Bekir, kahvesini icerken adama muzip bakislar atiyordu. Adam mutfakta kahvalti hazirliyordu ve Bekir'in O'na yardim etmesini istememisti. Cok ince biriydi. Dun aksamdan beri beraberlerdi ve Bekir'i memnun etmek icin elinden geleni yapiyordu.
Cok tatli bir surati vardi. Hafif kivircik, kumral saclari; yemyesil gozleri vardi. Boyu Bekir'den biraz uzundu. Vucudu bembeyazdi, pamuk gibi, yumusak. Degisik biri gibi duruyordu. Bekir aglayali beri Bekir'e surekli destek oldu. Sabaha kadar beraber sarilip yattilar. Bekir'i gondermedi. Sonra erkenden kalkip kahvalti hazirlamaya basladi. Bekir yardim etmek istemisti. Ama tek yapabildigi adami izlemekti. Adam domatesleri dograrken Sezen Aksu'nun "Seni Yerler" sarkisini soyluyordu. Bekir gulme krizine girebilirdi. O tonlamalari ayni Sezen gibi yapiyordu adam. Ufak ufak adimlarla da dans ediyordu.
Bekir dayanamadi ve bu tatliliga son vermek icin elindeki bardagi birakip adama yoneldi. Adam Bekir'i gordu:
-Yardim istemedigimi soylemistim tatlim.
-Yardim edicem demedim ki.
Adan domatesleri dograrken adamin pantolonunu azicik asagi siyirip poposunun sagini bir guzel isirdi. Adam ciglik atti:
-Ne yapiyorsun be!!
-Ya napiim, cok tatlisin, yiyesin geldi seni.
Adam kahkaha atti:
-Hayvan herif acidi lan.
Beki isirdigi yeri bir guzel optukten sonra adami da yanagindan optu ve ozur diledi. Ardindan odaya gitti.
Oda daginikti. Bekir, yataga oturdu ve dusunmeye basladi. Ne yapiyordu? Birdenbire hayatini degistirmisti yine. Artik zorlamayacakti. Artik rahat biri olacakti. Artik Erdem'ine gidebilir miydi? Bilemiyordu. Aklinda hep bu soru vardi. Guya birtek Erdem ile yatacakti hayati boyunca. Erdem'den sonra bir kez tecavüze ugrayip bir kez de gonullu olarak bir kivircikla yatti. Yani hayallerindeki masumiyet yok olmustu. Ama olsundu, Erdem'ini, O'nun o ela gozlerini, capraz gulumsemesini, alnina dusen saclarini o kadar ozlemisti ki. Icinde surekli bi agirlik vardi. Sanki biri gelmis kalbine oturmus gibi hissediyordu. Ofladi.
Sonra adam geldi. Yataga cikti:
-Kahvalti hazir ekselanslari.
Bekir'i kulaginin arkasindan optu. Sonra Bekir de O'nu optu:
-Ellerini yikayayim geliyorum.Guzel bir kahvalti sofrasiydi. Yazlik sebzeler dogranip zeytinyagiyla suslenmis, iki cesit peynir ayni tabaga konmus, bal ve recel cesitleri var, ortada da mis gibi kokan bir sucuklu yumurta tavasi. Bekir yutkundu. Hemen oturup yemeye basladilar. Yemek bittikten sonra cay icmeye devam ettiler. Bekir, adamin isinin olup olmadigini merak etti:
-İsin varsa tutmayayim.
-Bugunluk gec gidebilirim. Sorun olmaz.
-Tesekkurler.
-Rica, ee anlat bakalim genc. Dun neden agladin koynumda. Kim uzdu seni bu kadar. Anlatmak istersen tabii...
-Yo sorun degil. Ailemle kaliyordum da. Escinsel oldugumu biliyorlar. Beni degistirmeye calisiyorlardi. Ben de dayanamadim ciktim evden. Bir de sevdigim biri var. O'nun yanina gitmek istiyorum. Cok ozledim. Ama O'nu sert bir dille reddetmistim. Oyle iste. Kafam cok karisik.
-Anladim. Sevgili degilsiniz suan yani.
-Yok, bir yildir haber alamiyorum.
-Hmm baya bir seviyor olmalisin. Nerede bu sevgili.
