Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bişeyler oluyosdgddjhjf
Dönem başlamış birkaç hafta geçmişti bile. İkinci dönem hem daha uzun hem de daha yoğun olurdu. Üçü de bu yoğunluğa alışmaya çalışıyordu. Keiji yaşadığı hislerden öyle bunalmıştı ki neredeyse Kei'nin odadan ayrılmasını dilerken buluyordu kendini.
Bokuto'yla konuşmaya karar vermişti. Bu duygu onu çok bunaltıyordu. Onu çok sevdiğini ama elinde olmadan Kei'ye karşı hisler geliştirdiğini, geçici şeyler olduğunu düşündüğünü söyleyecekti. Stresten çoğu zaman başı ağrıyordu. Sevgilisine anlatmak zorundaydı.
"Tatlııım"
"Hmm?" akşam yemeğindeydiler. Dalmış olmalıydı.
"Hadi bak sadece biz kaldık yemekhanede."
"Ah tamam pardon."
"Bir şey mi oldu?"
"Yoo."
Kei tepsisini götürmek için kalktığında bir anda cesaretini topladı "Bo seninle konuşmam gereken bir şey var." dedi.
"Tabii tatlım ne oldu?"
Duraksadı, az önce gelen anlık cesaret yine bir anda yok olmuştu. Kei'nin geri döndüğünü gördü neyse ki "Özel, sonra." dedi sessizce.
"Tamam."
Nasıl söyleyeceğini bilmiyordu ne yapacağını da. Çok kötü hissediyordu kendini.
Cuma günü son derste Keiji kendini çok kötü hissetmeye başladı. Stres sanki hücrelerini kemiriyordu. Boynundan başına saplanan bir ağrı vardı. Bir açıklaması yoktu, kalbi Kei'yi görünce deli gibi atıyordu. Bokuto'ya ihanet ediyor gibi hissediyor, ama duygularını bir türlü bastıramıyordu. Tüm vücuduna bir titreme geldi, hasta olacak gibi hissediyordu. Başını sıraya koydu.
"Keij?" Bokuto omzunu dürttü hafifçe "Tatlım neyin var?"
"Bilmiyorum Bo halsizim biraz."
"Yoruldun mu çok? Odamıza gidip yatalım tatlım."
"Üşüyorum."
"Hasta mısın?"
"Bilmiyorum."
"Tamam hadi gidelim. Tsukki?"
"Hmm?"
"Keiji'nin çantasını alsana biraz hasta gibi."
"Neyin var Keiji?"
"Bilmiyorum biraz üşüyorum sanki."
"Önce revire gitmek ister misin?"
"Gerek yok."
"Şimdi biraz dinlensin kötüleşirse gideriz."
"Tamam."
Birkaç dakika sonra sevgilisinin yardımıyla üzerini değiştirip yatağa girmişti. Kalın bir kazak giydirmişti Bokuto ona. Yorganını battaniyesini üzerine örtmüştü. İçecek sıcak bir şeyler yapıyordu.
"Bo?"
"Geldim bebeğim, neyin var?"
"Her yerim ağrıyor sanki."
"İlaç vereceğim tatlım. Üşütmüşsündür." ilaç getirip yanına uzandı. Keiji sevgilisinin sıcaklığına gömülüp gözlerini kapadı.
Keiji birini yakınında hissederek uyandı, irkilmişti. Sevgilisinin sesini duydu "Ssh uyu tatlım, sadece ateşine baktım."
"Bo?" fısıldadı "Ateşim mi var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heaven in Your Arms
Fiksi PenggemarKeiji yatılı okulda burslu okuyan bir lise öğrencisidir. Okula yeni gelen bir çocuk tüm hayatını değiştirecektir. Karakterler bana ait değildir. Tüm eser beş ya da altı cilt olarak tasarlandı. Her cilt 20-25 bölümden oluşacak. Keyifli okumalar dile...