Saatlerce sevistiler. Birbirlerini sevdiler. Cocugun acligi her halinden belliydi. Bu, Bekir'in cok hosuna gitmisti. Bir muddet sonra gercekten yoruldular ve yatakta uzanmaya basladilar. Bekir, sirtustu yatiyordu. Cocuk da kafasini Bekir'in gogsune dayamis mirildaniyordu. Bekir uzun zamandir bu kadar huzurlu hissetmemisti. Kendinden kucuk biriyle olmak hos hir duyguydu. Cocuk, O'na muhtac gibiydi. Bekir, koruyan kollayan rolundeydi. Cocugun sirtini oksamaya basladi.
Buraya gelmeden once anal seks konusunda anlasmislardi. Ama anlasmayi bozmalari uzun surmedi. Bekir, cocugun istegini geri ceviremedi. Biraz daha dusunup cocuga sordu:
-Pisman misin?
-Ne konuda?
-İlk benimle yapma konusunda.
-Bilmiyorum. Suan huzurlu ve yorgun hissediyorum. Usta bir yalanci degilsen eger, bana guven verdigini de soyleyebilirim. Seninle yatmak guzeldi.
-Tesekkur ederim.
Sonrasinda hic konusmadilar. Bir muddet sonra da cocuk uyumaya basladi. Hafif hiriltilari ve nefesi Bekir'in gogsune carpiyordu. Bekir, bir erkegin hafifce horlamasini hep cok cekici bulurdu.
Kendini daha once hep kendinden buyuk kimselerle hayal ederdi. Ya da kendiyle yasit... Kendinden kucuk biriyle ilk defa bir sey dusunmustu ve yasamisti bu gece. Garip bir duyguydu. Cocugun sahip oldugu savunmasizlik ve erkeklik kavramlari birbirleriyle o kadar guzel celisiyordu ki Bekir'in cocugu surekli sarip sarmalayasi geliyordu. Sacini optu. Sonra Bekir de uyumaya basladi.
Uyandiginda saat 6.44'tü. Yepyeni bir hayata uyanilan ilk sabahti. Cocuk hala uyuyordu. Bekir hemen yataktan kalkip ustune boxer'ini cekti. Guzelce gerindi ve cocugu izlemeye basladi. Cocuk, tepeden tirnaga sevimliydi. Gulumsedi ve cocugun poposunu hafifce isirdi. Cocuk, kendine gelir gibi oldu ama uyumaya devam etti.
Bekir'in cig kofte dukkanini 9'da acip yerleri silmesi gerekiyordu. Daha vakti vardi yani. Uykusu da kacmisti. Odayi seyretmeye basladi. Cocugun kitapligi cok kalabalik degildi. Neler olduguna bakmak icin yataktan kalkti. Fantastik romanlar, ders kitaplari ve araya sikistirilmis bir iki polisiyeden baska bir sey yoktu. Georgre R. R. Martin'in cok meshur serisi olan "A song of ice and fire"in butun cikan kitaplari vardi. Kitaplar tugla gibiydi. Iclerinden birini aldi. Rastgele bir bolumu okumaya basladi. Bu seri hakkinda hicbir fikri yoktu. Ne herkes gibi dizisini izlemis ne de kitaplarini okumustu. Okudugu bolumde tabiki kimseyi tanimiyordu ama Bekir boyle sacma aktiviteleri severdi. Bu sekilde bir saat okudu kitabi. Sonrasinda cocuk uyandi:
-Oo, en guzel kitabi almişsin.
-Oyle mi yapmisim?
Cocuk guldu:
-Evet. Okuyor musun bu seriyi?
-Yoo, oyle erken kalkinca bir bakayim dedim. Tyrion bir yerden kacmak uzere. Babasini öldürdü.
-Hehe, en heyecanli yerlerinden biriydi orasi.
-Ben bile beyecanlandim.
-Okuman bittiyse dus alalim mi?
Bekir, biraz dusundukten sonra reddetmek icin bir sebep bulamadi. Beraber dusa girdiler. Ikisi de oldukca halsizdi. Cocuklarin banyosu kuvetliydi. Bekir kuvetin ucuna sirtini yasladi ve cocugu da onune cekti. Penisi cocugun sirtina degecek sekilde oturdular bir muddet. Yavasca cocugun boynunu ve omzunu opuyordu. Hic konusmuyorlardi. Bekir, cocuga sahip olmus gibi hissediyordu. Sonra aniden cocuk Bekir'e dondu:
-Telefon numarami vermemi ister misin? Daha sık bulusuruz.
-İsimlerimizi bile bilmiyoruz.
-Ben Enes.
-Bekir, memnun oldum.
Formaliteden el sıkıştılar. Bu duruma ikisi de baya guldu. Bekir durumu bozdu:
-Birbirimizi tanimiyoruz Enes.
-Haklisin. Belki isteğin sadece fuckbody olmaktir. Ben sadece sana guvenebilecegimi hissediyorum. Sadece fuckbody oluruz yine. Ama bunu da seninle olmak isterim. Herkese guvenemiyorum cunku.
-Bana cok cabuk guvendin ama.
-O guveni sen verdin.
Bekir, elleriyle cocugun islak saclarini arkaya atti. Kaslarini duzeltti ve kendine cekti. Dudagina ufak bir opucuk kondurdu. Cocukta degisik bir cekicilik vardi gercekten. Hem cocuksu hem erkeksi olabilmeyi basarmisti. Bekir, Enes ile devam edebilecegine karar verdi:
-Yaz bakalim.
Gitme vakti gelmisti. Bekir kurulandi ve hazirlandi:
-Ben gideyim yavastan. İşim var malum. Yetismem lazim.