-Normalde Bursa'da üniversitede okuyorum ben. O da orada hediyelik dukkan magazasinda calisiyordu. Bursa'ya gitmeyi dusunuyorum iste. Ama metelik de yok. Babamdan para alamam artik herhalde. Git dedi sadece. Gittim ben de. Calismam lazim sanirim. Isim var gerci, zeytin topluyorum. Off dogru ya. O'na da gitmedim bugun. Patron cildirir simdi. Gebersin. Orada calismayacagim artik. Bugun yevmiyemi alirim, ayrilirim. Oyle, Bursa'da calismayi dusunuyorum.
-Anladim. Isin zormus tatlim. Ama olsun, ailen biliyor artik. Kaybedecek bir seyin yok. Gizlenerek yasamak zorunda degilsin. You re free mannnn!!!
-Fucking yes!!, ahahahaha.d..dBir saate yakin konustular. Sonra Bekir gitme karari aldi. Yevmiyesini alacakti. Adam Bekir'i gecirdi:
-Aksam yine gel istersen. Malum evsizsin bu ara. Bana gelebilirsin istedigin zaman.
-Yabancilara ne cabuk guveniyorsun sen oyle.
-Guven verdin tatlim. Unutma senden daha tecrubeliyim.
Adam goz kirpti. Bekir de guldu. Adami yanagindan optu ve oradan ayrildi.
Hava serin esiyordu ama yine de iyiydi. Hirkasinin fermuarini kapatti. Zeytinlige dogru yol aldi. Geldiginde herkes haril haril calisiyordu. Bekir'i ilk patronu gordu:
-Neredesin lan?
-Ozur dilerim efendim.
Diger isciler Bekir'i taklit ediyorlardi sacma salak hareketlerle. Kibar bir sekilde ozur dilemek Onlar'a gore cok sacmaydi tabi.
-Gel bakalim iceri konusalim seninle.
Bekir sasirdi. Bu kadar kolay mi olacakti? Iceri girdiler. Adam oturdu:
-Genc, baban aradi dun. Buyuk ihtimal isten cikacagini soyledi. Dogru mu?
-Dogru demis efendim.
-Iyi bakalim.
Cekmeceden bir zarf cikardi:
-Bir aylik yevmiyen, arti babanin verdigi bir miktar para.
Bekir sasirdi. Babasi O'na para birakmisti. Bekir aglamamak icin kendini zor tuttu. Zarfi aldi. Patrona tesekkur edip sarildi. Sanki askerden ayriliyormus gibi hissetti. Icini bir huzun kapladi. Bir yer ne kadar kötü, sıkıcı olursa olsun oraya alistiginiz zaman ayrilmak hep uzer. Bekir ucsuz bucaksiz zeytinlige bakti. Bir agaca yaslanarak calisanlara:
-Ben gidiyorum, hakkinizi helal edin.
-Helal olsun ibne, dikkat et kendine.
Hepsi kahkaha atti. Isin garibi Bekir de guldu. Bundan hic rahatsiz olmadi. Baskalarinin O'nunla dalga gecmesine gulup geciyordu artik. Cunku yanlis bir sey yapmiyordu Bekir. Insanlar yanlisti. Onlar'a da tavir almak istememisti. Cehaletlerine vermisti. Morali de yerindeydi. Oradan ayrildi ve merkeze geldi. Ne yapmasi gerektigini bilmiyordu. Bir dukkanin camindan kendine bakti. Saci sakali birbirine karismisti. Bu halinden bikti.
Ilk olarak hemen bir hamama gitti. Bir guzel keselendi, yikandi. Sanki gozenekleri acilmis gibi hissediyordu. Acayip rahatladi. Oradan ciktiktan sonra tanimadigi bir berbere girdi:
-Saclar üç numara, sakallar sinek kaydi olsun abi.
Berber gulumsedi. Isi zor degildi. Berberin isi bittiginde Bekir uzun uzun kendine bakti. Yanagina dokundu. Uzun suredir ilk defa bu kadar huzurlu ve temiz hissediyordu. Berberden ciktiginda serin esen ruzgar sac diplerini ve yanaklarini oksuyordu. Bekir, asiri derecede rahatlamisti. Sonra da aksam olasiya kadar kendine giyecek bir seyler aldi ve "adam"in evine gitti. Zili caldi. Adam kapiyi actiginda gozleri de faltasi gibi acilmisti:
-Sakin bana dun tanistigim cocuk oldugunu soyleme.
