Vanessa'dan...
Televizyonda açıp uyuyakaldığım filmin hareketli sahnelerinin beni uyandırmasıyla kumandaya uzanıp kapattım. Başım ağrıyordu ve çok üşüyordum. Üzerimdeki battaniyeden anladığım kadarıyla ateşlendiğim için böyle hissediyor olmalıydım. Elimi kaldırıp ateşime baktım. Evet, kesinlikle havale geçirmeye yakındım.
Telefonuma uzanıp mesajları kontrol ettim. Tony geç kalacağını mesaj atıp gelirken ne istediğimi sormuştu.
"Ben ve bebeğimiz kesinlikle bir şey aşermiyoruz. Sadece uslu uslu babacığımızı bekleyeceğiz :)"
Mesajı gönderdikten sonra karnımı tuttum. 7 aylık olmuştu artık ve kocaman karnımın 2 ay daha büyüyeceğini bilmek korkunçtu. Şimdiden hareketlerim kısıtlanmıştı. Doğumdan sonrasını düşünmek bile istemiyorum.
"Başım çok ağrıyor, umarım sen hissetmiyorsundur ufaklık."
Kanepede oturur pozisyona geldim. Duş alıp ateşimi düşürmem lazımdı ama başım çok ağrıyordu. Merdivenleri çıkıp odama gidecek kadar güçlü hissetmiyordum. Sanırım Tony'i beklemeliyim, hem de bu sıcak battaniyenin altında.
Tekrar yatıp üzerimi örttüm ve ne ara uykuya daldığımı bilmiyorum ama kapı zilinin sesiyle uyandım.
"Anahtar varken neden zile basıyorsun? İlgi manyağı salak, hamile bir kadınım ben, kapıda seni sevinçle karşılayamam." diye homurdandım.
O sırada anahtarla kapı açıldı ve giren kişi geldiği gibi ateşimi kontrol etti. Kaşlarımı çatıp gözlerimi açtığımda hiç beklemediğim biri karşımdaydı. Tony Stark.
"Stark?"
Sırıttı ve elini uzatıp kalkmama yardım etti.
"İtiraf et, sevgilinle beni ayırt etmek için 'Stark' ve 'Stark olmayan' diye kodluyorsun."
"Ne işin var senin burda?"
"Ateşin 40 derece olmadan seni hastaneye götüreyim diye düşündüm."
"Sen beni mi izliyorsun hala!" dedim sinirle.
18 ay önce Avengers üssünde...
"Tony anlamıyor musun? Artık yoruldum. Senin işlerini bitirip benim yanıma gelmen ve 2 saat bile duramadan tekrar gitmen..."
"Bana ihtiyaçları var, elimden başka bir şey gelmiyor."
"Biliyorum, biliyorum Tony. Onları bırakamazsın. O yüzden beni bırak."
"Ne?"
"Ben ayrılmak istiyorum."
"Vanessa hayır, bunu yapamam."
"Senin yapamayacağını biliyorum zaten. O yüzden ben yapıyorum."
"Bak, senden biraz daha zaman istiyorum."
"Malesef, biraz zaman vermek gibi bir hata yapamam. Çünkü sen bile bilmiyorsun bu işleri ne zaman bitireceğini Tony."
"Haklısın, ama seni seviyorum."
"Beni seviyorsan bir aile kurmamız için hemen şimdi bütün işini bırak."
Tony bir şey diyemeden dolu gözleriyle bana baktı. Burukça gülümsedim ve "Bende öyle düşünmüştüm." diyerek valizimi aldım ve üssü terk ettim.
8 ay sonra...
Son eşyayı da yerleştirdikten sonra gülümseyerek eve bir bakış attım.
"Anthony, tabakları üst rafa koyarsak işimiz bitecek tatlım."
Oturma odasından yanıma gelip başıma bir öpücük kondurdu. Ardından tabakları alıp rafa kaldırdı ve kapağını kapatıp benim yaptığım gibi eve bir bakış atıp gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cherry 🍒 Tony Stark
FanfictionSevgilim Dedim ki; Senin aşkın Tehlikenin karşısında dikilirken hiç korku hissetmemek gibi, Onu çok istediğinden dolayı... Gerçek aşkından gelen Bir dokunuş Cennetin kötü olan bir şeyin yerini alması Ve aceleyle kül olup gitmesine izin vermek gibi E...