Bölüm 5

418 35 13
                                    


"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Keiji kıkırdayarak. Sevgilisinin elini tutmuştu. "Kenjiro bu saatte çıkmayalım"

"Hadi gel bir şey olmaz." dedi.

"İnsanlar görecek."

"Kimse olmaz." kıkırdıyordu sevgilisi. Yatakhanenin ortak alanına götürdü onu sonra öpmeye başladı. Bir anda tüm ışıklar yandı. Kenjiro onu göğsünden itti hızla. Keiji yere düştü. "BANA SALDIRDI BU SAPIK" diye bağırdı.

"N-NE? Ne saldırması Kenjiro?"

Sevgilisi yere bakıyordu. Herkes gülüyor ya da ona isimler takarak dalga geçiyordu. En iyi arkadaşını gördü sonra Kentaro ona bağırıyordu "İğrençsin Keiji, herkes senden nefret ediyor!"

"Hayır, h-hayır."

Aniden uyandı. Yüzü terden ıslaktı. Elini tutan bir el hissetti. Sonra oda arkadaşının yüzünü gördü. "Keiji"

Korkuyla başını ona çevirdi. Yanına bir sandalye çekmişti, uykulu gözlerle ona bakıyordu. "Tamam Keiji bir şeyin yok."

Kafası karışmıştı. Alnında bir havlu vardı. Üzerindeki battaniye yana çekilmişti. Terlemişti çok.

"Tut elimi."

"Bo?" nefesi hala sıktı.

"Tamam bir şey yok korkma. Ateşin var biraz kötü bir rüya gördün. Geçti şimdi yanındayım ben." boştaki eliyle yüzünü sildi.

"Ne oldu saat kaç?" fısıldadı.

"Saat ikiye geliyor. Uyuduktan sonra ateşin çıktı biraz. Gel üzerini değiştirelim." gözleri öyle sevgiyle bakıyordu ki. Keiji içindeki korkunun dağıldığını hissetti.

Arkadaşı kendi dolabından bir tişört çıkardı. "Ben yardım ederim, sorun değil." dedi terli saçlarını alnından çekerken. Gülümsedi ona hafifçe.

Üzerini çıkarıp yeni tişört giydirdi. Sonra ateşine baktı eliyle. Birkaç kere elini koydu ama anlayamıyordu belli ki. Sonra dudaklarını alnında hissetti. Tüm bedeni titredi bir anda.

"Ah üşüdün afedersin. Gir hadi yatağa" dedi. "herhangi bir ilaca alerjin var mı?"

"Yok."

"Sana bir ateş düşürücü vereceğim. Çantamda olacaktı."

Birkaç dakika sonra bir bardak su ve ilaçla yanına geldi "Al, yavaşça iç" saçlarını okşadı. "Tamam şimdi daha iyi uyuyacaksın."

"Teşekkür ederim, uyanık kaldın benim yüzümden çok özür dilerim."

"Sorun değil Keij, gerçekten."

"Nöbetçi hocayı çağıralım revire falan gideyim. Seni böyle rahatsız ettim."

"İhtiyacın varsa ben gelirim seninle, yalnız bırakmam."

"Teşekkür ederim."

"Saçmalama, arkadaşlar bunun içindir değil mi?" sevgiyle baktı ona yine. Keiji onun bakışlarıyla eriyordu sanki.

"Hadi kapat gözlerini daha sabaha çok var."

"Sen?"

"Sen uyuduktan sonra uyuyacağım." dedi bir yandan saçlarını okşuyor diğer eliyle de elini tutuyordu. "Korkma tamam mı buradayım, iyi olacaksın."

"Mhm." gözleri kapanıyordu çoktan. Saçlarındaki, avucunun içindeki elleri sıcaklık ve huzur veriyordu ona.


Heaven in Your ArmsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin