Come, let's watch the rain as it's falling down
Sunlight on your skin when I'm not around
Shit don't feel the same when you're out of townYazardan...
Arabadan elbisesine dikkat ederek indi ve etrafına bir bakış atarak küçük kol çantasından sigarasını çıkarttı. Otoparkta nadiren kullandığı o zehiri içerken streslendiğini fark etti ama sebebini çözemedi. İşi bittiğinde yavaş afımlarla davete çıktı.
Çok büyük olan giriş oldukça şık dekore edilmişti. Altın sarısı beyaz ve siyah renleri hakimdi. Köşelerde odaya renk katan petunyalar ile her şey tamamlanmıştı.
Lara masasına geçti ve yapılan konuşmayı sessizce yerinden izledi. Garson ona bir içki bıraktığında teşekkür ederek içkisini kavradı. O sırada onunla göz göze geldi.
Bir kaç masa ilerisinde Happy ve Pepper ile sıkıcı konuşmayı dinlemeyerek etrafa bakan Tony onu gördüğünde kalbinde bir hızlanma olmuştu. Güzel kadını baştan aşağı süzdü ve yalnız olduğundan emin olmak istedi. O sırada ikisinin bakışları birbirini buldu.
Lara Tony'i böyle beklemiyordu. Tamam, fotoğraflarında da iyiydi ama kesinlikle canlı halinin bu kadar etkileyici olacağını tahmin edemedi.
İkisi bir kaç dakikalık bakışmanın ardından Lara hafif tebessüm ederek minik gamzelerini ortaya çıkardı. Sonra da önünde konuşma yapan adamı dinliyormuş gibi yapmaya devam etti.
'Pepper ben... buralardayım.'
'Nereye?'
Pepper'a bıkkınca döndü ve fısıldayarak konuştu.
'Bir kaç masa çaprazımızda duran kadının yanındayım anneciğim.'
Pepper Lara'ya bir süre baktı ve başıyla onayladı.
'Konuşma bittiğinde yanıma gel. Bay Orlendo'yu tebrik edip eve gideceğiz.'
'Bu sıkıcı konuşmasından ötürü Bay Oreo'ya kocaman alkış diye bağırsam ne yapabilirsin ki Pep?'
'Eve gittiğimizde bütün zırhlarını kendi ellerimle parçalarım. Yaparım bilirsin.'
Tony gülümsedi ve içkisini alarak yavaş adımlarla Lara'nın yanına gitti.
'İyi akşamlar, gelebilir miyim?'
'Tabii, buyrun?'
'Sadece şu sıkıcı konuşmadan daha iyi şeyler duymanız gerektiğini düşündüm.'
'Çok iyi düşünmüşsünüz. İcat ettiği şeyi biraz daha överse dahneye çıkıp kırmaktan çekinmeyeceğim.'
Tony güldü ve 'Sizi tutamam.' dedi. Lara'da gülümsedi. Konuşma boyunca tatlı tatlı sohbet ederken ikisi de sahnedeki egoistin susmamasını diledi.
'Cümlemin sonuna babamın bir sözüyle bitirmek istiyorum.'
İkiside sahnedeki adama bakıp birbirlerine döndüler.
'Bu gece müsait miydin? İkimiz bir yerlere gidebiliriz. Saat erken.'
'Çok isterdim ama arkadaşlarına sorun olmaz mı?'
'Hayır, olmaz. Habersiz bir şeyler yapmama alışıklar.'
'Ama ben değilim. Rica etsem gidip geceni benimle geçireceğini söyler misin?'
Tany gülümsedi ve başıyla onayladı. Pepper ve Happy'le konuşan Tony'i izlerken telefonunun çalmasıyla çantasından çıkarıp baktı. Nick arıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherry 🍒 Tony Stark
FanficSevgilim Dedim ki; Senin aşkın Tehlikenin karşısında dikilirken hiç korku hissetmemek gibi, Onu çok istediğinden dolayı... Gerçek aşkından gelen Bir dokunuş Cennetin kötü olan bir şeyin yerini alması Ve aceleyle kül olup gitmesine izin vermek gibi E...