iyi değil. Bende içerdim. Üzerindeki kokuya bakılırsa günde 1.5 paket götürüyorsundur sen.'
'Seni takibi bırakmamı mı söylüyorsun?'
Yanımdaki adam '2.' diye düzeltmede bulundu.
'Evet, bende aynısını söyledim zaten.'
'Lara hayır, tek başına kalacaksın. Halledemezsin. Takibe ormanlıktan devam etmeye çalışacağım.'
Kadın döndü ve dikkatle beni süzdü.
'Kulaklığı olup olmadığını kontrol ettiniz değil mi?'
Adamlar böyle söyleyince bana dönüp kulaklarıma bakmaya başladılar. Kulaklık ten rengindeydi ve kulağıma yapıştırılmıştı. Fark etmemelerini umdum ki umduğum gibi de oldu.
'Konuşma tarzı hoşuma gitmedi.'
'İstersen 7 farklı dilde ve hepsinin birden fazla aksanıyla konuşabilirim.'
'İstemez, şov yapma.'
O sırada kulaklığıma Tony'nin sesi doldu.
'Bu bir sesli mesaj. Tatlım, olur da başıma bir şey gelirse ve seni takip edemezsem diye sana bu mesajı hazırladım. Tek bu değil! Sana zorla 24 saatlik şarkı albümünü yaptırdığımı hatırlıyor musun? Bay Mükemmel küçük kulaklığına hepsini yükledi. Ben gelene kadar sana müzik keyfi olsun. Seni seviyorum!'
Ardından kulaklarıma dolan müzikle başımı arkada attım ve rahatlamaya çalıştım. Hayır hayır, o iyi. Takip edemeyeceğini anladı ve daha da uzaktan takip yapıyor. Eminim.
Tony'den...
'Nick şu an gelemem! Çok önemli bir iş üzerindeyim.'
'Ne işi bu?'
'Lara'yı takipteyim. Şu an bir Hydra toplantısına gidiyor.'
'Tony, Coulson öldü.'
Uçmayı bıraktım ve ağaçların arasına iniş yaptım.
'Ne?'
'Sana bahsettiğim Tanrı kılıklı herif onu öldürdü. Clint ise onun kontrolünde. Ekibi toplamalıyız.'
'Ne ekibinden bahsediyorsun? Buzdan çıkmış asker, sinirlenince Shrek olan bilim adamı, 2 ajan ve ben mi?'
'Bir de düşmanımızın kardeşi olan Thor var.'
'Mükemmel. Lara' yı alıp geliyorum.'
'Onun görevine müdahale etme. Sadece seni istedim.'
'Sen neden sürekli bizi ayırmanın peşindesin?'
'Ayırma peşindeyim çünkü iki aşık bir araya gelince aptala dönüyorsunuz. En iyisi bu.'
Benzetmesine gülümsedim ve oldukça uzaklaşmış araca baktım takip cihazını gönderdim ve Shield üssüne geri döndüm. Lara kendi başının çaresine bakabilir umarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherry 🍒 Tony Stark
FanfictionSevgilim Dedim ki; Senin aşkın Tehlikenin karşısında dikilirken hiç korku hissetmemek gibi, Onu çok istediğinden dolayı... Gerçek aşkından gelen Bir dokunuş Cennetin kötü olan bir şeyin yerini alması Ve aceleyle kül olup gitmesine izin vermek gibi E...