Sevgili gunluk,
Merhaba ben Bekir. Tanistigima memnun oldum. Sana bir isim koyacaktim ama bu konuda cok kotu oldugum icin sana sadece gunluk diyecegim. Daha once hic bir gunlukle konusmamistim. Sacmalayabilirim. Idare et artik. Sana gunluk diyorum ama seni aslinda tam olarak bir gunluk olarak kullanmayi dusunmuyorum. Arkadasim olmani istiyorum. Icimi dokebilecegim bir arkadas. Evet, cok yalniz kaldim haftalarca. Enes diye biriyle gorusmustum birkac kere. O da olaydan sonra aramadi hic. Ben de rahatsiz etmek istemedim. Konusmuyoruz yani. Çig kofteci-okul arasi gidip geliyorum. Baskalariyla da bulusmak gelmiyor hic icimden. Tanimadigim insanlarla yatip kalkmak yipratti beni sanirim. İnternetten buldugum birilerine isinmaya calismak cok yoruyor beni. Ekstrem seyler de yasadim malum. Nadasa biraktim sanirim kendimi. Annem her gun ariyor. Ihmal etmiyor beni hic. Onunla konusmak iyi geliyor gercekten. Her gecen gun beni daha cok anliyor. Canim benim. Beni dunyada gercek manada en cok seven kisi O. Birtanem.
Babama da anlatmaya calisiyormus ama babam pek orali degilmis. E olmasin naapalim. Beni bagrina basip "benim biricik ibne oglusum" demesini de bekleyemem herhalde.
Durum boyle kisaca. Bir degisiklik yok yani. Aslinda, Enes'i ozluyor gibiyim. Ama beni hic aramadi. Sanirim konusmak istemiyor. Ya da benim aramami da bekliyor olabilir. Gerci bu tip seyleri dusunecek psikolojide oldugunu da sanmiyorum ama. Suan yanimda olsa iyi olurdu herhalde.
Yalnizlik cekiyorum demistim. Evet, bu yuzden suan yaziyorm zaten. Anneme her seyi anlatamiyorum malum. Ona anlatamadiklarimi da sana anlatip, anlatip da icimden atmam gereken seyleri icimden atiyorum. Ne guzel cumleler kuruyorum dimi ben? :)) Neyse, simdi uyumam lazim. Yarin dukkani erkenden temizlemem gerek. Hadi iyi geceleeerr...Sabah uyandiginda saat 6.44'tü. Bikkin bir vaziyette kalkip yuzunu yikadi. Tamamiyle ayildiginda disari cikti. Karsidaki firindan iki pogaca aldi. Kendi dukkaninin dolabindan da bir meyve suyu alip parasini kasaya atti ve kahvaltisini yapmaya basladi. Bitirdiginde gunes yavas yavas doguyordu. Dukkani temizlemeye basladi. Kasanin calindigi gunden beri ustasina yaranmak icin isini en iyi sekilde yapmaya calisiyordu. Ustasi da bu durumun farkindaydi ve memnundu da.
Hayatinda her sey yolundaydi. Bir problemi yoktu. Bu durum ona surekli garip geliyordu ama sukretmeyi de hic ihmal etmiyordu. Sadece kendini biraz izole olmus hissediyordu. İcice yasadigi insanlardan aslinda biraz kopmus gibiydi. Baskalariyla konusurken aslinda orada degilmis ya da metroda sikisik tepisik yolculuk yaparken dag evinde oturuyormus gibiydi. Kimseyle ilgilenmiyordu. Bu, gundelik hayatta onu rahatsiz etmiyordu ama gece yatagina yattiginda cileli zamanlar basliyordu. Bir insan problemi olmamasina ragmen neden bu kadar huzursuz olabilirdi? İzole hayatini bitirip birileriyle vakit mi gecirmeliydi? Bir cevresi de yoktu. Okulda kimseyle muhatap olmamisti su zamana kadar. 4. sinifta da kimse onunla arkadaslik kuracak degildi. Disaridan antipatik biri gibi goruldugunu dusunuyordu. Kimseyi begenmeyen, kibirli biri gibi. Surekli bu tip seyleri dusunuyordu. Nihayet uyuyabildiginde de saatler gecmis oluyordu. Artik bir gunlugu vardi. Gunluge yazmak onu rahatlatmisti. Bunu devam ettirmeye karar verdi.
Temizlik bitti ve dukkani sonunda acti. Sabah saatlerinde tabiki de gelen, giden veya siparis isteyen olmazdi. Ogleye kadar iceride beklerken ustasi da gelmisti. Siparisler de ustasinin gelmesiyle basladi. Bu adam isini biliyordu. Motorun uzerinde oradan oraya dolaniyordu. Bu isi seviyordu. Baskalarina hizmet etmek hosuna bile gitmisti. Acikan ve kendisini dort gozle bekleyen insanlari memnun etmeyi seviyordu. Son siparisi de yerine ulastirip dukkana dondu. Biraz yorulmustu. Oturup dinlendi. Sonra yine telefon geldi. Usta siparisi hazirlayip adresi Bekir'e verdi. Adres tanidikti. Bekir kaslarini catti. Tam olarak nereye gitmesi gerektigini anlayinca gozlerini devirdi. Sonra yola koyuldu. Gitmesi gereken yere geldi. Motoru kaldirima paralel park edip apartmana girdi. Daireye cikti ve kapiyi caldi. Kapi bir muddet sonra acildi. Acan kisinin yuzunde kopek yavrularinin yemek bekleyen ifadesi vardi:
-Özledim.
-Bunu normal yollardan da soyleyebilirdin.
-Özür dilerim.
-Onemli degil. Buyurun siparisiniz. Toplam 10 lira.
-Girmeyecek misin?
-Gordugun gibi isim var. Ustaya bahane de uyduramam artik. Sen iyi misin?
-İdare ediyorum. Girmeni isterdim.
-Daha duzgun bir randevu istersen aksam mesaj at. Afiyet olsun.
Bekir parayi aldiktan sonra yavasca inmeye basladi. Sacma konustugunun farkindaydi. Kapi henuz kapanmamisti. Bekir'in gitmesini bekleyen cocuk sevgiye muhtac gibi gozukuyordu. Bekir, onu mutlu etmek istedi:
-Ha bu arada, ben de seni ozledim Enes.