Now and then I think of all the times you screwed me over
But had me believing it was always something that I’d done
But I don’t wanna live that wayReading into every word you say
You said that you could let it go
And I wouldn’t catch you hung up on somebody that you used to knowYazardan...
'Sen Shield'ın en iyi ajanlarından biriydin. Nick Fury.. işte oranın en üst kişisi. Senin babanla çok yakındılar. Baban ölmeden önce Nick'e seni ajanların yanına almasını söylemiş ve acemi olarak başladığın görevlerde kısa sürede en yükseklere geldin. Sebebi Nick değildi. Baban seni eğiten kişiydi. Bu kısımları geçiyorum çünkü anlatacağım çok şey var. Bir gün Tony Stark ile ilgili bir görev verildi ama kısa sürede iptal edildi. Sen yine de o davete gittin ve..'
İçeri Sena girdiğinde yanımdaki adama ve bana bir bakış attı.
'Ne oluyor burada?'
İkiside susmuş dururken Sena ani bir hareketle seninle tuvaletlerden birine girdi. Kapıyı kilitleyip kilitini kırarak kapının üzerinden atlayıp tuvaletten çıktı.
Dışarıda dövüştüklerini net bir şekilde anlarken klozetin üzerine çıktı ve diğer taraftaki tuvalete geçti. Kapıyı açmaya çalıştı ama başaramadı.
'Kapıyı tutarak bile beni dövüyor be!'
'Kapıyı tuttuğu için ondan uzaklaşırsan seni artık dövemez değil mi?'
'Senin ordan çıkıp o göreve gitmen lazım. Anladın mı?'
Tony Stark'a gitmesini istiyordu. Bu imkansızdı.
'Sen delirdin mi? Başaramam.'
'Neyi başaramazsın? Sen en iyi ajanlardan birisin be.'
'Ben yokmuşum gibi plan yapmayı kesin.' dedi Sena. Kapının kolunun kırıldığını duyarken açmasıyla adını bilmediği adamın Sena diye bildiği kadını boğazına yapıştığını gördü.
'Kaç hadi!'
Geriye doğru bir iki adım attıktan sonra koşarak ordan uzaklaştı. Kısa sürede sakinleşti ve derin bir nefes alıp vererek yürümeye devam etti. Şimdi plan yapma aşamasındaydık.
İzleniyor olduğunu hissediyordu. Etrafında bir dron ve benzeri bir şey yoktu. Sonra kameralardan biriyle göz göze geldi. Ona dönerken yakalamıştı. İzlenme sorununu kamerasız bir yere gittiğinde halletmiş olacaktı. Gittiği yerde kılık değiştirip para bularak havaalanına gitmeliydi.
Dinlenme işini nasıl çözecekti? Üzerinde dinleme cihazı yoktu çünkü AVM'den içeri rahatça girdi. Aklına telefonu gelirken iki sorunu birden halletmesi için önüne bir telefoncu yerleştirilmişti sanki. Hızla içeri girdi ve oldukça iyi bir paraya telefonunu sattı. Ardından bankaya girdi ve parasının büyük bir kısmını dolar olarak aldı.
Sokaktan birinin telefonunu ödünç alarak havaalanlarına ve uçak biletlerine baktı. Bir sürü siteden bir sürü şeye bakarken nerde neyle gideceğini bulsa bile bakmaya devam etti. Sonra da teşekkür ederek telefonu geri verdi. Sıra kılık değiştirmeye gelmişti.
Sokakta ilerlerken bir giysi mağazasının önünde durdu. Adam sırtı ona dönük sigara içiyordu. Hızla önündeki iki mankenin peruklarını aldı ve hızlı adımlarla ordan uzaklaştı. Birinin çantasına asılı olan hırkayı gördüğünde onunla aynı hıza geldi ve alıp ara sokağa girdi. Girdiği yerde çakma pantolonlar satan birini bulduğunda gülümsedi. Şans bugün yüzüne gülüyordu. Ordan siyah tayt aldı ve sadece girişinde kamera gözüken kostüm mağazasına ilerledi. Her kameraya bakacak değillerdi ya? Yüzünü aratırlardı. O da bir delilik yapıp geri geri adımlayarak içeri girdi. Kabinde üzerini değişip oradan daha iyi bir peruk alarak taksi çevirip bindi. Taksinin kamerasına gözükmemeyi umarak kenarında otururken adama gideceği yeri söyleyip arkasına yaslandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherry 🍒 Tony Stark
FanficSevgilim Dedim ki; Senin aşkın Tehlikenin karşısında dikilirken hiç korku hissetmemek gibi, Onu çok istediğinden dolayı... Gerçek aşkından gelen Bir dokunuş Cennetin kötü olan bir şeyin yerini alması Ve aceleyle kül olup gitmesine izin vermek gibi E...