'' Sabırlı insanlara dikkat edin onlar sabırları tükendiğinde gemileri değil limanları yakarlar.''
Peyami Safa
Karanlık, koyu karanlık soğuk bir odada gözlerini açtı Mavi.Hani göz gözü görmez derler ya işte böyle bir odaydı burası.Odanın soğukluğuna rağmen üşümediğini hissederken, zifiri karanlığının kendisini ürperttiğini hissetti.Tahta iskemlede oturur vaziyette olduğunu anladı. En son metronun soğuk zeminine yalpalanarak düşmüş; sağ yanağını koridorun soğuk zeminine yaslayıp yerde yatmakta olduğunu hatırladı. Kendini zorlamış, kalkamamıştı.Metronun ışıkları bir kaç saniyede bir yanıp sönerken gözkapaklarının ağırlığına dayanamamıştı. Parçalanmış vagonda her şeyin bir rüya olmasını dileyip; gözlerini kapatıp, karanlığa teslim olurken her yer zifiri karanlığa gömülmüştü.Gözlerini açtığında aynı zifiri karanlıktaydı fakat başka bir yerdeydi.Nasıl buraya geldiğini anımsamaya çalıştı.Dizlerini kıpırdattığında önündeki tahta masaya değdiğini hissetti.Masanın üzerinde ellerini gezdirdi.Masanın eni uzun değildi.''Çok değil iki kişilik bir masa olmalı .''diye geçirdi içinden. Karanlık ve soğuk odada aniden bacaklarına tüylü bir hayvanın sürtündüğünü hissetti.Beklenmedik dokunmayla ani bir refleksle bacaklarını kendine doğru çekti.Karanlıkta görememişti fakat sıcaklığını hissettiğinde rahatladı. Birkaç saniye sonra hayvanın pati seslerinden uzaklaştığını anladı.
O sırada karanlık odayı aniden bir kibrit aydınlatı.Kibrit ucundaki alevin yaydığı loş ışıkta tam karşısında oturan genç kadınla göz göze gelen Mavi şaşkınlıkla dudaklarını yarı aralayıp kadına bakakaldı.Kibritin loş ışığıyla birkaç saniye de olsa göz göze geldiler.Kibritin ucundaki alev sönünce karşısındaki kadının yüzünün silüeti karanlığa karıştı.Tekrar kibrit çakıldığında bu sefer daha iyi seçebildi Mavi karşısındaki kadını. Başını yan çevirip dudaklarının arasındaki sigarasını yakmaya çalışıyordu fakat odanın soğukluğundan olsa gerek sigarasını yakamadan kibritin alevi hemen söndü. Genç kadını kibritin izin verdiği ölçüde görebilmişti Mavi.Karşısındaki sessizce duran genç kadının karanlık odada hayıflanıp kızarak nefesini verişini dinledi.Belli belirsiz yüzünü görebildiği genç kadını görme isteği daha çok arttı Mavi'nin.O sırada karanlık odada tavanda asılı duran lamba bir kaç saniye aralıklarla kapanıp açılmaya başladı.Sonunda lambanın inadı galip geldi ve yanıp sönmeyi bırakıp odayı tamamen aydınlattı.Işık yandığında karşısındaki genç kadının sinirli bakışlarını görünce bir kaşını kaldırıp merakla kadının gözlerinin içine baktı Mavi.Masanın üzerinde *Djarum Black yazan bir sigara kutusu ve kibritin yanında metalik bir çakmak vardı.Genç Kadın sigara paketinin alüminyum folyosunu özenle açıp, metalik renkteki zippo çakmağı eline aldı. Seri ve hızlı bir şekilde ustaca orta parmağı ile çakmağın kapağını açtı.Tekerleğini başparmağı ile çevirip çakmağın fitilini ateşledikten sonra başını eğip siyah kağıda sarılı sigarasını yaktı.Sandalyesine yaslanıp parmaklarının arasındaki sigarasını kalın dudaklarına götürüp sigarasını içine çekti.Tüm nefesini yavaşça dışarı verdiğinde odanın içini aromalı bir karanfil kokusu kaplamıştı. Sessizce oturup bir sonraki hamlesini beklerken genç kadının yüzünü dikkatle inceledi Mavi.Açık kahve gözleri ve orta kestane kıvırcık saçlarıyla güzel bir kadındı.Küçük çenesi minyon yüz hatlarını tamamlıyordu.Kıvırcık bukle saçları omuzlarına değdi değecek gibi salınmıştı. Üzerinde açık mavi renkte fazla bol olmayan üzerine oturan gömleği vardı. Dirseklerine kadar kıvrılmış gömleğinin önden iki düğmesi açıktı.Otuzlarında olmalı diye düşündü.Genç kadının gözleriyle ona bakıp gülümsediğini farkedince içini nedensizce bir sıcaklık kapladı.Bir süre sessizce konuşmadan durup odanın boşluğunun sesini dinlediler.Sanki bu oda sonsuzluk gibiydi onlar için.Hiç bir zaman çıkmak istemediği bir oda gibi hisseti burayı Mavi.Neden böyle düşündüğüne anlam veremedi. Birkaç dakika daha sessiz kaldılar. İçinde onu kim olduğuna dair merak daha da arttı Mavi'nin.Biten sigarasını önündeki kül tablasında söndürdü.Sanki aralarındaki bu sessizlik bir sözleşme gibiydi. Biri konuşsa aralarındaki bu uyum bitecek ve sözleşme sona erecekti.Genç kadın Mavi'nin gözlerinin içine bakıp donuk bir şekilde sigarasını içmeye devam etti.O sırada Mavi 'nin ince bileklerine hayranlıkla baktığını farketti.Mavi ''Kusursuz'' kelimesinin karşısındaki kadının zarif bileklerine ne kadar da yakıştığını düşündü. Peki ''Hayran olmak,beğenmek için illa da kusursuz mu olmalıydı insanoğlu?'' diye dudaklarına dökmeden zihninden geçirdi.Paketin üzerindeki yazıya bakıp dudaklarını kıpırdatarak içinden sesini dışarı yansıtmadan, içinden okudu Mavi : ''Djarum Black, (kara karanfil!)'' dedi.Mavi'nin mimiklerini dikkatlice izleyen genç kadın usulca dudalarını açtı;
aralarındaki sözleşmeyi ilk bozan oldu. Mavi'ye bakıp ilk defa konuştu.:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
M A V İ
General FictionLise de edebiyat öğretmenim ''İnadına yaşamak"adlı tiyatro oyununu önerdiğinde isminden çok etkilenmiş fakat ozamanlar bu iki kelimenin anlamını özümseyememiştim.Ta ki hikayemin başkahramanı Mavi'yle 3.5 yıl önce soğuk koyu gri bir şubat ayında tan...