Can, gunlerdir uyumuyordu. O videoyu izledigi aksamdan beri bu haldeydi. Bir seyler yapmak istiyordu ama elinden gelen bir sey de yoktu. Her seyi anlamisti. Taslari yerine oturtmustu ve bu O'na cok buyuk bir aci veriyordu. Riza'nin kendisini nasil Oktay'in elinden alabildigini anlamisti Can. Bekir'in kendisi icin nelere katlandigini anlamisti. O'na borcluydu. O gun yurda gitmeye karar verdi. Artik kimin ne dedigini cok umursamiyordu. Yurttaki cocuklara aldiris etmiyordu. Yurda gidip Onur'u buldu:
-Merhaba Onur.
-Ne oldu?
-Bekir'i soracaktim.
-Gitti Bekir.
-Nereye?
-Ailesi aldi goturdu.
-Nerede oturuyorlar?
-Ne yapacaksin? Kurtaracak misin O'nu oradan?
-Her sey yanlis anlasildi Onur.
-Sen nereden biliyorsun?
-Onur, Bekir'in nereye gittigini soyle, uzatma. Bekir bir escinsel degil bir kere.
-Kendisi oyle demedi ama.
Can yutkundu:
-Ne?
-Evet, o da senin gibiymis. Ama o adamla isteyerek birlikte olmamis.
Can cok saskindi. Belki de bu yuzden Can'i cok sahiplenmisti Bekir, belki de kendisine asik olmustu. Bilemezdi. Ama Oktay acikca Bekir'e tecavuz etmisti. Durum belliydi. Riza iti de bunu kullanmisti.
-Nerede Bekir?
-Kendisini arayip sor. Ne bileyim ben. Ailesi Balikesir'de oturuyor. Ama ayrintili bilmiyorum.
-Acmiyor ki telefonu.
-Bilemem artik. Hadi benim islerim var. Kendine iyi bak.
-Sen de.
Can, Bekir'e ulasmaliydi. Yoksa icini kemiren kurt Can'i öldürecekti. Onur gitmeden once arkasini dondu:
-Ha, biri var. O gece Bekir'in yanina geldi. Baya sinirliydi. Bekir'i taniyan biri. Adi Erdem.
-Kim ki o?
-Erdem gittikten sonra sordum Bekir'e. Merkezde bir hediye dukkaninda calisiyormus. Bekir arada anlatiyordu. Kucuk, sevimli bir yermis.
-Sagol Onur.
-Rica.
Erdem denen cocuk Bekir'in sevgilisiydi herhalde. Bak sen su Bekir'e diye dusundu Can. Dogru merkeze gitti. Hediyelik dukkanlara bakti. Onur'un tarif ettigi sekilde olanlara bakti teker teker. Erdem diye birini sordu ve olumsuz yanitlar aldi. Sonunda bulabilmisti ama. Orta yasli, kirli sakalli hafif yakisikli adam, Erdem'i yukaridan cagirdi:
-Erdem, seni gormek isteyen biri var!
-Kim?
-Can adi, onemliymis.
Erdem asagi indi:
-Merhaba.
-Merhaba, ben Bekir hakkinda konusmak icin gelmistim.
Erdem biraz dusundu. Sonra Can'i yukari davet etti. Odasi kucuk ve sevimliydi. Lafa basladi Erdem:
-Ne o, sen de O'nun diger sevgililerinden falan misin?
-Gorunuse gore birileri cok kizgin ha?
-...
-Neyse, lafi uzatmayacagim. Sanirim aranizda bir iliski varmis ve bitmis. Tek sebebi o video ise Bekir'e cok buyuk bir haksizlik ettin, ilk olarak bunu bil canim.
-Buraya seni O mu gonderdi?
-Hayir, ulasamiyorum O'na. Ailesi ile Balikesir'e gitmisler.
Erdem yorganini sıktı:
-Ne anlatacaksan anlat hadi.
-Peki. Videodaki adamin normalde Bekir ile bir alakasi yok. O pislik beni kacirmisti. Kendisi bir psikopat.
-Ee..
-Benim birlikte oldugum baska bir adam var. Onunlayken Oktay geldi. Sonra kacirdi beni. Sonra ben Bekir'e telefonda kacirildigimdan bahsettim. O da buyuk ihtimal arastirip benim birlikte oldugum adam Riza ile gorusmus. Riza da beni cikartmak icin Bekir ile Oktay'in videosunu cekip santaj yapmis. Sonra ben kurtuldum. Sonra da Riza kacti yurtdisina. Oraya kacinca da videoyu yayinlamis. Sanirim intikam almak istiyordu. Oktay, kendisine karsi da psikopatca davraniyordu da.
Erdem saskinlikla dinliyordu:
-Kolasina bir sey katmislar. O yuzden..
-Hmm, videoda Bekir'in o hali de anlasildi. Zaten Bekir'in cok da istekli oldugu belli degildi ki Erdem. Sadece duruyordu oyle. Uyuyor gibiydi. Aleti de kalksin bir zahmet. Escinsel adam en nihayetinde.
Erdem elini yuzunu goturdu. Oteki eliyle de yatagi yumrukluyordu:
-Dinlemedim O'nu...
-Tamam uzulm...
-Dinlemedim hic, o halde bir de ben vurdum O'na.
Erdem ayaga kalkti. Basi ellerinin arasindaydi. Sonra kafasini duvara vurmaya basladi. Can yanina gitti hemen:
-Dur tamam. Oldu bitti bosver. Affettir kendini simdi. Ben de borcluyum O'na. Ben de cok kotu hissediyorum.
