23 Mayıs 2014
08:20
Can yanina dogru gelirken midesi bulanmisti. Can aniden kendisine sarildi:
-Bekir!
-Onur, biraz özel konusabilir miyiz?
Onur omuzlarini silkip disari cikti.
-Nasil kurtuldun?
-Riza aldi beni.
Bekir'in basi donuyordu. Riza nasil Can'i alabilmisti?
-Nasil aldi ki, o adam belali biri.
-Evet. Ama hicbir sey soylemediler. Ben evden ciktigimda adam da evde yoktu. Riza geldi ve Oktay'in talimatiyla beni aldi. Cok kotuydu Bekir.
Can agliyordu. Bekir Can'a sarildi. Ama kafasi cok karismisti:
-Riza ile bir sey konustunuz mu? Sonra ne yaptiniz? Nerede o simdi?
-Yurtdisina cikacak. Beni de goturecekti. Yalvardi. Cok guzel bir hayatimizin olacagini soyledi. Ama reddettim. En sonunda sinir krizi gecirdi. "Senin icin neler yaptim, bana verdigin mukafat bu mu?" gibi seyler soyledi. Ben de korktum ve yanindan kactim sabah. Simdi de buraya geldim. O'nun da bu sabah 10.00 da ucagi var.
-Nereye gidiyor?
-Soylemedi.
Bekir ölü gibi hissediyordu. Can'i kurtarmisti. Bunu nasil yapmisti? Bekir'in saksi nedense bu konularda hic calismiyordu. Kalkti ve Can'da gizli havalimanina dogru gitti. Can'i da okula gonderdi.
23 Mayıs 2014
08:20
Riza esyalarini topladi. Bir taksi cagirdi ve havalimanina dogru gitti. Can'i o kurtarmisti. O cocuktan gercekten hoslaniyordu ama Can O'nu istememisti. Morali bozuktu. Icinden Can'a surekli kufurler uyduruyordu. Reddedilmeyi, ozellikle de boyle bir durumda kaldiramiyordu. Havalimani cok kalabalik degildi. Yarim saat oradaki bir kafede takildi. Dergi okurken karsisinda kendisine dogru gelen Bekir'i gordu. Kacamazdi. Ucacakti ve bir problem olmamaliydi. Icinden kufur etti. Guvenligi cagirip Bekir'i sikayet edecekti ki Bekir'i masasinda buldu:
-Korkma, bir sey yapmayacagim fahise.
-Ne oldu, ucagim var.
-Neden yaptin bunu?
-Can'i kurtarmak icin.
-Nasil yani? Can'i kurtarmakla beni Oktay'a vermenin ne alakasi var? Ne yaptin pislik herif!!??
-Umarim ne yaptigimi ogrenmek zorunda kalmazsin tatlım. Simdi uslu uslu otur ve pencelerini icine sok. Bana zarar vermek istemezsin. Ben cikiyorum. Ucaga gec kalacagim. Ha bu arada, insanlara bu kadar kolay guvenme.
Bekir masayi izliyordu. Riza gitti. Bekir de yurda döndü. Aglamayacakti. Kafasina milyon ihtimal geliyordu. Ama sustu. Sadece yastigina sarilip uyudu.
22 Mayıs 2014
19:32
Oktay isyerindeydi. Isleri yogundu. Yapmasi gereken bir toplanti vardi. Sehirde buyuk bir sirketin basindaydi. Abisinin muteahhitlik isleriyle pek ilgilenmiyordu. Kendi yolunu cizdi ve taninmis bir is adami oldu. Ne kadar sapik ve acimasiz biri olsa da Oktay, isini seven ve aileye sahip bir erkekti. Bir karisi ve iki cocugu vardi. Erkeklerine de ciftlik evinde sahip olurdu. Erkeklerin sert yapisi Oktay'in cok hosuna gidiyordu. Onlar'a aci cektirmeyi seviyordu. Kucuklugunde babasindan cok dayak yememisti. Tecavuze de ugramamisti. Oktay sadece boyle hissediyordu ve bunu engelleyemiyordu.
Toplantiya girmek uzereyken telefonu caldi. Arayan Riza'ydi:
-Alo?
-Nasilsin tatlim?
-Iyidir orospu sen?
-Iyiyim sagol. Simdi beni iyi dinliyorsun. Gecenlerde tadina baktigin fahise ile videonuzu cektim. Sonra da duzinelerce kopya yapip hic bulamayacagin ve cok guvenilir arkadaslarima verdim. Simdi ciftlik evine gidiyorum. Can'i alacagim. Eger ki bir köpeğin dahi kılıma dokunursa haberini yarin gazetelerde, videonu da internette bulursun. Arkadaslarim surekli beni telefonla ariyorlar. Olur da telefonu acamayip unutursam herkese rezil olman icin yeterli sebepler de yerine getirilmis olur. Simdi köpeklerini ara ve benim Can'i almaya geldigimi soyle.