-Tam uzerine bastin tatlim.
Bekir adama go kirpip iceri girdi. Adam hala soktaydi:
-Dostum, askere gidecek delikanlilar gibi olmuşsun. Şuan libidomu tavan yaptirdin. Asiri seksisin lan.
Bekir kahkaha atti. Adama bakti. Sonra yanina gidip adamin aletini sıkmaya basladi:
-Bu askere dus aldirmak ister misin tatlim?
-Emredersiniz komutanim!
Adam Bekir'i hemencecik de komutan yapmisti. Bekir gulumsedi. Beraber seviserek yikandilar. Adam, Bekir'in icine girmesini istiyordu. Ama Bekir anal seks sevmiyordu. O yuzden kabul etmedi. Sadece sevistiler.
Aksam oldugunda beraber internetten Bekir'e bilet aldilar. Bekir yarin sabah erkenden Bursa'ya gidecekti. Beraber uyudular.
Sabah oldugunda Bekir'in kahvaltisi yine hazirdi. Beraber kahvalti yaptilar ve Bekir otogar'a gitmek icin hazirlandi. Sonra ufak valiziyle kapiya yoneldi:
-Adin ne?
-Mehmet.
-Memnun oldum Bekir ben de.
Gulduler. Isimlerini ilk defa ogrenmislerdi. Mehmet'i dudagindan uzunca optu Bekir. Adamin suratinda mahcup bir gulumseme vardi:
-Seni ozleyecegim genc adam.
-Ben de, her sey icin tesekkur ederim. Sen olmasan bu kadar rahat toparlanamazdim.
-Ne demek, iyi birisin sen. Anliyorum bunu. Bursa'da hemen is bulup sevdigin adamla barisirsin umarim. Ama buraya geldiginde bana ugramazsan kirilirim ona gore.
Bekir guldu:
-Peki, ugrarim.
Uzun uzun sarildilar. Sonra Bekir ayrildi. Otogarda otobusu cok beklemedi. Geldigi gibi de icine girdi hemen. Vedalasan aileleri gormek midesini bulandirdi. Kendi annesi, babasi ne yapiyordu simdi? Bilmiyordu. Ama en azindan Bursa'ya dondugunu haber vermek icin bir mesaj atti. Ve yola koyuldu. Dort bucuk saat suren yolculukta kulakliklari kulagindan hic cikmamisti. Otobusun interneti herzamanki gibi calismiyordu. Tv de cekmeyince mecbur muzik dinlemek zorunda kaliyordu insan.
Bursa otogara vardi ve hemen 38'e dogru yoneldi. 38 carsiya gidiyordu. Erdem'in yanina. Baya dolustu millet. Heryerde bavullar, valizler vardi. Bekir en arkada oturacak bir yer buldu ve carsiya gitmeyi bekledi. Ici icini yiyordu. Ayaklarini salliyordu durmadan. Ellerini birbirine surtuyordu. Erdem'i ne yapiyordu acaba? O'nu kabul edecek miydi? Acaba kendisine baska birisini bulmus muydu? Bir kiz? Bekir cok korkuyordu. Carsiya kadar gozleri kapali bir sekilde gitti. Carsiya geldiginde rahatladi biraz. Derin derin nefes alarak dukkana dogru ilerlemeye basladi. Dukkan'in yaninda bir cig kofteci acildigini gordu. Bir yil gecmisti tabi. Dogaldi. Cig kofteceninin onune geldiginde saginda ve solunda hediyelik esya dukkanini goremedi Bekir. Sonradan dank etti. Cigkofteci, hediyelik esya dukkaninin yerine kurulmus. Bekir hemen iceri daldi:
-Pardon, burada bir hediyelik esya dukkani vardi. Nereye tasindilar acaba?
Adam Bekir'i suzdu. Sonra guldu:
-Onlar gittiler.
Birinci şok Bekir'in gozlerini yerinden firlatmaya yetecek siddetteydi.
-Dukkani kapattilar.
Ikinci şok Bekir'i onundeki tezgaha dayandiracak siddetteydi.
-Bir gemide calisiyorlar simdi. Uluslararasi.
Üçüncü şok Bekir'in gozyaslarini tasiracak siddetteydi.Cigkoftelerini yiyen bir ciftin yanina farketmeden oturan Bekir, hickira hickira agliyordu.