-Biraktim O'nu. Yusuztu. Boyle mi sevmeli insan? Hic denemedim anlamayi. Allah beni kahretsin.
-Nerede oturuyor biliyor musun?
-Balikesir'de. Bir ilcesiydi. Edremit sanirim. Edremit evet. Oradalar.
-Babasi ne is yapiyormus?
-Memur. Vergi dairesinde. Annesi ev hanimi. Can, hadi gidelim.
Can da bu cevabi bekliyordu.Birkac saate hazirlanip hemen yola koyuldular. Erdem de Can da beklemek istemiyordu. Kaz daglarin arasindan gecerlerken surekli yagmur yagiyordu. Ta ki gri bulutlarin arasindan gunes cikasiya kadar. Can buralari cok begenmisti. Huzurlu yerlerdi. Edremit de guzel bir ilceymis. Denizi gormek istiyordu. Kiyi seridinden bir ilceye gitmeleri iyi olmustu.
Erdem surekli dusunuyordu. Bekir'i nasil affettirecegini planliyordu. Sevdigine nasil sarilacagini, O'nu nasil opecegini dusunuyordu. Yolculuk yastigi kafasinin arkasinda degil kollarindaydi. Bekir'di o. Erdem onunla avunuyordu. Ruzgar gulleriyle suslenmis tepelerin ardindan nihayet yaklasmislardi. Erdem gittikce daha da sabirsizlaniyordu. Oraya vardiklarinda ilk is olarak ne yapacaklardi? Bekir'in babasinin yanina gitme fikri vardi birtek Erdem'in kafasinda.
Sonunda geldiler. Otogarda indiler ve direk vergi dairesine yol aldilar. Erdem Bekir'in babasinin ismini biliyordu. Guvenlige sordular. O da iletti.
Adam onundeki evraklarla ugrasiyordu. Kafasi bunalmis gibi bir hali vardi:
-Bana mi bakmistiniz?
Can atladi:
-Merhaba efendim. Biz Bekir'in arkadaslariyiz da. Universiteden. O'nu gormeye geldik.
Adam Erdem ve Can'i suzdu:
-Siz de Bekir gibi misiniz?
-Ben oyleyim. Ama O degil. O'na yapilanlar haksizlik.
-O da oyle. Inkar etmedi. Bakin cocuklar. Bekir hasta. Belli ki sen de ayni hastaliktan muzdaripsin. Cocuklugunda cok zorlamadik. O da boyle bu tarafa kaydi. Biraz torpulemeyle duzelecektir. O videonun da gercek olmadigini anladik zaten.
-Efendim, ne olur O'nu gormemize izin verin.
-Olmaz. Iyilesme surecinde sizi goremez.
Erdem atildi:
-Efendim ben oyle degilim. Biz, beraber takilirdik. Iyi gelirim hem O'na. Ben de videoyu gorunce sasirdim baya. Bilmiyordum yani. Ama severim Bekir'i. Iyilesmesi icin de her seyi yaparim.Erdem'in tek derdi bu cahil adamin gozune girip Bekir'ini gormekti. Bu yuzden sevdigine hasta muamelesi bile yapti. Ama adami tavladi. Adam Bekir'i aradi. Bekir, oraya geliyordu.
Vergi dairesinin bahcesinde bekliyorlardi. Karsidan gelen gucsuzluk, bikkinlik ve mutsuzluktu. Karsidan gelen umutsuzluktu. Karsidan gelen ölümdü. Karsidan gelen Bekir'di. Erdem'in kalbi o kadar hizli atiyordu ki patlayacak gibiydi. Hemen kalkti ve Bekir'ine sarildi. Bekir ise karsilik vermedi. Erdem mutluydu:
-Canim, ben geldim. Senin icin. Bak buradayim. Cok ozur dilerim birtanem. Anlayamadim seni. Cok pismanim. Bak, Can da burada. O da cok uzgun.
Bekir Can'a bakti. Tek yaptigi bakmakti. Oylece bakiyordu. Erdem bir seyler yapmaliydi:
-Bir sey demeyecek misin? Haklisin kizmakla. Pismanim ama Bekir. Affet beni ne olur.
-Git.
.
.
.
Erdem donakaldi:
-Ne?
-Git. Istemiyorum artik seni. Can, sen de. Defolun hayatimdan. Bu yaptigimiz delilikti. Hastayiz biz. Hem gunah da. Cehennemde yanmak istemiyorum.
Erdem soktaydi:
-Canim..
-Canim deme bana. Defolun diyorum. Iyilesecegim ben. Engel olmayin bana. Evlenip baba olacagim. Gidin simdi. Defolun!!Erdem kararliydi:
-Bekir, biz birbirimizi sevdik. Baglandik birbirimize. Seviyorsun hala beni. Hani beni bekliyordun yillardir, Bekir... Kendini kandirma. Sen busun. Degisemezsin. Degisme Bekir.
-Kes sesini. Hataydi. Oldu bitti. Gidin simdi. Ne olur,gidin.Can boyle bir tepki beklemiyordu. Yapabilecegi bir sey yoktu. Erdem'in de yoktu. Gittiler.
Bekir, iyilesmeye calisiyordu. Zeytin topluyordu iscilerle. Kadinlardan hoslanmaya calisiyordu. Babasi ne derse onu yapiyordu.
Erdem, yikikti. Dayanamiyordu. Selim de O'na cok uzuluyordu. Satislari da iyi gitmiyordu ve Selim'in arkadasi onlara bir gemide is ayarlamisti. Hem degisiklik de olurdu. Gemide celismaya basladilar.
Can ise eski hayatina devam etti. Gay hayatina...