Oktay cildirmak uzereydi. Ama belli etmedi:
-Fahisemiz akillanmis bakiyorum.
-Yorum yapma. Hayatinin bitmesini istemiyorsan hemen köpeklerini ara.
Riza telefonu kapatti. Tokat gibi gelmisti Oktay'a bu kapatis. Oktay adamlarindan birini odaya cagirdi. Adami hastanelik edesiye kadar dovdu. Cildiriyordu. Elleri kanamisti. Riza'ya gununu gosterecegini dusunmustu. Ama o fahise bu sefer akillica davranmisti. Kopeklerini aradi ve Can'ı birakmalarini istedi. Ama fahise O'ndan cok da zor bir sey istememisti. Sadece Can'i birakmasini istemisti. Bunun bedeli bir video mu olacakti?
23 Mayıs 2014
20:43
Erdem yatakta yatiyordu. Gunlerdir cok az yemek yemisti. Cok kotuydu. Yaninda bu sefer O'nun bu durumunu anlayan Selim de vardi:
-Abicim ne oldu? Anlat hadi. Uzuyorsun beni.
-Bilmiyorum abi. Bilmiyorum.
-Kiminle alakali O'nu soyle bari.
-Bosver abi. Artik daha iyiyim zaten.
Erdem zorla da olsa güldü:
-Hadi git artik. Yoruldun, evde dinlen.
Selim de ustelemedi ve gitti. Erdem, Selim gittikten sonra internette takilmaya basladi. Facebook, twitter derken canı sıkılmıstı. Haberlere de bakmak istedi. Haberlerde surekli siyaset donuyordu. Icini karatmisti ulke gundemi. Bekir ile olan durumu da O'nun moralini bozuyordu. Sehrin haber sitelerine de girdi. Bir haber gozune carpti:
"ÜNLÜ İŞ ADAMI ERKEK SEVGILISIYLE!!"
Erdem sasirmisti. Hafif guldu. Haber acti. Detaylari okudu. İs adaminin adi yaziyordu ama sevgilisinin adi yazmiyordu. Erdem videoyu merak etti. Kesin internette "sözlük" adlı sitelerde vardir diye dusundu ve yanilmadi. Bir sözlükte gündem bile olmustu. Entry'lerden link gonderen bir hayirseverin linkine tikladi ve videoyu izlemeye basladi.
Videoyu izlerken gözlerinden yaslar dokuluyordu. Yuzu ifadesizdi. Ikinci dakikada videoyu kapatti. Laptop'un kapagini sertce asagi indirdi. Hemen disari cikti ve yurda yol aldi. Sinirli miydi, uzgun mu, saskin mi bilemiyordu. Bildigi tek sey, Bekir'i öldürmek istemesiydi.
23 Mayıs 2014
20:43
Bekir odasinda yatiyordu. Derken iceri Murat, Mehmet ve Tolga geldi. Tolga'nin gozleri acilmisti:
-Ooooo, baş ibne de buradaymis. Ulan ne fahiseymissin be!! Normal erkekler neyine yetmedi de zengin, ailesi olan bir adamla yattin lan, AAHAHAHAHAHA!!!
Murat Bekir'e tiksinc bir bakis atti:
-Pislik. Hepimizi kandirdin. Ve ustune ustluk ailesi olan bir adamla yattin. Parasi icin mi yaptin lan? Neden, kaltak?
Mehmet'in surati ifadesizdi. Sadece bakiyordu. Yurttaki diger cocuklar da geldi. Hepsi tezahürat seklinde Bekir'e bagiriyirlardi:
-İBNE, İBNE, İBNE, İBNE!!!
Onur odada yoktu. Sesler duyduktan sonra geldi. Odadakileri disari cikarmaya calisirken iclerinden biri Onur'u sinirlendirdi:
-Ne o Onur, sen de mi bu ibneye muamele cektiriyorsun lan!
Hepsi kahkaha atti. Onur sinirlendi ve cocugun gozune saglam bir yumruk atti:
-Agzini denk al, sikerim belanı göt.
Cocugun arkadaslari da Onur'a saldirdilar. Sonra iceri müdür girdi. Herkesi odadan cikartti. Birtek Onur ile Bekir kalmisti. Mudur konusmaya basladi:
-Ailen geliyor. Aradilar. Herkes gormus. Yurtta da artik kalmana izin veremem. Ben versem seni kimse rahat birakmayacak. Kendine dikkat et Bekir.