-Nerede calisiyorsun?
-Alttaki cig kofteci. Arada gel, sever misin?
-Hic yemedim desem?
-Ne!!? Ne yaptin abicim ya, bugun hemen geliyorsun!
-Emredersiniz komutanim!
Cocuk hazirola gecip elini alnina koydu sertce. Beceremese de asker selami vermeye calisti. Bekir guldu. Cocugun saclarini karistirdi:
-Bugun istedigin zaman gelebilirsin, ben hep oradayim. Hadi kactim.
-Gorusuruz..
Bekir mutluydu. İkidir internetten tanistigi insanlar iyi cikiyordu. Edremit'te tanistigi kisi de iyiydi. Edremit'e yolu duserse O'na ugramak istiyordu.
Cig kofteci'ye geldi. Dukkani acmadan ilk once temizledi. Sonra masalari duzenledi ve her sey hazir. Dukkani acti ve musteri beklemeye basladi. Tezgahin altindan ders kitaplarini cikardi ve ayni zamanda ders calismaya basladi. Saatler ilerledikce musteriler gelmeye basladi. Mekanin cig kofteleri gercekten de guzeldi. Enes gelecek mi diye merak ediyordu Bekir. Ama cok da heyecanli degildi. Artik hissizlesmisti sanki. O, her seyi dusunen, irdeleyen, parklarda saatlerce oturup insanlari izleyen Bekir gitmis, yerine sadece yasayan bir Bekir gemisti. Sadece yasayan, sorgulamayan, tat alan...
Arasira aklina tecavuze ugradigi an geliyordu. O an aklina gelince birden elleriyle yuzunu kapatip sertce yanaklarini sıkıyordu. O ani bu sekilde bastirmaya calisiyordu. Hayatinin en utanc verici aniydi. Ama sonuclari, Bekir'i daha farkli biri yapmisti. Adam Bekir'e o kadar da kotu davranmamisti gerci. Ama Sadece dustugu durum, insanlarin o durumu izleyisi, Erdem'in, ailesinin bu durumdan haberi olmasi yeterdi. Olsundu. Her sey gecmiste kaldi. Artik ailesine karsi sorumlu degildi. Erdem de yoktu. Artik okul vardi. Cig kofteci vardi. Enes vardi.
Bir muddet sonra dukkanin sahibi geldi. O geldigine gore artik evlere servis de baslayabilirdi. Zaten evlere servis genelde ogleden sonra basliyordu. O yuzden adamin gec gelmesi sorun olmuyordu. Bekir birkac yere cig kofte dagitti. İyice yorulmustu. Dukkana yine dondugunde telefon yine caldi. Bekir gozlerini devirdi ve icinden telefona kufretti. Ustasi gulerek Bekir'e adresi verdi.
Bekir adrese bakti. Navigasyonu acti ve yola koyuldu. Sokaklari gectikce kaslarini catmaya basladi. Apartmanin onunde geldiginde gulumsedi. Kapiyi caldi. Kapi hemen acildi. Katlari yavasca ve gulerek cikan Bekir sonunda musterinin dairesinin onunde durdu. Karsisinda duran Enes, Bekir'i eliyle iceri davet etti. Bekir de daveti kabul etti:
-Buyurun efendim cig kofteniz.
-Hmm tesekkur ederim. Terlemis gozukuyorsunuz. Soguk bir seyler ister misiniz?
-Olabilir.
-Hemen getiriyorum.
Bekir duvara yaslandi. Yere bakip gulmeye devam etti. Yuzu kizarmisti yine. Enes elinde ice tea ile Bekir'in yanina geldi:
-Buyurun bakalim siz de.
-Tesekkurler.
Bekir ice tea'i icerken Enes Bekir'in bogazina kucuk bir opucuk kondurdu. Bekir, durumu bozmaliydi:
-İsimin oldugunu biliyorsun :)
-Yanimda kalmayacak misin yani?
-Enes, evlere servise musterileri seks yoluyla tatmin de dahil olmadigi icin malesef hemen cikmak zorundayim. :)
-Uff ben orasini dusunememisim.
İçeriden loş bir isik geliyordu. Bekir oraya yoneldi. Panjurlar kapanmis, heryer mumlarla dolmustu. Bekir şoktaydi:
-Oglum ne yaptin lan!
-Guzel bir seyler...
Bekir kendini gulmemek icin zor tutmustu. Enes elleri arkasinda yere bakiyordu. Suan tam istirmalik ayni zamanda da yalamalikti. Ustasini aradi Bekir. Izin istedi. Cok yakin bir arkadasini gordugunu soyledi. Ustasi ise bir melek olabilirdi. Telefonu kapatti ve cocugun yanina geldi:
-Dikkatli olmaliyiz. Evi yakmayalim degil mi?
-Kontrol sizde beyefendi.
Bekir, cocugun yanina yaklasirken masanin uzerinde cikolatalar gordu. Birini agzina atti. Isirmadi. Sadece agzinda cevirdi. Yatakta oturan Enes'in karsisina gecti. Kucagina oturdu. Enes'in basini saclarindan tutup arkaya ittirdi. Ve agzindaki cikolatayi Enes'in agzina verdi:
-Ye.
Enes buyuk bir istahla cikolatayi yedi. Dudaginin kenarinda kalan yerler de Bekir diliyle temizledi.
Hava sicakti. Mumlar daha da isitiyordu. Seks daha da... Carsaflar da dahil her yerleri terden ipislak olmustu. Bekir, cennette olduguna kanaat getirdi. Ta ki, kapi calasiya kadar...