Mudur odadan cikti. Onur ile basbasa kaldilar:
-Demek sen de oyleymissin. Piyango da sana vurmus desene. Neden bana da anlatmadin? Ben yardim ederdim sana. Senden rahatsiz olmuyorum Bekir merak etme. Istediginle birlikte olabilirsin.
Bekir Onur'a o kadar sert bakti ki Onur korktu:
-Ben o hayvanla birlikte olmadim. Tecavuz etti bana.
-Yanlis anlama ama, videoda pek oyle gorunmuyor. Sen de cok rahat gorunuyordun.
-Uyusturdular beni. Kolama bir sey katmislar. O'na engel olamadim. Ilk biraz deprestim. Sonra da basenlerime vurdu. Gormedin mi?
-Hayir.
Riza burayi cikartmis olacakti. Pislik herif. Videolarini cekmisti. Bu ihtimal de aklina gelmisti Bekir'in ama dusunmek dahi istememisti.
-Sana inaniyorum. O zaman escinsel degilsin.
-Escinselim tamam mi, hem de en ibnesinden!! Ama o pislik ile isteyerek birlikte olmadim. Beni uyusturdular!!
-Tamam, tamam.
Oyle biraz daha oturdular. Bekir hareket edemiyordu. Hayati mahvolmustu. Ailesi ogrenmisti. Boyle mi ogreneceklerdi? Bekir aglamaya basladi. Babasi O'nu evlatliktan reddedecekti. Annesi kahrolacakti. Derken Erdem'in sesini duydu:
-Nerede o?
Ve Erdem karsisindaydi. Elleri titriyordu. Bekir'e dogru yurumeye basladi ki O'nu Onur engelledi:
-Sen de zarar vereceksen izin vermem. Her kimsen defol.
- Ne o, sen de bunun diger bir metresi misin?
Bekir kalbinden vurulmak ne demekmis o zaman anladi. Erdem, Bekir'i yaraladi. Hem de hic kapanmayacak bir yara... Bekir:
-Birak Onur. Bize izin verir misin?
Onur disari cikti.
-Ne pislikmişsin...
-Erdem, yapma.
-Ne yapmayayim ulan ye yapmamayim? Adam seni goturmus lan resmen. Videonun hepsini izlemedim. Sahip oldu mu lan sana? Soyle!!!
Bekir agliyordu:
-Evet.
Erdem elini alnina koydu ve kendi etrafinda döndü.
-Daha kac kisi vardir Allah bilir boyle. Ben seni sevdim lan, sevdim. Sevdim seni Bekir.
Bekir aciklamaya calisti:
-Erdem, bilerek olmadi. Kolama bir sey kattilar. Uyustum. Ben de istemiyordum. Ama engel olamadim.
-Orada ne isin vardi o zaman? Neden boyle adamlarin evinde kola iciyorsun ya sen?
-Birine yardim edecektim.
-Yalancı...
Yalancı... Bekir, bu kelimeden sonra bir sey diyemedi. Sadece yere bakiyordu. Erdem bir muddet bekledi. Sonra da hizlica oradan uzaklasti.
Bekir, esyalarini topluyordu. Bugün daha fazla şoka girmek istemiyordu. Ama ailesi gelmisti. Kendini hazirladi. Odaya babasi girdi. Gozlerindeki nefret, Bekir'in kalbindeki yarayi daha da acti. Babasi hizla Bekir'in yanina gitti ve Bekir'e okkali bir tokat salladi. Annesi bagiriyordu. Onlar'i ayirmaya calisti ama nafile. Babasi Bekir'i tekme tokat dovuyordu. Buna kimse engel olamazdi. Sonunda babasi da yoruldu ve yataga oturdu:
-Eşyalarini topla şunun. Gidiyoruz. Universite hayati bozmus bunu. Duzeltecegiz.
Annesi hizla esyalarini topladi Bekir'in. Sonra arabaya bindiler. Ve memlekete göç ettiler.
23 Mayıs 2014 - Tayland
Riza ickisini iciyordu. Plani tamamlanmisti. Kaldigi yerde O'nu kimse bulamazdi. Parasi da vardi, oğlanları da. Oktay denen pislikten tüm acilarin intikamini almisti. Oktay'in sirketi kapatma, esinden bosanma haberleri O'na buyuk zevk vermisti. Haberlere gore abisi de Oktay'i reddetmisti. Oktay, yapayalniz kalmis bir kopekti simdi. Bekir ise, Riza Bekir'e buyuk bir hayat dersi verdigini dusunuyordu. Hem artik kimseden gizlemek zorunda kalmayacakti. Bekir, artik daha guclu olacakti.
Riza hafif bir ciglik atti:
-Slow down baby, slow down.
Riza'nin erkekligini yalayan taylandlı cocuk biraz ileri gitmisti.
